2.0

5.4K 309 194
                                    

Herkese merhabalaar. 2016'da geçecek olan son bölümümüze hazır mıyız bakalım? 😏

Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olmuştur. 2017'den devam edecek olan bölümlerde görüşmek üzere, herkese keyifli okumalar.

 2017'den devam edecek olan bölümlerde görüşmek üzere, herkese keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Ellerimi hemen önümde duran sıcak karton kutuya daha da çok dolarken derin bir nefes alıp bakışlarımı nehre doğru çevirdim.

Sular, hırçın ve oldukça hızlı bir şekilde akıp yollarına gitmeye devam ederlerken içim titredi.

Nedense, bir an için kendimi o buz gibi soğuk olan suyun altında boğuluyormuşum gibi hissetmiştim.

Jimin ile birlikte Han Nehri'nin kenarındaki iki katlı bir kafeye oturmuş kahve içiyorduk. Tanrıya şükür ki dışarı oturmaya kalkmamıştık çünkü yaklaşık beş dakika önce bardaktan boşalırcasına bir yağmur bastırmıştı.

"Chaeyoung," diye seslendiğinde bakışlarımı nehrin üzerinden çekip ona doğru çevirdim, "Seni üzen şey her ne ise bana anlatabilirsin, bunu biliyorsun."

Cevap veremediğimde yüzüne anlamlı bir tebessüm kondurdu ve devam etti, "Anlatamıyor veya anlatmak istemiyorsan da anlarım."

Kahvemden bir yudum alıp parmaklarımı masaya vurarak ritim tutturmaya başladım. Gerilmiştim.

Bakışlarımı yeniden nehre doğru çevirdiğimde ve zihnimi bulandıran düşüncelere dalmak üzere olduğum sırada hiç beklemediğim bir şeyi yaptığında bakışlarım şaşkınlıkla aralandı.

Masanın üzerinde duran elimin üzerinde hissettiğim sıcaklıkla birlikte gerisin geri ona doğru dönmek zorunda kaldığımda gülümsediğini gördüm.

Eli, elimi kavrarken oldukça nazik olmaya çalışıyordu. Başparmağını beni sakinleştirmek istermişcesine yavaşça elimin üzerinde dolaştırmaya başladığında derin bir nefes alarak bakışlarımızı buluşturdum.

"Kendini üzme." Dediğinde ağzımın hafifçe aralandığını hissettim. Buraya gelirken ondan böyle şeyler duymayı beklemiyordum doğrusu.

𝐈𝐃𝐎𝐋 | RoséKook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin