Master/Yoonkook✔

41

Jungkook

Günler geçmiş havalar daha da sıcaklamıştı. Artık yaz ayına gelmiştik. Oppam, Tae hyung ve Jimin ile beraber tatile gidiyorduk. 2 hafta orada kalacaktık. Rahattık çünkü şirketteki herkese 1 aylık yaz tatili vermişti oppam.

Korna sesini duyduğumuz zaman Jimin lavabodan konuştu veya bağırdı.

"Hazır değilim bir dakika! Beni beklemezsen siktim seni."

Göz devirip yanına gittim.

"Hızlı olsana ya! Ben bile yarım saatte hazırlandım!"

Lavabodan çıktı. Offlayıp beyaz converselerimi giyip bavulumu aldım ve kapıyı açtım. Jimin bavuluyla önden gidip Tae hyunga sarılmıştı. Bende bavulumu sürükleyerek Yoongi'nin boynuna sarıldım. Huysuzce elini belime atıp konuştu.

"Bu tulum ne? Bacakların gözüküyor."

Üzerime beyaz bir t-shirt ve mavi kot renk şort tulumlardan giymiştim.

"Of Yoongi. Tatil yerine gidiyoruz.  Yanıma hiç pantolon almadım söyleyeyim?"

"Pardon?"

"Yanıma sadece bir tane pantolon aldım."

Benden çekildi ve somurtarak dudağını büzdü.

"Tamam."

Gülümseyip dudağına bir buse bıraktım.

"Şapşal."

Bavulları yerleştirip Jimin ile arka koltuğa oturduk. Jimin Yoongi'ye inat elini bacağıma attı.

"Tulum sana yakışmış."

Yoongi ve hyung aynı anda Jimin'e döndü. Jimin korkuyla elini çekip kollarını bağladı.

"Şaka yaptım ya."

Gülümseyip ortamdaki havayı dağıtmaya çalıştım.

Yoongi dikiz aynasından Jimin'e bakarak konuştu.

"Jimin yer değiştirelim mi?"

"Ben böyle iyiyim."

Tae hyung sahte bir öksürük çıkarınca Jimin arabadan indi. Yoongi'de inip yer değiştirdiler. Tae hyung arabayı sürmeye başlamıştı.

Dik dik Yoongi'ye bakmaya başlamıştım. Bana omuz silkip  kulağıma yaklaştı.

"Bir an önce şu Jimin ile yalnız kalmak istiyorum."

"Neden?"

İşaret parmağıyla boynunu kesti.

"Bu yüzden."

Kıkırdadım. İşaret parmağıyla yanağımı okşadı ve sadece benim duyabileceğim bir şekilde konuştu.

"Ama çok sevimli giyinmişsin."

Gülümsedim.

Bende sadece onun duyabileceği bir şekilde konuştum.

"Sende her zamanki gibi çok yakışıklısın."

Üstüne beyaz renk baskılı bir t-shirt altına ise şort giymişti. Dur ya. O da şort giymiş!

"Bir dakika ya! Bana diyorsun ama sende şort giymişsin!"

Omuz silkti ve kulaklıklarını taktı. Sinirle yavaşça omzuna yumruğumu geçirdim. Umrsamayıp telefonunda bir şeyler yaptı.

***

Jimin

Yolun yarısından çoğunu geçmiştik. Şimdi bir benzin istasyonundaydık. Yoongi ve Jungkook koyun koyuna yatmışken ben Taehyung ile benzinin dolmasını bekliyorduk. Arabadan çıkmıştık.

Elini belime atıp beni kendine çekti.

"Uyumalısın."

"Asıl sen uyumalısın. Ben az önce uyudum. Ben arabayı sürerim."

İtiraz edeceğini anladığımda işaret parmağımı dudaklarına koydum.

"Hayır Taehyung,çok yoruldun."

Gülümseyip dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

Benzin dolduğu zaman sürücü koltuğuna bindim. O da yanıma oturmuştu.

Jungkook

Gözlerimi açtığımda Yoongi belime sarılıp benimle yatakta uyuduğunu görmüştüm. Buraya beni Yoongi getirmiş olmalıydı.  Saçına bir öpücük kondurup telefonuma uzandım. Saat sabah 11 olmuştu. Kahvaltı 1 saat sonra bitiyordu. Beraber bir şey yesek iyi olurdu. Yoongi garip sesler çıkarıp belime dahada sarıldı. Gülümseyip göğsüme yasladığı başını kaldırdım.

"Yoongi~ uyan sevgilim."

Onu uyandırmak bir işkenceydi.

Gözlerini açıp bir süre bana baktı daha sonra tekrar yumdu. Offlayıp saçını çektim. Acıyla inlemişti.

"Canım acıyor!"

"Uyan hadi! Yemek yiyelim! Açım!"

Saçındaki elimi çektim ve kucağına çıktım. Kapalı gözlerini açıp elini belime yerleştirmişti.

"Sabah seksi mi istiyorsun bebeğim?"

"N-ne diyorsun ya?!"

"Utanmana gerek yok~"

Kucağından hızlıca kalkıp göt üstü yatağa düştüm.

"Saçmalama! Jimin ve hyungu alıp yemeğe gidelim."

Yataktan hızlıca kalktım. Kalktığımda hâlâ sabahki kıyafetlerimle olduğumu görmüştüm. Odun beni bi' giydirememiş.

Göz devirip ona döndüm. Tamam beni geçtim kenside hâlâ aynı kıyafetlerleydi. Ne üşengeç! Tuvalete gidip işimi hallettim. Daha bavulu boşaltmak vardı ya!
Tuvaletten çıktığım zaman Yoongi belimden sarılıp beni kendine çekti ve hırçınca boynuma ıslak öpücükler bırakmaya başladı.

"Yoon-ah d-dur."

İzler bırakmaya başlamıştı. Aldığım zevk ile kendimden geçiyor ve arkamdaki bedene sürtünüyordum. İkimizde ağzımızdan minik iniltiler ve hırıltılar çıkarıyorduk.

Elimi boynuna atıp yüzümü yatırdım ve dudaklarımızı birleştirdim. Belimdeki bir elini indirmeye başlamıştı. Dudaklarımızı ayırıp konuştum.

"Gitmeliyiz."

"Sadece 5 dakika."

Ondan ayrıldım.

"O-olmaz."

Suratını asıp tuvalete girmişti. Sertleşmişti.

"Ahh~ Jungkook bana bu saçma şeyi kaç kere yaptırdığını görüyor musu-ngh!"

Şuanki durumunu biliyordum ancak açtım! Ayrıca 2 hafta boyunca bana sulanıp sevişmek isteyecekti.