4.7

4.4K 309 152
                                    

Herkese yeniden merhabalar.

Bölüme geçmeden önce size söylemek istediğim önemli bir durum var. Bazı şeylerin her ne kadar çok daha uzun sürmesini istesekte ne yazık ki tadında bırakılması gereken bir sonu olması gerekiyor.

Tamda bu sebepten ötürü IDOL, 5.0'da final olacak arkadaşlar. Üzülmeyelim ve o zamana kadar ki yazacağım bölümlerin tadını çıkarmaya bakalım lütfen 🙏🏻

Bu arada şunu da söylemeden geçmeyeyim, bir sonraki bölüm uzun zamandır yazmamı beklediğiniz, bomba gibi bir bölüm olacak. O zamana kadar kendinize iyi bakın, seviliyorsunuz~ 😽

***

Görüntü yönetmenimizin isteği üzerine bir kez daha çekmek zorunda kaldığımız sahnenin tekrarlanması için yerlerimize geçtiğimizde sabahtan beri oynatılıp duran yeni şarkımız yeniden başlatıldı.

Rengarenk ışıklandırmalar ve siyah zeminle kaplı olan arka planda son bir kez daha dansımızı sergilediğimiz beş dakikanın ardından nihayet sona eren çekimlerle birlikte sonunda derin bir nefes alabilmiştik.

Yaklaşık dört gündür sabah akşam bu çekimlerle uğraşıyorduk ve artık sürekli kıyafet değiştirmekten, saçlarımızın ve makyajlarımızın defalarca yenilenip durmasından bıkmış, yorgunluktan ve aynı sahneleri tekrar tekrar çekip durmaktan bitap düşmüştük.

Jennie, Lisa ve ben menajerimizin bizi tebrik etmesinin ardından kulise doğru ilerlemeye başladığımızda Jisoo'nun solo sahnesinde bir kısmın yeniden çekilmesi gerektiği için onu arkamızda bırakmak zorunda kalmanın verdiği üzüntüyle birlikte çekim alanından çıktık.

Tanrıya şükür ki benimkilerde herhangi bir problem çıkmamıştı da daha fazla bu rahatsız kıyafetlerin içinde durmak zorunda kalmayacaktım.

Kulise girer girmez her birimiz ayrı bir köşeye dağıldığımızda Lisa kendini ikili koltuğu atarken Jennie ile vakit kaybetmeden bende kabinlere doğru yol aldık.

Yaklaşık on dakikanın ardından biz üzerimizi değiştirip makyajlarımızı temizlemeye başladığımızda Lisa'da kendi kıyafetlerini giyinmiş ve çoktan aramıza katılmıştı bile.

"Gerçektende bir an için hiç bitmeyecek sandım." Jennie'yi büyük bir yorgunlukla onaylarken çantamın içinde saçlarımı toplamam için işe yarayabilecek herhangi bir toka aramakla meşguldüm.

"Evet, gerçektende çok yorulduk ancak yinede, sonuna kadar verdiğimiz her emeğe değeceğini düşünüyorum."

Lisa'nın bu polyanna tavırları karşısında sırıttığımda ve sonunda bulabildiğim tokayla birlikte saçlarımı tepeden gevşek bir at kuyruğu yapmaya başladığımda bir anda sessizleşen ortamda bir bildirim sesi yankılandı.

Lisa'nın oturduğu masanın hemen yan tarafında şarja takılı bir halde duran telefonumun mesaj sesi hepimizin bakışlarının oraya dönmesine sebep olurken Lisa telefonu aldı ve şarjdan çıkarıp ekrana baktığında birden bire sırıtmaya başladı.

"Jimin, mesaj atmış."

Jimin. O gece yaşananların ardından sabah onu valizini toplarken bulmuştum. Biz daha konuşmaya bile fırsat bulamadan annemin habersiz bir şekilde yaptığı ani gelişini fırsat bilerek hiçbir şey söylemeden evden ayrılmış ve uçak biletini erkene çekerek Kore'ye geri dönmüştü.

Ondan beride hiç konuşmamış, mesajlaşmamıştık. Bir ara, neredeyse artık beni görmek istemediğinden emindim.

Lisa keyifle yanıma gelip elindeki telefonu makyaj masasının üzerine bıraktığında Jennie homurdanarak, "Tanrı aşkına, o ikisi neden bir türlü peşini bırakmayı beceremiyorlar?" Dedi ve yerinden kalkıp yanıma gelerek bakışlarını tuş kilidini açtığım telefonuma çevirdi.

𝐈𝐃𝐎𝐋 | RoséKook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin