KUZEN

47. BÖLÜM

Karnımın ağrısı ile yataktan doğruldum. Gece boyu ağrıdan uyuyamamıştım. Terliyordum, ama bir yandan da çok üşüyordum.

Elimi zorla komidine koydum ve telefona baktım. Saat, gece üçtü. Annemleri kaldırmak istemiyorum. Kadın zaten hamile, bir de benimle uğraşmasın.

Midem aniden bulanınca banyoya koştum ve klozete kustum. İçimde ne var ne yok boşalttım galiba. Ya istemiyorum ben kusmak! Neden ben, neden?

Yüzümü yıkadım ve yatağa girdim. Hava sıcak, ama ben niye üşüyorum? Midemin bulanması biraz olsun geçmişti, ama karnım hâlâ ağrıyordu.

Hasta mı oldum ben ya?!

Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım. Ama yok! Benim inadıma karnıma aniden saplanan acı ile inledim. Biriniz bakın bi! Bu kız öldü mü?

Telefon titreyince elime aldım ve açtım. Yiğit mesaj atmıştı, gece gece!

Yarim; İyi misin? İçim bir kötü oldu.

Gülümsedim. Benim kötü olduğumu hissetmişti. Zorla yazmaya başladım.

Ben; Yiğit, ben galiba hasta olacağım. Uyuyamıyorum, midem çok bulanıyor ve karnım fena halde ağrıyor. Gel yanıma.

Yazdım ve yolladım. Bir süre cevap gelmedi. Uyuya mı kaldı acaba?

Karnımın tuttum ve iki büklüm yatağa yattım. Üzerime yorganı da atmıştım. Gözlerimi sıkıca yumdum ve dişlerimi sıktım. Sanki böyle geçecek. 

Bir süre sonra kapım aralanınca başımı kaldırıp gelene baktım. Gelmişti ve yüzünde endişeli bir hal vardı. Hareket bile etmeden ona baktım. Hemen yanıma geldi ve yatağın kenarına oturdu.

Sonra dudaklarını alnıma bastırdı. Aniden hapşırma isteği gelince başımı çevirdim ve cam olan tarafa doğru  hapşırdım. Sonra Yiğit'i ittirdim.

"Git, uzak dur. Sana da bulaşır." dedim. İçeten bir şekilde gülümsedi ve bana baktı.

"Ateşin yok, bir du..." Aniden midem bulanınca onu ittirdim ve banyoya girdim. Hemen içimdekileri boşalttım. Lan içimde bir şey kalmadı! Yeter artık!

Başımı kaldırdım ve klozetin kapağını kapattım. Sonra hemen sifonu çektim. Yiğit içeri girmişti. Hemen yanıma geldi ve saçlarımı topladı. Sonra çeşmeyi açtı ve enseme biraz su sürdü.

Kustuğum zaman rahatlıyorum. Ama bu rahatlık bir on dakika sürüyordu.

Yiğit yüzümü de yıkadı ve beni kendine çevirdi. "Duş almak ister misin?" dedi. Aslına iyi gelebilirdi, ama gece gece biraz daha üşümekten korkuyorum.

"Üşürsem?" dedim. Ama sesim çok değişik çıkmıştı. Aha hasta oldum.

"Üşümezsin, ısıtırım ben seni." dedi. Başımı salladım. Yorgun hissediyordum, ama uyuyamıyordum.

Beni bıraktı ve küvete su doldurdu. "Sıcak olsun." dedim. Başını salladı ve ayarlamaya başladı. Üzerimde ki tişörtü çıkardım. Ama altımda olan şortu çıkarmadım.

Yiğit suyu ayarladığında bana döndü ve elini uzattı. Hemen tuttum ve dikkatlice suyun içine girdim. İlk ürperdim, ama sonra biraz olsun rahatladım.

İçine köpük de sıkmıştı. Ellerimi suyun içine soktum ve bacaklarımı kavrayıp iki büklüm bir şekilde durdum. Karım çok ağrıyordu.

Yiğit bana baktı ve kaşlarını çattı. "Yıkan sen, ben hemen geleceğim." dedi. Başımı salladım ve güzelce yıkandıktan sonra küvetten çıktım. Bana bıraktığı bornozu üzerime geçirdim.