Ö:Olmaz! B_ben yapamam! Kabul edemem...
Se:Ama Ö_Ömer--
Si:Kardeşim olma---
Ömer, Seda nın cümlesini keser bağırarak konuşur.
Ö:NASIL KABUL ETMEMİ BEKLİYORSUNUZ?! YA BEN O AMELİYATTA KARIMI KAYBEDERSEM HE?! KAYBEDERSEM O ZAMAN NE OLACAK?! BEN ÇOCUKLARIMA NE CEVAP VERECEĞIM SÖYLESENİZE!! EN ÖNEMLİSİ BİZ DEFNEM'SİZ NASIL YAŞAYACAĞIM ?! NASIL NEFES ALACAĞIM ?!!
Hiç kimse bir şey diyemez. Seda ve Binnur sessizce ağlıyorlardır. Sinan ve Pamir ise Ömer e bakıyorlardır. Pamir dayanamaz ayağa kalkar.
P:Kardeşim bak haklısın, hemde sonuna kadar... Defne yi tanıyorsun, o yerinde duramayan, deli dolu biri. Şimdi belden aşağısı tutmazsa tekerlekli sandalyeye mahkûm olacak. Ve biliyorsun ki Defne bunu hazmedemez--
Ö:İyi de Pamir ben göz göre göre karımı kaybedemem! Yapamam!
Si:Anlıyoruz seni kardeşim, hemen karar verme biraz daha düşün. Olmadı git doktorla konuş. Biraz erteleyelim ameliyat işini he ?
Ömer, Sinan'a bakar daha sonra da yere. Pamir elini Ömer in omzuna koyar.
P:Olmadı Defne ye sorarız uyanınca. O ne derse o olur he ? Belki tamam zaman kaybı olsa da fizik tedaviyi seçecek ya da ameliyatı.
Si:Diyeceğimiz o ki kardeşim, hemen karar verme kendin için, defne için ve çocuklarınız için...
Ömer ağlayan Seda ile Binnur a bakar. Daha sonra da Pamir ve Sinan a. Ve derin bir nefes alıp kapıya doğru ilerler...
***
T:Hadi birtanem aç ağzını lütfen?
Yaz Duru:Hayıy anane yemeyeceğim!
Ba:Ama prensesim olmaz ki böyle. Lütfen benim için ye?
Yaz Duru:Hayıy dede. Anne gelene kadar yemeyeceğim.
Deyip önünde ki tabağı iter ve salona gider. Tuğba oflayıp elini çenesinin altına koyar.
T:Off ne yapacağız Barış ? Yemiyor bir türlü sanki hissetti Defnemin başına gelenleri.
Ba:Hissetmiştir belki de... Belki Doruk a söylesek o yedirir Yaz Duru ya.
T:Denedim. Ama Doruk da onun gibi.
Birkaç saniye ortam sessizleşir. O sırada ağlama sesi duyulur.
T:Heh Aslan uyandı. Ben bir bakayım.
Ba:Tamam hayatım.
Tuğba hızlı bir şekilde mutfaktan çıkar. Barış da ayağa kalkıp salona doğru ilerler. Bahçede oturan Doruk a bakar pencereden. Ve onun yanına gidip oturur. Doruk ağlıyordur.
Ba:Aslanım neden ağlıyorsun bakalım sen ?
Deyip Doruk u kucağına oturtup saçını okşar. Doruk burnunu çekerek konuşur.
Doruk:Ben annemi özledim dede.
Der ve gözlerinden yaşlar akarak devam eder.
Doruk : Ne olduğunu da söylemiyorsunuz! Ben annemi istiyorum.
Ba:Paşam dedim ya iş--
Doruk: Beni kandıramazsınız. Var bir şeyler hissediyorum ben.
Ba:Bitanem ba---
Doruk:Dede! Çocuk değilim ben!
Deyip hızlı bir şekilde ayağa kalkar ve koşarak eve girer. Barış ise çaresizce gökyüzüne bakar. Ve derin bir nefes alır.
***
M:Sen burada dur da Cengiz, ben bir lavaboya gideyim.
C:Tamam Mehmet. Ben arabadayım.
Mehmet başını sallayıp deponun lavabosuna gider. Tam içeri gireceği zaman duydukları ile olduğu yerde durur.
X:Vayy demek İplikçi nin karısına kaza yaptıranlar Uraz abinin adamlarıymış he ?
Y:Aynen. İplikçi, Uraz abinin babasını öldürmüştü. Abi de intikam almak için karısını seçti İplikçi nin.
X:Mafya İplikçi fena çökmüş diyorlar.
Y:Eee kardeşim haketti. Uraz abime bulaşmayacaktı.
Mehmet duydukları karşısında sinirlenir.
M:Şerefsiz ****** !
Hızlı adımlar ile dışarı çıkar. İlk önce diğer adamların yanına gider.
M:Ali, Mesut ! Çabuk lavaboya gidin ve orada ki adamların hepsini alın bizim depoya gidin!
Ali:Neden ?
M:Dediğimi yapın hadi çabuk.
Deyip arabanın yanına gider. Hemen biner ve Cengiz e döner.
M:Cengiz çabuk hastaneye!
C:Ne oldu ?
M:Yengenin kaza yapmasına sebep olan Uraz ın adamlarıymış!
C:Ne ?!
M:Hadi Cengiz bas! Hemen abiye haber verelim.
C:Tamam tamam.
***
Doktor:Peki Ömer bey, siz nasıl isterseniz. Biraz daha bekleyelim o zaman.
Ö:Teşekkür ederim anlayışınız için.
Doktor:Bizim için önemli olan Defne hanımın sağlığı Ömer bey. Ayrıca doğru kararı vereceğinize eminim.
Ö:Ben tekrardan teşekkür ederim. Meşgul etmeyeyim sizi de. İyi günler.
Doktor:İyi günler, haber bekliyor olacağım sizden.
Ömer hafifçe başını sallayayıp odadan çıkar ve yoğun bakımın camına gelir. Oradan Defnesine bakar.
Ö:Defnem, benim güzel karım. Seni o kadar çok özledim ki anlatamam.
Der ve sol gözünden bir damla yaş akar. Umursamadan devam eder.
Ö:Uyan artık be Defnem, kavuşayım o güzel bal gözlerine, o güzel sesine.... Bu halde olman beni mahvediyor. Hepsi benim yüzümden. Belki de o telefonu açsaydım sen bu halde olmayacaktın kim bilir?
Der zar zor konuşarak. Burnuny çekip elinin tersi ile gözlerini siler.
Ö:Çabucak uyan olur mu ? Sen benim nefesimsin ve ben nefesim olmadan y_yaşayamam!
M:Abi!
Ömer arkasını döner ve Mehmet i görünce şaşırır.
Ö:Mehmet ?
M:Abi acil konuşmamız gerek, çok acil!
Ö:Tamam konuşalım, gel dışarı.
Birlikte dışarı çıkarlar. Ömer Mehmet e döner.
Ö:Evet, dinliyorum seni.
M:Abi ben bir şey duydum.
Ö:Ne duydun ?
Der meraklı gözler ile Mehmet e bakarak.
M:Abi öğlen mafyalarla ortak olan depodaydık Cengizle beraber. Ben lavaboya gittim ve orada...
Der ve susar. Ömer hafif sesini yükseltir.
Ö:Evet Mehmet? Ne duydun?!
M:Yengemin kaza yapmasına neden olanlar Uraz ın adamlarıymış abi. Yani bile bile yengeme kaza yaptırmışlar.
Ö:Ne?! Ne diyorsun Mehmet sen ? Doğru mu bu ?!!
M:Doğru abi.
Ömer sinirli bir şekilde nefes alır. Ve sol elini yumruk yapar.
Ö:Ulan ******** Uraz seni **** **** öldürmezsem bana da Ömer İplikçi demesinler!!
154.BÖLÜM SONU