Sabah mis gibi kokular ile gözümü açtım. Ama karşımda tek göz görmem ile çığlık attım. Ben bağırınca abim aniden doğruldu. Tabi ben de üzerinde olduğum için yere yapışmıştım.
Sırtımı hissetmiyordum. Lan bi parke döşeyin artık. Belki düşeceğiz! "Deniz!" dedi yukarıda ki mal!
Daha gözünü açamamış beni arıyordu. "Burdayım!" dedim. Hemen bana baktı ve gözlerini irice açtı.
"Yerde ne işin olduğunu sormam gerekiyor?" dedi gülerek. Dur sen, şimdi nasıl somurtacaksın.
"Beni yere attın ve sayende sırtımı hissetmiyorum." dedim ve dikkatlice kalktım. Sanki derilerim yırtılıyor gibi hissediyordum. Bu kadar sakarlık fazla!
Hemen yataktan indip yanıma geldi. Beni kucağına aldı ve dizine oturttu. "Çok acıyor mu?" Sadece başımı salladım. Beni yüz üstü yatırdı ve sırtımı açtı.
"Deniz! Bir şey diyeceğim, ama kızma." dedi. Aha gitti sırtım.
"Söyle." dedim.
"Sırtın biraz kötü." dedi. Elim ile ona vurmaya çalıştım. Ama ellerimi tuttu. "Dur bi ya! Bekle sen burada ben krem alıp geliyorum." dedi. Bir sey dememi beklemeden aşağı indi.
Ben yatakta öylece yatarken elinde krem ile içeri girdi. Hemen eline biraz sürdü ve sırtıma sürmeye başladı. Soğuk olduğu için biraz ürpermiştim. "Acıttım mı?" dedi elini çekerek.
"Yok abi, soğuk geldi krem." dedim. Tekrar sürmeye başladı. O kadar yumuşak sürüyordu ki canımı hiç acıtmıyordu. Bana dokundukça içim bir tuhaf oluyordu.
"Seviyorsun ondan."
Hemde çok seviyordum. Kızlara hâlâ söylememiştim. Abim sürme işlemini bitirince elini çekti ve sırtımı kapattı.
"Ben çıkayım sen üzerini değiştir." dedi ve odadan çıktı. Yüzüme bakmamıştı. Yüzüme baksa pişman olacaktı. Ben bu çocuğu çok seviyorum.
Hemen üzerimi değiştirdim ve aşağı indim. Dedem ve babaannem hariç kimse yoktu. "Annemler nerede?" dedim.
"Annen yumurta toplamaya gitti. Babanlarda arkasından, 'bu rezilliği görmemiz lazım.' dediler ve gittiler.
Gülmeye başlamıştım. Annem de köyde büyümüştü ama tavuklarda nefret ederdi.
Dedem, bana baktı ve gülümsedi. "Siz Yiğit ile nasılsınız?" dedi. Yediğim sucuklu yumurta boğazımda kalmıştı ve öksürmeye. Abimde ağzında olan çayı bana püskürtmüştü.
Öksürmenin arasında zorla konuştum. "Allah belanı verir inşallah." dedim.
"Ama üzülürsün." Bunu abim dememişti. Sesin geldiği yöne baktım ve ayağa kalktım. Kızlar gelmişti.
"Hoş geldiniz." dedim ve sıkıca sarıldım. "Ben yüzümü yıkayıp geliyorum." dedim ve yukarı banyoya çıktım. Hızlıca yüzümü yıkadım ve aşağı indim.
Herkes gelmişti. Kapının öne geldim ve babaanneme baktım. "Süt sağacağım ben." dedim.
"Yapabilir misin?" dedi. Başımı salladım. Babaannem ayağa kalktı ve elinde bir tane kova ile yanıma geldi. "Yiğit sende git yanında." dedi. Abim başını salladı ve yanıma geldi. İkimiz ahırın olduğu yere gittik.
Sayamayacağım kadar fazla inek vardı. Gözüme kestirdiğim bir tane ineğin yanına gittim. "Başta anlaşalım, tekme atmak yok." dedim. Abim kahkahalarlar ile gülüyordu. Ne! İşimi temiz halledeceğim.
Sonra yan tarafına oturdum ve memelerine baktım. İşaret parmağım ile ileri ittirdim. "Abi bu çok değişik." dedim. Abim yanıma geldi ve hâlâ gülüyordu.
"Gülme!" dedim.
"Tamam." dedi ama hâlâ gülüyordu. Önüme döndüm ve ellerimi ineğin memesine koyup çektim. Azıcık süt çıkmıştı. Biraz daha yaptım ve kovayı doldurdum. Gülümseyip kovayı altından aldım ve biraz uzağa koydum. Şimdi dökerdi falan, o zaman keserdim bu ineği!
Bana baktı ve möledi. "Bana öyle bakma, anlayacaklar." dedim. Arkamdan gelen gülüşme sesi ile oraya döndüm. Bizim ekip tam kadro buradaydı. Ama ya! Ben sadece Yiğit var diye öyle demiştim.
"Yokluk kafa yaptı." dedi Ayla ve gülmeye devam etti. Ofladım ve yanlarından geçtim.
"Kıskanıyorsunuz beni." dedim içeri girerken. Benim sağdığım sütleri içtik ve yaylaya piknik yapmak için yola koyulduk.
Yine abim ve ben gidecektik. Ama biz ilçeye gidip tavuk alacaktık. Neden ben?
Arabaya bindim ve abimi beklemeye başladım. Ona kıyafet al demiştim. Aklımda bir şey vardı ve onu yapacaktım.
Hemen geldi ve bindi. Ben de çalıştırdım. Köy yolundan çıkmıştık. İlçeye girmemize az kalmıştı. Arabanın üzerini açtım.
"Hasta olursun!" dedi.
"Bakarsın." dedim ben de ve tek elimi dışarı çıkardım. Böyle havalı duruyordu.
İlçeye geldiğimizde hemen kasaptan tavuk almıştık. Tekrar yola koyulduk. Dün gece yağmur yağdığı için yollar, özellikle yayla yolu çamurdu.
Abime baktığımda dalmıştı, dışarıyı izliyordu. Swetin kapşonunu başıma geçirdim ve biraz ilerde olan çamura baktım. Çok büyüktü ve hızlı girersem her yerimiz çamur olacaktı. Benim istediğimde buydu.
"Abi?" dedim. Bana bakmadan, "Hı?" dedi. Artık ne düşünüyorsa baya dalmıştı. Gülümsedim. "Özür dilerim." dedim ve gaza yüklendim. Son anda ne yapacağımı anlamıştı ama ben çoktan çamurun içine girmiştim.
Arabanın her yeri açık olduğu için üzerimiz çamur olmuştu. Bana kötü kötü baktı. "Sen..."
"Çok güzelim biliyorum." dedim. Ben de çamur olmuştum ama asıl önemli olan, onun da olması. Bana baktı ve tekrar cama döndü.
Yola devam ettim. Kısa süre içinde gelmiştik. Hemen indim ve arabanın dışına baktim. Rengi fena değildi, bence.
Annemlerin yanına gittik ve oturduk. "Bu haliniz ne?" dedi. Abim ellerini kaldırdı ve, "Ben bir şey yapmadım." dedi.
"Gidin değiştirin üzerinizi." dedi annem. Ayağa kalktım ve arabadan kıyafetlerimizi getirdim. Onunkileri yüzüne attım ve ağaçların arasına girdim.
Beni görmediklerinden emin olduğumda hemen değiştirdim ve yanlarına gittim.
Aslı ve Ayla yanıma geldi. "Konuşalım mı?" Başımı salladım ve bizimkilerden biraz uzağa gittik.
"Dökül bakalım. Yiğit ile siz ne iş?" dedi Aslı. Başımı öne eğdim ve gülümsedim.
"Ben onu çok seviyorum." dedim. İkiside birbirlerine baktılar. "Biliyorduk." dediler ve sarıldılar.
"Çok sevinmeyin. Onun sevdiği bir kız var." dedim. Ayla bana baktı. "Sensin o!" dedi. Başımı olumsuz yönde salladım.
"Olmak o kadar çok isterdim, ama değilim. Anlattığı ile alakam yok." dedim. Aslı başımı kaldırdı. "Nasılmış, anlat." dedi.
"Onun çocuksu hallerine aşık olmuş. Çok güzel gülüyorumuş. Ve çok güldüğü de yanağında çıkan gamzeye bayılıyormuş..." dedim. Gözümden bir damla yaş aktı ve devam ettim. "Benim gamzem yok ki." dedim.
Aslı güldü ve bana baktı. "Kızım, senin çok güldüğünde sağ yanağında olan gamzen var. Farkında bile değilsin! Sensin o kız!" dedi.
"Ben miyim?" dedim. İkiside başını salladılar. Çığlık attım ve sarıldım. Yiğit koşarak buraya geldi ve bana baktı. "Bir şey mi oldu?" dedi korkuyla. Ayla arkadan ağzını oynatarak, 'demedik mi?' dedi.
Gülümsedim ve ayağa kalktım. "Bir şey olmadı Yiğit'im korkma." dedim. Bana baktı ve gözlerinde olan korku yavaş yavaş kayboldu.
Yanıma geldi ve sıkıca sarıldı. Yiğit Sosyal'in sevdiği kız bendim. Var mı ötesi?
Tepkileri alalım?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEN
Humor04.11.2020 Macera #1 02.11.2020 Kaos #1 05.11.2020 Heyecan #10 15.11.2020 Franciscolachowiski #1 20.11.2020 barbarapalvin #2 ***** "Nasıl sen bana bir şey yapmazsın? Bugün gün boyu benim canımı çıkardın yine de bir şey demedim sana! Git annemi ara...