Jungkook
Alarmın çalışıyla gözlerimi açtım. Garip mırıldanmalar çıkardım ve alarmı kapattım. Lanet...8.50 de uyanmak istemiyorum.
Bir süre yastığa yüz üstü uzandım ve kalktım. Giyindim,tuvalete gittim ve yapmam gerekenleri yaptım. Köpeğe mamasını verip dediği gibi kendime ve ona kahve yaptım.
İki elimi tezgâha koydum ve kafamı aşağı eğdim. Ayılamamıştım ve esniyordum. Kahve olunca kendiminkinden bir yudum aldım ve diğerini kulbundan tutup odaya götürdüm.
Kapıyı açtım. Elinde tablet ve gözündeki kemik gözlükle havalı duran patronumun kalın sesini duydum.
"Kapıyı çalmalısın."
"Uyuduğunuzu sanıyordum."
Cevabıma karşılık bir şey demedi. Masaya kahveyi koydum ve kapıya doğru yürüdüm. Çıkmama izin vermeden konuştu.
"Çık demedim."
Sinirle dilimi ağzımın içinde döndürdüm ve ona dönüp yanına gittim. Erken uyanınca huysuzlanıyorum,beni rahat bırak.
Kapı çalınca gidip bakmamı söyledi. Kapıyı açtım. Adamın saçları pembeydi ve biraz kıvırcıktı. Esmerdi. Cidden yakışıklıydı ve yüz hatları büyüleyiciydi.
"Sen Jungkook olmalısın."
Kafamla onu onayladım.
"Ben patronunun kardeşiyim. Adım Taehyung."
Elini uzatınca garip bir hava hissetmiştim. Bir an duraksasamda elini havada bırakmayıp tokalaştım. Kenara geçtim ve yol verdim. İstemsizce dudağımı ısırmıştım.
Saçımı karıştırıp Bay Min'in odasına gitti. Bu ne böyle herkes saçımı karıştırıyor! Elim saçıma gidince kendime gelmek için kafamı iki yöne salladım ve kapıyı kapatıp kahvemi alıp koltuğa oturdum. O adamın garip bir havası vardı. Bunu Bay Min'de de hissetmiştim. Tüylerim diken dikendi ve adeta kanım donmuştu. Başım ağrıyordu ve kusmak istiyordum. Hadi ama Kook güçlü olmalısın...
Kahveden bir yudum aldım ve telefonumu elime alacakken zil çaldı.
Kalkıp açtım.
"Jimin?"
"Jungkook?"
Aptal aptal bakıştıktan sonra bana sarılmıştı.
"Neden buradasın?"
"Asıl sen neden buradasın Kookie?"
Bir küfür mırıldanmıştı. Ne zaman geldiklerini bilmediğim Bay Min ve Taehyung, Jimin'e garip bakışlar atıyordu.
"Konuşalım mı Yoon?"
Yüzünde sahte bir gülümseme vardı. Neler dönüyordu? Yürümesine izin vermeden bileğinden tuttum ve ona 'ne oluyor?' dercesine kaşımı çattım.
O da herkes gibi saçımı karıştırıp Yoongi'nin odasına gitti. Taehyung ve Bay Min de hızlıca gitti.
Jimin
Neler dönüyordu böyle?
Tekli koltuğa oturup Yoongi'ye sordum.
"Napıyorsun sen böyle? Jungkook'u tehlikeye atmana izin veremem."
Jungkook'u işe karıştırmamalıydı...
"Jungkook ile arandaki bağ ne?"
Sinirle şakaklarımı ovalayıp cevap verdim.
"Vampir olduğumu bilecek kadar yakınız."
Bir süre ikisi de düşündü.
"Yani?"
"En iyi arkadaşım işte."
Cevap vermeyip düşündüler. Taehyung,Yoongi'nin masasına yaslanmış, kollarını göğsünde bağlamıştı. Yoongi ise tepkisiz bir şekilde karşımda oturuyordu.
"O benim çalışanım Jimin."
"Dün bir şey oldu değil mi Yoongi?"
Dudağını ıslattı.
"Yoongi cevap ver!"
"Ona bir şey olmadı."
"Ne olduğunu sordum sana."
"Dün boş olduğum için evime geldik ancak Jeongwoo evdeydi. Jungkook'u gördü."
"Bu kadar mı? Bence devamı var."
"Bu kadar."
"Yalan söylüyorsun."
Taehyung'a baktı ve bana döndü.
"Jungkook'u ısıracaktı ama izin vermedim."
Sinirle ofladım ve ayağa kalktım.
"Jungkook'u gördü sonuçta..."saçımı geriye atıp cümleme devam ettim."Onun seninle çalışmasını istemiyorum."
"Ah işte buna ben karar veririm. Ben onun patronuyum."
"Jungkook zarar görecek."
"Nereden biliyorsun?!"
Cidden sinirlenmişti ama biraz empati kurmalı. Jungkook benim için önemli biri.
"Çünkü içimde bir his var. Ona bir şey olacak."
Şu ana kadar hissetiğim her şey olmuştu. Bunu onlarda biliyordu.
Kapıyı açtım ve Jungkook'un yanına gittim. Telefonuna bakıyordu.
"Jungkook dışarı çıkalım mı?"
Sesimi duyunca itiraz etmeden montunu giydi. Onunla konuşmalıydım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Master/Yoonkook✔
FanfictionMin şirketinde çalışan Jungkook ve efendisi Yoongi. Efendisinin bir vampir olacağını nerden bilebilirdi ki? Ukekook-semegi Yan çift: Vmin #1 yoonkook #1 semegi #3 ukekook #4 bl #88 vampir Başlangıç: 30 Mart 2019 Bitiş:30 Temmuz 2019 ©dbSakura