3.2

3.7K 232 44
                                    

***

"Böyle bir şeyi nasıl yaparsın Rose? Nasıl bu kadar sorumsuz olabilirsin?!"

Başkan Yang'ın gür sesi geniş odanın içinde yankılandığında tırnaklarımı biraz daha avuçlarıma bastırdım ve yere diktiğim bakışlarımı ordan ayırmadım.

Menajer Jung, hemen yan tarafımızda durmuş, sabırsızca ayağını yere vururken Başkan Yang'ın masasında duran fotoğrafları işaret etti. "Onu uyardım, Başkan Yang. Bu şekilde olmayacağını, bunun hepimizi riske atmaktan başka hiçbir işe yaramayacağını söyledim."

Kafamı kaldırıp öfkeli bakışlarımı onunla buluşturduğumda büyük bir hırsla devam etti.

"Ancak söylediklerim onun bir kulağından girip öbüründen çıkmış gibi görünüyor çünkü hala hiçbir şey yokmuş gibi onunla görüşmeye devam ediyor!"

Gözlerimin dolmaya başladığını hissettiğimde Başkan Yang derin bir nefes aldı ve, "Tamam, yeter." Dedikten sonra kafasını önündeki fotoğraflardan kaldırıp bana doğru çevirdi.

"Geçmişte ne yaşandığının bir önemi yok artık. Bu işi ne kadar çabuk sürede halledersek, o kadar iyi olur bizim için."

Yang'ın söylediği cümle üzerine sorgulayıcı bakışlarımı üzerine diktiğimde, "Bir an önce bu işi bitireceksin Rose." Dedi ve tek bir kelimeyle kestirip attı.

"Buna siz karar veremezsiniz!"

Kararlı olmaya çalışırken bana inat çatlayarak çıkan sesim beni bile buna inandırmamıştı. Ancak yinede dik durdum ve omuzlarımı düşürmemeye çalışarak doğruca yüzüne bakmaya devam ettim.

Bu kadar kolay pes etmeyecektim.

"Buna biz karar vermeyeceğiz zaten." Dediğinde bakışlarımın şaşkınlıkla aralanmasına engel olamadım. Ne demek istiyordu?

"Buna sen karar vereceksin Rose. Kendi geleceğini, kendin belirleyeceksin." Dedi ve soğukkanlı bir duruş takınarak ekledi, "Eğer herşeye rağmen bu durumu devam ettirmeyi seçersen, bu çarpık ilişkinizin grup arkadaşlarının ve senin üzerinde ne gibi yıkıcı etkileri olabileceğini bir düşün."

Kalbim sancımaya başlamıştı. Damarlarımda dolaşan öfke kaybolmuş, yerini korkuya ve büyük bir endişeye teslim etmişti.

"Peki ya Jungkook. Madem arkadaşlarını düşünmüyorsun, onu da mı düşünmeyeceksin? Sen bizi dinlemeyip onunla görüşmeye devam ettiğinde bunun ona hiçbir zararı olmayacağını mı düşünüyorsun?"

Tanrım... Canım yanıyordu. İlk defa bu olaylar karşısında ruhumun bu kadar sızlamaya başladığını hissediyordum. Yenilmek üzereydim.

"Sizinki kadar olmasa bile onların grubu da bu işten nasibini yeterince alacak. Öfke ve nefret toplayacaklar, yükselişleri ağır bir darbeyle sarsılırken tüm yükü onun omuzlarına bırakacaklar."

"Böyle bir şey olmayacak." Diye fısıldadığımda çoktan yanaklarımın ıslanmaya başladığını hissetmiştim.

Söylediklerime ben bile inanmıyordum çünkü gerçeklerin yüzüme adeta bir tokat gibi çarptığını biliyordum.

O haklıydı. Söylediği herşeyde kelimesi kelimesine haklıydı ve en çokta bunun böyle oluşu, canımı yakıyordu.

"Neler olacağını, olabileceğini sen benden daha iyi biliyorsun Rose."

Ayağa kalkıp yanıma doğru ilerlemeye başlarken işaret parmağını sanki küçük bir çocuğu azarlarmışcasına bana doğru doğrulturken, "Bugün bu işi bitirecek ve dediklerimizi harfi harfine uygulayacaksın." Dedi.

"Yoksa sana yemin ederim, bugünün akşamında Bang Si Hyuk ile görüşürüm ve bu işi kökünden hallederim."

Başkan Yang ve menajer Sung benim cevap vermemi bile beklemeden odadan çıktıklarında kapı arkalarından büyük bir gürültüyle kapandı.

Arkalarından bakakalmamın üzerinden beş saniye bile geçmemişken gözlerimden boşanan yaşlar yüzünden görüşüm bulanıklaştı ve ellerim titremeye başladı.

Tükenmek üzereydim. Omuzlarıma bindirilen sorumlulukların altında ezilmek ve kendimle birlikte en çok değer verdiğim insanları da büyük bir çıkmaza sürüklemek üzereydim.

İşte şimdi, oyun sonu çok acımasız bir şekilde yazılmıştı.

Belkide ben, ta en başından bu oyunu kaybetmiş olduğumu farketmiştim.

İyiler her seferinde olduğu gibi kaybetmiş ve kötüler her daim olacağı gibi yine kazanmışlardı.

Kader sonumuzu yazmış ve bizi çok daha büyük bir fırtınaya hazırlanmamız için yapayalnız bırakıp gitmişti.

***

Oy vermeyi ve düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen 🙏🏻

Okuduğunuz için teşekkürler~ 💜

Okuduğunuz için teşekkürler~ 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐈𝐃𝐎𝐋 | RoséKook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin