Herkese keyifli okumalar. Lütfen yorum yapmayı unutmayın 🙏🏻
➰
Ödül töreni hız kesmeden devam ederken ve bir ödül daha sahibini bulurken masada duran su şişelerinden birini alıp bir kaç yudum aldım.
Tören, beklediğimin aksine sorunsuz bir şekilde başlamıştı ve öyle de ilerliyordu. Ödüller dağıtılıyor ve gruplar sırasıyla performanslarını sergiliyorlardı.
Daha da önemlisi insanların gözü bizim üzerimizde felan değildi ve salona girdiğimiz andan itibaren hayranlar ve idollerden inanılmaz derecede pozitif tepkiler almıştık.
Kim bilir, belkide Jungkook haklıydı. Bundan sonra her şey çok daha güzel olacaktı.
Aklıma düştüğü an bakışlarım istemsizce onlar için ayrılmış olan masaya, ona doğru kaydı. Yan tarafında oturan Namjoon ve Taehyung'la konuşuyor ve birkaç dakikada bir gülüşüp duruyorlardı.
Bakışlarım hızlıca diğer üyelerin üzerinde de dolaşırken hepsininde gerçektende harika insanlar olduklarını bir kez daha anladım.
O kadar doğal, o kadar samimilerdi ki başka bir gruba değilde Bangtan'a hayran olduğum için kendimle, bu kadar başarılı olmalarına rağmen hala alçakgönüllü olmaya devam ettikleri içinde onlarla gurur duyuyordum.
İleride bir gün bu günleri hatırlayıp, çocuklarıma gururla anlatabileceğim insanlardı onlar. Benim rol modellerimdi. Hepsinin de farklı bir özelliğinde kendimi bulabilirdim. Her zaman benim için özel olmuşlardı, hepte öyle kalacaklardı.
Sonunda diğer üyelerin üzerinden çekebildiğim bakışlarım yeniden Jungkook'un üzerine sabitlendiğinde anlamsız bir şekilde göz göze gelmiştik, yine.
Mutlu olduğunu hiçbir zaman saklayamıyordu. Her zaman, aynen şimdi olduğu gibi gözlerinin içi gülerdi. Umutla parıldayan bakışlarını bu mesafeden bile görebiliyordum.
Mutluydu. Gülümsüyordu, eğleniyordu. Sadece bunu bilmek bile garip bir şekilde içimin huzurla dolmasına yetiyordu.
Bende ona gülümsemeye başladığımda birden bire değişen bakışlarının derinleştiğini gördüm. Her zaman güzel bakan kahveleri, şimdi çok daha başka bakıyorlardı. Tuhaf ama bir o kadar da anlamlı ve huzur verici.
Ah, tüm bunlar, karşılaşmamız, kuliste elimi tutması, bu bakışlar benim için çok fazlaydı.
Ancak yinede ikimizde bu garip bakışmayı ısrarla sürdürmeye devam ettiğimizde araya giren şey düşüncelerimiz değil, sunucunun heyecanlı sesi olmuştu.
Bizim ismimizi anons etmesiyle bakışmamızı kesmek zorunda kaldığımda ağzımın şaşkınlıkla aralanmasına engel olamadım. Bu nasıl olurdu?
"Blackpink, en iyi çıkış yapan grup dalında ödüle layık görüldü. Tebrikler kızlar!"
Şaşkınlıkla gözlerim büyürken adeta dilim tutulmuştu. Kafamı hızlıca kızlara çevirdiğimde onlarında benden pek bir farkı olmadığını görebilmiştim.
O kadar kendimize güvenmiyorduk ki aday olduğumuzdan bile haberimiz yoktu. Şirketin var mıydı bilmiyordum ancak varsa ve bize sürpriz olsun diye söylememiş olabilirlerdi.
Tanrım, onlara bunun fena halde işe yaradığının garantisini verebilirdim.
Hiç bir şekilde herhangi bir ödül almayı beklemiyorduk ve gerçekten de bizim için çok büyük bir sürpriz olmuştu.
Hiçbirimiz ne yapacağımızı bilemezken ayağa kalkıp birbirimize sarıldığımızda mutluluktan havalara uçmak üzereydik. Ne olursa olsun, nasıl öğrenirsek öğrenelim, bu bizim ilk ödülümüzdü, az önce ilk ödülümüzü kazanmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐈𝐃𝐎𝐋 | RoséKook
Fiksi Penggemarİşte biz buyduk. Onun hayatı, benim hayatım buydu. İdol olmak; sevdiğim adam, sadece birkaç metre ötemde canıyla boğuşurken onun yanında olamamaktı. Yanına gidip ellerini ellerimin arasına almak ve kalp atışlarını dinlemek yerine burada, böyle üc...