Master/Yoonkook✔

34

Jungkook

Evine geldiğim zaman zili basılı tuttum. Bu sayede onu rahatsız etmiş olacaktım.

"Bu ne ya!?"

Kapı açıldığı zaman ıslak saçlı ve sadece siyah pantolon ile duran Yoongi'yi görmüştüm.Tamam ben iyiyim.

Parmağımı zilden çekip içeri girdim.

"Günaydın~"

"Günaymadı Jungkook."

Gülümsedim ve elimdeki poşetleri ona gösterdim.

"Kahvaltıyı hazırla."

"Hani sen hazırlayacaktın?"

"Ben rüyanda hazırlamadım mı? Sıra sende."

Huysuzca poşetleri alıp mutfağa bıraktı ve odasına gitti. Bende o sırada poşettekileri çıkarmıştım. Buzdolabını açtığımda içinde sadece aburcubur ve süt görmüştüm. İyi ki gelirken malzeme almıştım. Yoksa aburcuburla kahvaltı yapacaktım. Buzdolabının kapattım. O sırada Yoongi gelmişti. Islak saçlarından akan su damları onu cidden seksi göstermişti. Kendime gelip konuştum.

"Saçlarını kurutmalısın. Yoksa üşüteceksin."

"Sen kurutur musun?"

"B-ben kahvaltıyı hazırlayacaktım-"

"Hadi ama. Kahvaltıyı sonra birlikte hazırlarız."

Yanaklarıma gelen sıcaklık ile yanına gittim. Kendisi kurutamıyor muydu?

Banyoda ayakta dikilmeye üşendiğimiz için odasına gelmiştik.

"Yere otur."

"Yatağa oturayım işte."

"O zaman kendin kurut-"

"Tamam ya."

Önüme yani yere oturdu. Kurutma makinesini alıp çalıştırdım. Ellerimi saçlarına daldırdım. Ne kadar yumuşak. Parmaklarım tellerin arasındaydı. Ne güzel bir his. Burnuma gelen şampuan kokusu ve makineden gelen ses ile mayışmıştım. Onunda mayıştığı belliydi. Saçı kuruduğu zaman maalesef ellerimi çektim. Tarağı alıp arkasını taradım.

"Bana dön."

Dizlerin üstünde bana döndü. Mayıştığından dolayı çok sevimli duruyordu. Kahküllerini dikkatle tararıyordum.

"Jungkook cidden çok sevimlisin ve bu benim kalbim için iyi değil."

Kıkırdadım ve yüzüne yaklaştım.

"Sende çok sevimlisin. "

Birden öpücük çalınca sinirle sert olmayacak bir şekilde dudağına vurdum.

"Ne yapıyorsun ya?"

"Bana yaklaşmamalıydın."

Sırıttı ve ellerini iki yanıma koydu. Yok ya kalkmak için yatağa dayanıyordur herhalde. Üstüme yaklaşınca amacını anlamıştım.

"Yoongi dur."

Beni geriye attığında altındaki boşluktan hızlıca çıktım. Oraya nasıl sığdım bende anlamamıştım.

"Sana dur demiştim."

Yataktan kalkıp bu sefer üzerime yürümeye başlamıştı. Kıkırdadım ve salona koştum.

Beni belimden yakalayıp koltuğa düşmemizi sağlamıştı. Şimdi o üstümde ben altındaydım. Gülmem hâlâ devam ediyordu. Yanağımı öptüğü zaman sinirlenmiş gibi konuştum.