Baştan uyarayım; bölümün sonu aşırı feelsli olabilir, yani sizi bilmiyorum ama yazarken beni baya heyecanlandırdı 😏
Bu yüzden de yorum yapmayı ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen.
İyi okumalar.
➰
Makyaj koltuğundan kalktığımda her yerim tutulduğu için saçlarımı bozmadan, kendi çapımda yavaşça esneme hareketleri yapmaya başladım.
Çıkış yapışımızın üzerinden neredeyse üç hafta geçmişti ve debut sahnelerimiz hala devam ediyordu. Açıkçası bu durum kariyerimiz için oldukça iyiydi ancak bedenlerimiz için aynı şey söylenemezdi.
Resmen bitmiştik, yorgunluktan, bir türlü dinlenememekten bitap düşmüştük.Kulisteki ikili koltuğa geçip oturduğumda makyözümüzün benden sonra Jennie'yi aldığını gördüm. Onlardan ve benden başka kimse yoktu kuliste.
Bu yüzden de fırsattan istifade edil telefonumu açarak Vlive'a girdiğimde kendime engel olmamıştım.
Normalde malesef ki şirketimiz diğer idollerle, özellikle de erkek olanlarıyla ilgili katı kuralları vardı. Henüz acemi olarak görüldüğümüz için de uzunca bir süre bu kuralları çiğnemek yasaktı.
Mesela en basitinden sevgili yapmak yasaktı. Erkek idollerle yakınlaşmak, yakın arkadaş olmak yasaktı. Onları takip etmek yasaktı...
Tanrım... Her ne kadar idol olsamda hala bir Army'dim. Ve benden onları takip etmeyi bırakmamı istemeleri tam bir delilikti.
Tabiki de onları dinlemeyecektim. Bu konuda ruhumun tamamı anarşizmle kaplıydı.
Vlive'dan Jungkook ve Jimin'in dün akşamki konserlerinden sonra yaptıkları canlı yayını açarken sırıtmama engel olamadım.
Idol olduğumdan beri böylesine illegal işler yapmayı ne kadar sevdiğimi unutmuştum.
Yayının ilk beş dakikasında sadece Jimin vardı. Army'lerin yayına katılmasını beklerken havalı hareketler yapmaya çalışıyordu ancak ne yazık ki bu hareketleri, onun sadece aşırı tatlı ve sevimli gözükmesine yol açıyordu.
Sonraki birkaç dakika boyunca Army'lere konsere geldikleri için teşekkür etmeye başladığında nihayet Jungkook'da yayına katılabilmişti. Üzerinde bol, siyah bir gömlek vardı.
Jimin'in yanına geçip oturduktan sonra ikisi koyu bir sohbete giriştiler. Bir yandan ekrandaki yorumları okumaya çalışıyor bir yandan da diğer üyeler hakkında konuşuyorlardı.
Jungkook, Jin'den öğrendiğini düşündüğüm birkaç soğuk espri yapınca Jimin onu uyarıyor ve böyle şeyler öğrenmemesi gerektiğini söyleyince ikiside gülmeye başlıyorlardı.
Jeon Jungkook. O mutlu görünüyordu. Yüzü gülüyordu, keyifliydi. Güzel ve başarılı bir konseri geride bırakmışlardı. Hayatı yolunda gidiyor olmalıydı. Onun adına seviniyordum. Güldüğünde ise bende mutlu oluyordum. Gülüşü kesinlikle bulaşıcıydı.
Yayın devam ederken Jimin yeniden onu güldürecek bir şeyler söylediğinde bu sefer ikiside kahkaha atmaya başlamışlardı. Bu yüzden de istemsizce videoyu durdurduğumda birkaç saniye boyunca ekrana bakakalmıştım.
Çok güzel gülüyordu. Gülüşü, dünyadaki en umutsuz insan için bile umut olabilecek kadar büyüleyici ve etkileyiciydi. O, çok... Çok güzeldi.
O an, etrafımdaki hiçbir şeyi duyamayacak, hissedemeyecek kadar tehlikeli bir konuma geldiğimi çok geç farkedebilmiştim.
Çünkü Lalisa yanımdaki boşluğa atlayarak otururken ödümü patlatmıştı. Az daha kalbime iniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐈𝐃𝐎𝐋 | RoséKook
Fiksi Penggemarİşte biz buyduk. Onun hayatı, benim hayatım buydu. İdol olmak; sevdiğim adam, sadece birkaç metre ötemde canıyla boğuşurken onun yanında olamamaktı. Yanına gidip ellerini ellerimin arasına almak ve kalp atışlarını dinlemek yerine burada, böyle üc...