Herkese merhabalaar! Biliyorum son attığım bölümün üzerinden biraz uzun bir zaman geçti ancak derslerim oldukça yoğun olduğu için ancak fırsat bulabildim, lütfen beni anlayın 🙏🏻
Bölüm sonunda düşüncelerinizi ve fikirlerini belirtmeyi unutmayın lütfen. Yorumlarınıza göre hikayenin gidişatını değiştirebilirim çünkü gerçekten de bazen saçmaladığımı düşünmeden edemiyorum. Bu yüzden yorumlarınıza gerçekten çok ihtiyacım var.
Herneyse, daha fazla uzatmadan kaçayım ben 😄 herkese keyifli okumalar.
***
"Çocuklar ağaç oldular, yakında da kök salacaklar Chae haberin olsun!"
Alışveriş merkezinden içeri girdiğimizden beri söylenen Lisa'ya göz devirerek karşılık verdiğimde, "Biraz acele etsen diyorum, zaten seni ikna edeceğim diye yarım saat geç kaldık." Dedi.
Yürüyen merdivenlere ulaştığımızda, "Ben mi dedim benden habersiz buluşma ayarla diye Lisa?" Diyerek sitem ettim ve ekledim, "Ayrıca benim adıma aldığın kararlar yüzünden hala seni affetmedim, bilmiş ol."
Lisa oflayarak yürümeye devam ederken, "Biliyorum, ayrıca senin bana kıyamayacağını ve en yakın zamanda gönlünü alacağımı da biliyorum." Deyip sırıtmaya başladığında ona 'Sen öyle san' demeye çalışan bakışlarımdan yollayıp adımlarımı hızlandırdım.
Hala bu yaptığımıza inanamıyordum. Lisa gelip bana Jungkook, Jimin ve Tae'yle bir buluşma ayarladığını söylediğinde sinirden deliye dönmüştüm.
Her ne kadar biz hepsini uzun zamandır tanıyıp sevsekte, onlar bizi tanımıyorlardı. Sırf Taehyung ile tanışabilmek için hem beni Jungkook'a karşı rezil etmiş hemde biraz sonra ikimizide buradan ayrılana kadar kendimizi rahatsız hissedeceğimiz bir ortama sokmuş olacaktı.
Sonunda oyun salonlarının olduğu kısma gelebildiğimizde bowling salonundan içeri girdik ve çocuklara bakınmaya başladık.
Fazla kalabalık ve büyük bir mekan değildi. Daha çok kendi çapında idare eden bir salon gibiydi. Bu yüzden burayı seçmiş olmalıydılar.
"İşte, oradalar!"
Lisa beni kolumdan tutup bir masaya doğru çekiştirirken derin bir nefes aldım ve söylenmemeye çalışarak onu takip ettim.
İlk başta oturduğu sandalyeden ayağa kalkan Jungkook'u daha sonrada diğerlerini gördüm. Hepsiyle selamlaştıktan sonra Jungkook çekimser bir tavır takınarak, "Hoşgeldiniz" dedi. Sanırım o da benim olduğum kadar mahçup hissediyordu kendini.
"Herkese merhaba, ben Lisa."
Lisa, bize meraklı bakışlarla bakan Taehyung ve Jimin'le tanıştıktan sonra bende onu takip ederek adımı söyledim ve ikisiyle de tokalaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐈𝐃𝐎𝐋 | RoséKook
Fanfictionİşte biz buyduk. Onun hayatı, benim hayatım buydu. İdol olmak; sevdiğim adam, sadece birkaç metre ötemde canıyla boğuşurken onun yanında olamamaktı. Yanına gidip ellerini ellerimin arasına almak ve kalp atışlarını dinlemek yerine burada, böyle üc...