Eve geldiğimizde hemen arabadan indim ve içeri girdim. Evin içinde bir şey yoktu. "Nerede bunlar ya?"
"Bahçeye bakalım." dedi ve elimi tuttu. Bu çocuk benim sevgilimdi! Beraber bahçeye gittik. Herkes buradaydı ve biraz olsun süslenmişti.
"Çok güzel olmuş." dedim etrafa bakarken. Hava kararmıştı. Benim Gözde'yi almam lazım.
Yiğit'in elini bıraktım. "Sen pastayı al. Ben Gözde'yi alacağım. Mesaj atarım." dedim ve arabamın anahtarını alıp hızla evden çıktım.
Yolda biraz hızlı gidiyordum. Aklıma gelen şey ile telefonumu elime aldım ve Yiğit'i aradım. Adamı o kadar çok yumruklamıştı ki ellerinin üzeri kızarmıştı. Şimdi ona söylemesem umrunda bile olmazdı. Hemen telefonu açtı.
"Yiğit şey yap, ellerinin üzerine benim banyoda krem var. Onu sür, yarına bir şey kalmaz." dedim. Gülme sesi geldi. "Bunun için mi aradın?" dedi.
"Evet. Hadi oyalama beni. Pastayı da sakın unutma." dedim ve telefonu kapattım.
Bir süre sonra yetimhaneye gelmiştim. Hava karardığı için çocuklar içerideydi büyük ihtimal. Hızla Dilek ablanın odasına çıktım. Kapıyı tıkladım ve içeri girdim.
"Hoş geldin Deniz." dedi. Karşısında ki sandelye ye oturdum.
"Hoş buldum." dedim.
"Gözde bugün çok ağladı. Doğum günümü unuttu diye." dedi. Gülümsedim. "Unuturmuyum hiç. Bunun için geldim. Gözde'yi çıkarabilir miyim? Bu gece bende kalsa?" dedim.
Dilek abla başını anlayışla salladı. "Olur tabi ki. Odasına istersen git şimdi." dedi. Başımı salladım ve ayağa kalktım. "Teşekkür ederim."
"Ne demek." Hemen odasından çıktım ve Gözde'nin odasına doğru yürüdüm. İçeri girdim. Beni fark etmemişti ama arkadaşları fark etmişti. Elim ile susun işareti yaptım. Hepsi başını salladılar ve oyun oynamaya devam ettiler.
"Hayırdır? Leyla gibi camın önünde, Mecnun'u mu bekliyorsun?" dedim. Hemen bana döndü ve koşarak yanıma geldi.
"Abla ya! Gelmeyeceksin sandım." dedi. Onu biraz bozmam lazımdı. "Neden ki? Bugün özel bir gün mü?" dedim.
Affet güzelim...
Suratı düştü ama belli etmedi. "Yok, değil." dedi. Gülümsedim ve kucağıma aldım. "Gidiyoruz minik." dedim ve yetimhanede çıktık.
"Nereye?"
"Sürpriz. Ama önce alışveriş merkezine gidelim. Güzel elbiseler alalım." dedim. Gülümsedi ve başını salladı. "Öne binebilir miyim?" dedi.
Başımı salladım ve öne oturttum. "Kemerini tak." dedim. Başını salladı ve emniyet kemerini taktı.
Ben de hemen sürücü koltuğuna oturdum ve arabayı çalıştırdım. "Araba senin mi?" dedi. Hemen fark etmişti. "Evet güzelim. Abin bana sürpriz yaptı." dedim.
Bir şey demeden sadece yola baktı. Kısa sürede gelmiştik. Hemen arabadan indim ve Gözde'nin elini tuttum. Beraber mağzalarda gezdik. "Abla?"
"Efendim." dedim.
"İkimizde aynı şeyleri alalım mı?" dedi. Çok güzel olurdu. Başımı salladım ve bir tane daha mağazaya girdik.
Ben Gözde'ye hediye almayı unutmuştum. Telefonumu aldım ve Yiğit'e mesaj attım.
Ben; Hediye almayı unuttum! Karaoke mikrofonu alır mısın?
Yazdım ve yolladım. Şarkı söylemeyi çok seviyordu. Bu ona en güzel hediye olurdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEN
Humor04.11.2020 Macera #1 02.11.2020 Kaos #1 05.11.2020 Heyecan #10 15.11.2020 Franciscolachowiski #1 20.11.2020 barbarapalvin #2 ***** "Nasıl sen bana bir şey yapmazsın? Bugün gün boyu benim canımı çıkardın yine de bir şey demedim sana! Git annemi ara...