KUZEN

43. BÖLÜM

Arabaya piknik sepetini de koyunca bagajı kapattım. Nişan stresini atmak için bizimkiler piknik organize etmişlerdi.

Ama bu sefer tüm kuzenler birlikte gidiyorduk. Arkadaşlarımız da dahil. Her zaman ki gibi yaylaya gidecektik. Kim çekecek iki saat yol şimdi?

"Hadi bin de gidelim güzelim." Yiğit'e döndüm ve yanağını öptüm. Benden öpücük beklemediği için şaşırmıştı. Gülerek arabaya bindim.

Bu sefer önden biz gidiyorduk. Kimse yola çıkmamıştı daha. Yiğit şaşkınlığını üzerinden atıp arabaya bindi ve hemen çalıştırdı.

Teyzemler ve dayımlar çoktan evlerine dönmüşlerdi. Yine biz bize kalmıştık.

Telefonumu şortumun cebinden çıkardım ve guruba girdim.

Sapık; Hadi lan! Kök saldım anasını, meyve vereceğim.

Alaz'ın yazdığına kahkaha attım. "Neye gülüyorsun nişanlım?" Gülümseyerek sevdiğim adama baktım.

"Alaz'ın yazdığına güldüm. Daha yola çıkamamışlar." dedim. Tekrar bildirim sesi gelince telefona baktım.

Gülüşüm; Ağzına sıçmaya geliyorum kardeşim!

Sapık; @Burçiş Al sevgilini başımdan.

Burçiş; Bora!

Gülüşüm; Efendim hayatımın merkezi. @Sapık Bekle oğlum sen, iniyorum aşağı!

Bende gülerken yazmaya başladım.

Ben; Alaz'ım meyvelerinden bana da versene?

Sapık; Hepsi çıkarcı bunların anam. Al senin olsun, bende ne varsa.

Tek taş; Ne oluyor kardeşim, ne bu tantana?

Buse'nin yazdığı şeye de kahkaha attım. Yiğit artık beni umursamıyordu. Alaz hemen yazmaya başladı.

Sapık; Biz gidiyoruz kudurun. Özellikle sen maviş, hamak benim😏

Alaz ile iddia ya girmiştik. İlk kim giderse hamak onun olacaktı. Pis pis sırıttım ve dışarıyı videoya çektim. Ankara'nın girişinden çoktan çıkmıştık.

Ben; Bizi geçersen tabi ki😂 Neyse ben kaçar canlarım.

Sapık; Çok kırdın beni, çok!

Bir şey yazmadım ve telefonu kapattım. En çok eşyayı bize vermişlerdi. Ayakkabılarımı çıkardım ve bağdaş kurdum. Böyle daha rahattı.

Ben sağ elimde ki yüzüğü incelerken, Yiğit bana bakıyordu. Gülümsedi ve sol elimi alıp vitese koydu.

Her vites değiştirmek istediğinde elimin üzerine elini koyuyordu ve beraber değiştiriyorduk. Ben bu adamı hak edecek ne yaptım? 

Telefonumun çalması ile hemen açtım. "Efendim hatun?"

Annem arıyordu ama konuşan annem değildi. "Sen benim karıma hatun mu diyorsun?" Gülmeye başladım. Anneme bir tek babam hatun derdi, normal olarak.

"Babacım, paylaşmak güzeldir." Babam da gülmeye başlamıştı.

"Çıktınız mı kızım?"

"Çıktık baba, siz?" Yiğit bana pis pis baktı. Ne yapacağını anladım ve ayağımı o fark etmeden aşağı indirdim. Sonra elimi de kaportaya koydum.