Master/Yoonkook✔

53

Yoongi

Taehyung gittikten sonra Jungkook'un yanına oturdum. Telefona bakıp bana döndü."Sinemaya gidip film mi izlesek?"

Telefonu alıp masaya koydum."Ne saklıyorsun?"

"Yoongi, Jimin ile aramdaki tartışma seni ilgilendirmez."

"İlgilendirir çünkü Taehyung bu olayın içinde."

Dudağını yalayıp bana döndü."Yoongi dediğim şeylerden cidden utanıyorum tamam mı? Lütfen üstüme gelme sevgilim."

Dudağına bir buse bıraktım."Yine de sinema fikri hoşuma gitti."

Üstüne gelmek istemiyordum çünkü hatasını anlamış gibiydi.

~♥~

Taehyung

Dün akşamdan beri o konu hakkında Jiminle konuşmamıştık ve tam gaz devam ediyorduk. Meraktan içim içimi yesede soramıyordum işte. Belki Yoongi hyung Jungkook'un ağzından laf almıştır demiştim ki bu düşüncem sabah odama gelmesiyle sonlanmıştı. Sanırım cidden hiç anlatmayacaklardı.

Telefon çaldığı zaman açtım ve kulağıma yaklaştırdım.

"Efendim Minie?"

"Umm...hyung benim, Jungkook."

"Jungkook?"

"Ya hyung bir ihtimal Jimin'i kaçırmış olabilirim. Yani endişelenme diye söylüyorum. "

"Niye kaçırdın?"

"Taehyung yardım et bu yer elması çıldırmış!"

"Of Jimin bir sus ya,Tae hyung ile konuşuyorum şurda. Neyse ya hyung barışmıyor benimle diye kaçırdım. Haberin olsun."

"Nerdesiniz?"

"Kaçırdım diyorum. Niye söyleyeyim neresi olduğunu?"

"Kaçırdığını söylüyorsun bunu niye söylemiyorsun?"

"Görüşürüz hyung. "

Yüzüme kapatılan telefonu kulağımdan çektim. Cidden...

~♥~

Yoongi

"Off Yoongi uzatma benimle geliyorsun!"

Ya hayır ben niye Jimin'i kaçırmaya geliyorum?!

Oflayarak ayağa kalktım."Tamam ya yürü."

Gülümseyerek elimi tuttu ve evden çıkıp arabaya bindik.

"Jimin şuan X markette."

"İnsanların içinde yaparsak yanlış anlaşılırız."

"O yüzden şimdi evlerinin önüne gideceğiz ve evin önünde Jimin'i bekleyeceğiz."

Nereden bulaşıyorum bu saçmalıklara? Neyse ya adam kaçırmadım demem en azından.

Eve geldiğimiz zaman Jungkook eline eldiven taktı.

"Jungkook kafayı yemişsin."

"Ya ne yapayım şimdi bu hayvan elimi ısırır. Dur dur geldi. Ben gidiyorum sen arka kapıyı aç ve eliyle ayağını bağla."

"Jungk-" cümlemi devam ettirmeden arabadan inip Jimin'in ağzını kapatmıştı. Bildiğim bütün küfürleri sessizce ağzımda gevelerken arka kapıyı açtım.

"Ah ısırma!"

Jungkook onunla arka koltukta boğuşurken Jimin'in ayaklarını bağladım. Daha sonra da Jungkook'u yardımıyla ellerini.

"Yoongi ağzınıda bantlayalım. Şimdi bağırır falan yanlış anlaşılır."

"Çılgın piç, seninle asla asla ama asla barışmayacağım! "

"Asla asla deme." O sırada Jimin'in ağzını bantladı ve arka koltuktan başka bir deyişle Jimin'in üstünden kalkıp ön koltuğa geçti.

"Nereye gideceğiz?"

"O kadar düşünmedim. Eve gidelim."

Dediği şeye gülüp eve yol aldık. Jimin koltuktan düşünce Jungkook onu kaldırmamış ve Jimin'in garip seslerini duymak zorunda kalmıştık. Sonunda eve gelince birine görünmeden girdik.

Onu depoya götürüp sandalyeye bağladık. Jungkook birden ağzındaki bandı çıkarınca Jimin acıyla inlemiş ve küfürler saymıştı.

"Eğer barışsaydık böyle şeyler olmayacaktı Jimin. "

"Sen...seni cidden öldüreceğim."

~♥~

Aradan 3 saat geçmişti ve saat akşam 10 olmuştu. Jungkook Jimin ile 3 saattir depodaydı ve şimdi Jimin çıkmıştı.

"Barıştınız mı?"

"Maalesef barışmak zorunda kaldım. Yoksa beni ömür boyu buraya tıkardı." Jungkook gelince ona döndü. "Taehyung'u arayıp beni almasını söyleyeceğim. "

"Tamam~ görüşürüz."

Jimin başka bir odaya gitti. O sırada Jungkook yanıma oturdu.

"Ne yaptınız?"

Yorgun ve bıkmış gözüküyordu. Ayrıca gözleriyle burnu kızarmıştı. Jimin'in de ondan farkı yoktu.

"Off boşver." Burnunu çekince dudağından bir öpücük çaldım.

"Bir daha tartışmayın da yine kaçırmayalım birini."

Dediğim şeye kıkırdayıp başını omzuma yasladı ve boynuma bir öpücük bıraktı. "Yardım ettiğin için teşekkür ederim."

"Bu zevki tattırdığın için ben teşekkür ederim." Tekrar güldüğünde elimi beline atıp onu kendime çektim.