Gece gece Ankara'ya dönmek için yola çıkmıştık. Arabayı ben kullanmak istediğim için ben sürüyordum. Ankara'ya çoktan girmiştik ve çok az bir süre kalmıştı.
Canım sıkılınca radyodan müzik açtım ve söylemeye başladım.
"Dur ya da koş bana, kalbim hoş sana. Üşüyor bu eller ne olur tutsana." dedim ve elimi uzattım. Bana gülümsedi ve devam etti.
"Seviyorum hâlâ yanımda dursana. Çok özledim seni az daha kalsana." Elimi tutup bana baktı. Gülümsedim ve yola bakarken şarkıya devam ettim.
"Yürek dayanmaz böyle bir aşka. Seven bu gözler bakar bir başka. Seninle düştü bu kalbim aşka. Al yüreğimi sev, ya da vur taşla." Kısa süre de gözlerinin içine baktım ve tekrar yola döndüm.
"Gelmesin bahar, güllerim solar. Özeledim seni, gözlerim dolar. Ellerim kanar, düşlerim yanar. Yalnızım gene yokluğun sarar."
Sonra tekrar ben devam etmiştim. Bir ben, bir de o.
"Yüzümde elin bu kalbim seninle, giy şu gelinliği benim ol benim..." dedi. Benim derken elleri ile kendisi göstermişti. "Kocam, sevdiğim her şeyim de bana, soran tüm herkese namusum derim."
"Seni seviyorum." dedim bi an da. Bana baktı ve gülümsedi. "Ben de seni seviyorum." dedi. Sonra şarkıya kaldığı yerden ben devam ettim.
"Bir dert bitmeden bir diğeri başlar. Kalemdi kaşlar, doğaldı saçlar. Etkiledi beni o derin bakışlar. Sıkı sıkı sar beni dışarıda kış var. Kanatsız iken uçar mı kuşlar?"
Kış var derken elim ile dışarıyı göstermiştim. Bana aşk ile baktı ve devam etti.
"Kulaklarımda çınlıyor sesin, ve sözün vardı bana unuttun kesin. Seni benden ayıracak her ne varsa, düşman olurum ona böyle bilinsin."
Sonra ben devam ettim. "Sen benim nefesim değilsin hevesim. Sana bir şey olursa, kesilir bu sesim. Dayanamaz bu kalp bu kadar acıya. Görmek isterim söyle nerdesin?"
Elini alıp kalbime koydu. "Buradayım." dedi. Sesi çok kısık çıkmıştı.
"Cidden düşman olur musun?" dedim bir yandan yola bakarken.
Bana bakıp gülümsedi. "Olurum güzelim." dedi. Arabayı kenara çektim ve durdurdum. Hemen yan tarafa döndüm ve sıkıca sarıldım.
Beni kendinden biraz uzaklaştırdı ve bana doğru yaklaştı. Dudaklarımız bir birine çok yakındı. Telefon sesi bozdu demek isterdim ama biri cama vurmuştu.
Bu trafikte arabayı kenara çekersen tabi ki cama vuran olur. Cama vuran kişiye baktım. Bizim yaşlarımızda bir çocuktu.
"Kusura bakmayın bölüyorum ama arabayı kenara çekerseniz." dedi ve sırıttı. Gözlerimi kaçırdım ve başımı salladım. Hemen arabayı çalıştırdım.
Yiğit yanımda gülüyordu. Utandığım için biraz daha hızlı sürdüm. Yiğit'lerin evinin önüne geldik.
Arabadan indim. "Nereye?" dedi. Saat baya geç olmuştu. "Eve gireceğim." dedim ve kapıyı çaldım. Bizim eve gitmekle uğraşamazdım. Annemi arar söylerdim.
"Hoş geldiniz." dedi yengem. Hava serinlemişti ve ben hızlıca içeri girdim. "Hoş buldum." dedim. Benden sonra Yiğit'de girmişti.
Ben koltuğa oturduğum gibi her şeyi anlatmaya başladım. "Yenge, bu oğlun beni köle gibi çalıştırdı!" dedim. Yengem, Yiğit'e baktı ve gülmeye başladı. Yiğit hemen lafa atladı.
"Ne güzel zayıfladın işte." dedi. Kaşlarımı çatarak ona baktım. Zayıfım ben bir kere!
"Ben oraya tatil diye gittim abiciğim, iş yapmak için değil." dedim. Bir süre oturmuştuk. Sonra yatak için herkes odalara çekildi.
Hemen yatağa girmiştim. Hava biraz fazla soğuktu. Gündüzleri yanıyorduk, ama geceleri ben donuyordum. "Yiğit, donuyorum ben." dedim.
"Gel ısıtayım ben seni." dedi ve bana sıkıca sarıldı. Bir süre sonra gerçekten de ısınmıştım. Ben de kollarımı ona doladım ve gözlerimi kapattım.
"İyi geceler Deniz'im." demişti ama o kadar çok uykum vardı ki cevap bile veremeden uyuya kalmıştım.
*****
"Her şey hazır değil mi?" dedim kızlara bakarken. Başlarını salladılar. Bugün Yiğit'in doğum günüydü ve ben ona minik bir sürpriz hazırlamıştım. Ama buraya gelmesi için biraz sinirlendirmem gerekiyordu.
Hemen telefonumu aldım ve mesaj attım.
Ben; Yiğit?
Yiğit'im; Efendim güzelim?
Yazmaya başladığımda sırıtıyordum. Onun benim doğum günümde yaptığı ile benim yaptığım bir hiçti.
Ben; Yiğit ben günlerdir düşünüyorum. Bizden olmaz. Ayrılalım.
Yazdım ve yolladım. Anında görmüştü ve yazıyordu.
Yiğit'im; Ne saçmalıyorsun sen? Neredesin, evde değilsin? Konum at oraya geliyorum.
Benim istediğimde buydu. Hemen konum attım ve beklemeye başladım. Okulda olan herkesi çağırmıştım. Bir süre sonra mekânın dışından ani fren sesi geldi. Başımı çevirip gelene baktım.
Yiğit, buraya kızgın boğa misali geliyordu!
O girdiği an da kapalı olan ışıkları açmışlardı. Ve herkes, "İyi ki doğdun Yiğit!" diye bağırmıştı. O şaşkın bir şekilde etrafa bakarken yanına gittim ve sıkıca sarıldım.
"İyi ki doğdun sevgilim." dedim.
Bana yavaşça yaklaştı ve dudaklarıma kapandı. Annemler, gençler arasında olacak dediği için gelmemişlerdi. Kendimi geri çektim ve yan tarafta olan kutu verdim.
"Beğenirsin umarım."
"Senden gelen her şeyi beğenirim ben." dedi ve açtı.
İçerisinde, parfüm, saat ve Yiğit'in çok istediği araba maketleri vardı. Sonra minik bir kutu daha verdim. Onda iPhone 11 pro Max vardı. Çok istediğini biliyordum ve içim yana yana almıştım. O kadar para verdim!
"Teşekkür ederim güzelim. İyi ki doğmuşum." dedi ve sıkıca sarıldı.
"İyi ki doğmuşsun."
Bölüm sonu....
Biri de bana alsın doğum gününde iPhone. Biz fakir insanlarız.😂😂😂
Bölüm nasıldı. Duygularınızı alayım?
Sizleri çok seviyorum. 💞
Instagram; kuzen_wattpad

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUZEN
Humor04.11.2020 Macera #1 02.11.2020 Kaos #1 05.11.2020 Heyecan #10 15.11.2020 Franciscolachowiski #1 20.11.2020 barbarapalvin #2 ***** "Nasıl sen bana bir şey yapmazsın? Bugün gün boyu benim canımı çıkardın yine de bir şey demedim sana! Git annemi ara...