Master/Yoonkook✔

33

House of cards- BTS

Yoongi

Dün Jungkook'un dediği şeylerden sonra kafam daha da karışmıştı. Benden bir çıkma teklifi bekliyordu.

Şimdi ise tüm ciddiyetiyle karekter çiziyordu. Taktığı numaralı gözlük ile sevimliydi.

Telefonuna bildirim geldiği zaman eline telefonunu aldı.

Kızardığını gördüğümde tek kaşım havaya kalkmıştı.

"Sorun ne Jungkook?"

Telefonu kapatıp masanın üstüne koydu.

"Yok bir şey."

Böyle diyorsa kesin bir şey var. Ya tamam kızarınca çok tatlı oluyorsun anladıkta neye,kime, niye kızardın?

Homurdanıp işime döndüm. Tekrar telefonuna bildirim gelince istemsizce ona bakmıştım. Bu sefer telefona bakarak gülümsüyordu. Bir şeyler yazıp telefonu yine masaya koydu.

Sonunda dayanamayıp konuştum.

"Kiminle konuşuyorsun?"

"Dans kursundan biriyle."

"Samimi olmalısınız."

"Evet."

Evet?

Homurdanıp tekrar konuştum.

"Biraz hızlanalım. Saat 5 oldu."

Mırıldanışıyla onaylayıp laptopa geri döndü.

***

Saat akşam 7 olmuştu. Ceketlerimizi giyip odadan çıktık.

"Ah~ çok acıktım!"

Karnını ovalayıp paytak paytak kapıya yürüdü.

"Bende acıktım. Birlikte yemek yiyelim mi?"

"Üzgünüm, bir başkasına sözüm var."

Suratımı astım ve kollarımı birbirine bağladım.

"Ya öyle mi? Kiminle?"

"Sabah konuştuğum kişiyle. Şirketin önünde bekliyor,görürsün."

"Ne yapacaksınız?"

Asansöre binmiştik.

"Yemek yedikten sonra bir şeyler yaparız. "

Onların birlikte yemek yemesine izin veremezdim. Ne yapacaktım?

"Bende geleyim."

"İkimiz birlikte gidecektik. "

"Ama bende gelmek istiyorum~"

Dudağımı büzdüm ve ona baktım.

"Onun isteyeceğini sanmıyorum."

Asansör açılınca indik.

"Of tamam konuşma benimle."