Karanlık bir yolda yürüyordum. Bazı sesler duyuyordum ama net değildi. Neydi bu sesler?
Olduğum yerde durdum ve sesleri dinlemeye başladım. Ağlama sesleriydi!
Neden ağlıyorlardı ki?
Seslerin olduğu yöne doğru yürümeye başladım. Bir süre sonra sesler kesildi ve beyaz bir ışık gördüm. Orada minik bir beden vardı. Ne işi var?
Küçük bebeğe yaklaştım. Erkek çocuğuydu, onun ne işi vardı burda peki? Ya da benim?
Çocuğun yanına geldim ve yüzüne baktım. Bana benziyordu!!
Yiğit'den
Deniz'i ameliyata alalı bir saati geçmişti. Ama hâlâ bir şey söylenmemişti. Kafayı yiyecektim. Nasıl fark etmezdi ya?
Çaresizce bekliyorduk. Annem onun annesi, babam, amcam, Aslı, Enes, Mert, Ayla ve tüm kuzenler. Hepsi ne zaman gelmişti hiçbir fikrim yoktu.
Deniz ne zaman benim için bu kadar değerli olmuştu? Ona bir şey olacak diye ödüm kopuyordu.
En sonunda dayanamadım ve yasladığım duvardan doğruldum. "Nereye?" dedi Enes.
Cevap vermedim ve yukarı kata çıktım. Yukarıda cam bir alan vardı ve ameliyatı izleye biliyordum. Savaş söylemişti ama oraya gitmeye cesaret edememiştim. Bizim girmemiz yasaktı ama ben gidecektim.
Sırtından vurulduğu için omur iliğinde büyük bir hasar vardı. Felç kalabilirdi.
Ama Deniz güçlüydü değil mi?
Yukarı çıktığımda kimse yoktu. Cama başımı yasladım ve Deniz'in o solmuş yüzüne baktım.
Mavi gözlerini kapatmıştı. O gökyüzü gibi bakan gözleri, şimdi kapalıydı.
İçeride altı tane doktor vardı. Deniz ise yüz üstü çevrilmişti. Daha fazla ayakta olmaya takatim kalmamıştı. Onu orada çaresiz bir şekilde görmek, canımı yakıyordu. Ama yine de izliyordum. "En değerlim olmuşken çekip gidemezsin Deniz!" dedim zorla. Kendi sesimi bile zor duyuyordum.
Bir anda doktorlar koşturmaya başladı. Ne oldu şimdi? Deniz'in başındaki makina ötmeye başlamıştı. Kalbimi durmuştu? "Deniz! Bana bunu yapma!" dedim ağlayarak. Bu kadarına dayanamazdım.
Deniz'den
Bu çocuk benim kardeşimdi! Doğmamış olan kardeşim.
Bir anda bir ses geldi.
"Abla geri dön." Neydi bu ses?
"Nerdeyim ben?" dedim bende bakışlarımı kardeşimden alıp.
"Abla! Beni bırak ve git!" dedi tekrar. Ama çok ağlıyordu. Neden gitmemi istiyordu?
Dediğini yaptım ve oradan uzaklaştım...
Yiğit'den
Gözlerimi araladım. Hastane odasındaydım. Bayılmış mıydım?
Hadi ama! Hırsla elimi seruma attım ama biri elimi tuttu. Tutan kişiye tersçe baktım. "Dur lan!" dedi Savaş. Onun çalıştığı hastaneydi.
"Ne duru oğlum! Deniz içerde lan! Ne du..." Daha söyliyeceklerim çoktu ama Savaş'ın sözleri beni susturdu.
"Şimdi benden yumruk yiyeceksin ve yine bayılacaksın! Susta yanına bak." dedi ve geri çekildi. Yanımda ki yatakta Deniz vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEN
Humor04.11.2020 Macera #1 02.11.2020 Kaos #1 05.11.2020 Heyecan #10 15.11.2020 Franciscolachowiski #1 20.11.2020 barbarapalvin #2 ***** "Nasıl sen bana bir şey yapmazsın? Bugün gün boyu benim canımı çıkardın yine de bir şey demedim sana! Git annemi ara...