Master/Yoonkook✔

28

Jungkook

Yeni gündeydik. Bütün gün hızımı kontrol edememiş ve her şeyi batırmıştım. Gözlerim rengi arada bir garip bir renge dönüşüyor ve bu beni daha çok garip hissettiyordu. Ancak hiç kimse bir şey anlamamıştı.

Beyaz kot ceketimi alıp şaşırmadığım gibi hızla giydim. Mutlu olduğum konu yavaş yürümemdi. Her şey hızlıydı ancak yürümem yavaştı. Bir türlü hızımı kontrol edemiyordum.

"Yoongi-ya çok yoruldum~ ne yapacağım?"

Gülmüş ve saçımı karıştırmıştı.

"Jungkook melez bir vampirsin. İstediğin zaman yavaşlayabilirsin ancak sen sakin kalamıyorsun."

İç çekip yürümeye başladım. Tekrardan konuştu.

"Haklısın bugün stresli bir gündü. Sarılalım mı?"

Ani gelen teklifine karşı kızarmıştım. Neden birden böyle bir şey söylemişti? Çok düşünmeyip kollarımı ona sardım. O da kollarını belime sarıp bedenlerimizin birleşmesini sağlamıştı.

Erkeksi kokusu beni mayıştırıyor ve ona daha sıkı sarılmamı sağlıyordu.

Geri çekildik.

"Jungkook-sshi telefonunu çıkarır mısın?"

Telefonumu normal bir hızda çıkardığımda ona şaşkınca baktım.

"Teşekkür ederim~!"

"Önemli değil."

Aklıma gelen şeyle ona vurup konuştum.

"Sabahtan beri ölüyorum burada! Erkenden yapamaz mıydın?!"

"Çok sevimliydin. Bu yüzden seni izledim."

Yanaklarıma giden kanla önden yürümeye başladım. Pislik.

"Jimin nasıl?"

Yanıma yetişti. Ona bakmadan cevapladım.

"İyi. Benim abur cuburlarımı yeyip metflixten bir şeyler izliyor. Ya hyung? O nasıl?"

"O bir ergen gibi. Daha agresif."

"Onların adına üzülüyorum."

Bana kocaman gülümsediği zaman aklına bir şey geldiğini anlamıştım.

Çöpçatanlık yapmayı çok severim.

***

İçeri girdiğimde Jimin tahmin ettiğim gibi kutup ayılı pijamasıylaydı. Şapkasını kafasına geçirmiş ve gri kahkülleri onu çok sevimli kılmıştı. Ve yine tahmin ettiğim gibi netflixten gumball izliyordu.

"Jimin."

Ağzına cips atarken bana döndü.

"Efendim?"

"Yoongi ve Taehyung buraya gelecek. Eğer rahatsız-"

"Niye rahatsız olacakmışım? Neden geliyorlar? Ne zaman geliyorlar?"

Gelen sorular ile kafam karışmıştı.

"Bir oyun geliştiriyoruz. Bu yüzden gelecekler. Birazdan gelirler."

"Ya öyle mi? Ben dizimi izleyeceğim için sesten rahatsız olmayın."

"Bahçede yapacağız."

"Niye buraya geliyorlar? Sen gitsene."

"Her neyse."

Odama gittim ve tabletimle not defterlerimi aldım. Tae hyungun bu olaydan haberi yoktu. Umarım çaktırmazdım. O da Jimin gibi neden 'sizin evde toplanacağız?' diye sormuştu. Jimin'e dediğim gibi 'her neyse' cebabını vermiştik. Bir nevi ikisini de geçiştirmiştik. Zil çaldığı zaman bütün ciddiyetimi aldım. Umarım iş boka sarmaz.