D:Ya kuzum benim, kıyamam ben sana.
Defne, üzgün bir şekilde Angela nın yanağını okşar. Angela da, Defne nin elini tutup burukça gülümser.
An:İyi ki geldiniz. Sizinle dertleşince bir nebzede olsa rahatladım.
Se:Biz bu günler için varız kuşum. Tabi sana iyi geleceğiz de ya bu benim içime sinmiyor yani geri çekilmen.
B:Al benden de o kadar ama dinlemiyor ki.
Binnur elindeki çayından bir yudum alır. Seda ayağa kalkıp Angela nın yanına oturur.
Se:Bak sen kendin "korkup kaçıp gittim ve Pamiri kaybettim" dedin. Eğer şimdi yine kaçarsan ya da ne bileyim geri çekilirsin yine Pamiri kaybedeceksin.
B:Ve bunun geri dönüşü olmayabilir bir daha.
Diyerek Seda nın cümlesini tamamlar. Angela derin bir nefes alıp kafasını geriye yaslar. Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra kafasını kaldırıp Defneye bakar.
An:Defne? Sen ne düşünüyorsun ?
Defne önüne gelen saçını kulağının arkasına koyarak omzunu silker.
D:Yani doğruyu söylemek gerekirse bende öyle yapardım. Mesela Ömeri bir kere kaybetseydim diğerinde de kaybetmeyi göze almazdım, alamazdım. Ve gidip aşkım için savaşır her şeyi de yapardım.
An:Ee ne yapayım şimdi gidip Ece ye "Ben Pamiri seviyorum ve onu tekrardan kazanacağım " mı diyeyim ?
Binnur gözlerini yerden çekip Angela ya bakar.
B:Aynen öyle diyeceksin. Ha yok itiraz ederse de ağzının payını vereceksin.
Angela oflayıp eliyle yüzünü kapatır. Seda da Angela nın sırtını okşar.
Se:Hadi canım git konuş gel. Eğer biraz daha beklersen iş işten geçmiş olabilir.
Angela yere bakıp düşünür sonra aniden ayağa kalkıp üçüne de bakar. Boğazını temizleyip konuşur.
An:Evet ya haklısınız siz. Ben niye Pamiri ona kaptırayım ki! Pamiri mutlu edecek biri varsa o da benim değil mi?
B:Yürü kız, kim tutar seni. Hadi git göster gücünü, aşkını.
An:Gidiyorum. Hatta gittim bile. Siz durun ben gelince konuşuruz
Deyip hızla masanın üzerinde ki telefonunu alıp hızlıca evden çıkar. Defne de arkasından bakıp gülümser.
D:Ay inşallah o Ece midir nedir sorun çıkarmaz.
B:Valla çıkartırsa neşterle deşerim onu.
Defne ve Seda birbirlerine bakıp kahkaha atarlar.
Se:Kızım sen ne biçim doktorsun ya. Az frenle kendini.
B:Öf tamam bir şey demedim bak sustum
Deyip ellerini havaya kaldırıp güler
***
Ö:Hayır anlamıyorum ki bir insanın bu kadar mı anlayışı kıt olur?!
Ömer elindeki dosyayı masanın üzerine fırlatıp odanın içinde volta atmaya başlar. O sırada kapı açılır ve içeri Sinan girer.
Si:Oğlum ne oluyor ya ? Bağırman asansörlerin oradan duyuluyor.
Ö:Ben bağırmayımda kim bağırsın Sinan he ? Ya baksana şu rezalete. Lansmana şunun şurasında 1 aydan az bir süre var ama bizim elde hiçbir şey yok.
Der ve iki elini de masaya vurur. Sinan anlamamış gibi bakar.
Si:Ben bir şey anlamadım ya.
Ö:Ben sana şöyle anlatayım kardeşim, dediğim gibi lansmana 1 aydan az bir süre var ve mekan sahibi ile görüşme ayarlamamışlar, dekorunu yapacak iç mimar ile görüşmemişler ve biz lansmana hazırlanıyoruz!
Si:Yuh! E ben sorduğumda ayarlayacağız demişlerdi.
Ö:Unutmuşuz dediler. Sadece ayarlama işini değil işe karşı nasıl davranmaları gerektiğini de unutmuşlar.
Ömer hâlâ odanın içinde volta atıyordur.
Si:Kardeşim tamam sakin ol sen. Ben şimdi gidip konuşuyorum tamam?
Ö:Gidip sorunu halletsen bile onlara söyle muhasebeden çıkışlarını alsınlar.
Si:Ama karde----
Ö:Aması falan yok Sinan! Yapamayacakları işi üstlenmesinler. Bana onları savunma.
Sinan ayağa kalkıp iki elini birden havaya kaldırır.
Si:Tamam tamam bir şey demedim. Şimdi gidip konuşuyorum. Sende sakinleş tamam mı?
Ömer bir şey demez ve sadece başını sallar. Sinan odadan çıkar. Ömer de camın önüne gelir ve sinirli bir şekilde ensesini kaşır.
***
Ece:Hoşgeldin Pamir.
P:Hoşbuldum da önemli bir şey mi oldu?
Ece:Konuşuruz diye çağırdım. Sana söylemem gereken şeyler var.
P:Ha tamam o zaman.
Ece:Ee ben ceketini alayım. Sen geç içeri.
Pamir başını sallayıp ceketini verir ve içeri gider. Ece de Pamir in ceketini asar ve aynaya bakıp saçını falan düzelttikten sonra içeri gider.
P:Evi değiştirmişsin ?
Ece:Evet öyle oldu sıkılmıştım aynı mobilyalardan değişiklik olsun dedim.
P:İyi yapmışsın.
Ece gülümser ve Pamir in yanına oturur.
Ece:Aa bu arada ne içersin ? Çay, kahve ?
P:Yok sağol. Bir an önce konuşsak bir görüşmem var da ona yetişmem lazım.
Ece:Ha öyle mi ? Tamam o zaman artık zamanı geldi.
Ece tamamen Pamir e doğru döner ve boğazını temizleyip konuşur.
Ece:Ee Pamir ben nasıl desem bilmiyorum... Ee şey ben...
Pamir meraklı gözler ile Ece ye bakar.
P:Evet sen ?
Ece:Ben, ben seni seviyorum Pamir! Hem de çok seviyorum!
P:Ne ? N-nasıl ?
Ece:Seviyorum Pamir, çok seviyorum hemde. Ben ilk defa böyle bir his hissediyorum.
Pamir şaşkın gözlerle Ece ye bakar. Ece de Pamir e gülümseyerek bakar. Ece nin gözü hafif yana kaydığında bahçe kapısından onları izleyen Angela yı görür. Ve hafif sinsice gülüp Pamir in kucağına oturur ve bir şey demesine fırsat vermeden Pamir in dudağına yapışır...
168.BÖLÜM SONU
~Finale Son 1 Bölüm~