35

1.4K 102 29
                                    

Jungkook

Yine bir haftasonunda tekrardan içeriden gelen sesler ile uyanmıştım. Yastıktaki yüzümü kaldırıp garip sesler çıkardım.

"Aramızda kalsın Jungkook için geldim."

"Jungkook uyuyor."

"Off. Bu saatte kadar niye uyuyor anlamıyorum ki."

"Senin yüzünden bende uyandım."

Bir kız sesi duyduğumda nasıl intihar etsem diye düşünmüştüm. Kızlardan hoşlanmıyorum anlayın artık. Sanırım gitmesi için 1 saat  böyle durmalıydım. Telefondan saate baktığımda saatin 1 olduğunu görmüştüm.

Vazonun içindeki çiçekleri görünce gülümsedim. Yoongi'nin aradığını görünce ağzım kulaklarıma varmıştı. Tam zamanında. Cevapladım.

"Günaydın Jungkook-sshi."

"Bu saatte günaydın mı diyorsun? "

"Sen bu saatte uyanıyorsun. Sesine baksana."

Güldüm.

"Sanada günaydın."

Sessizce konuşmaya başladım.

"Beni kaçır lütfen. Salonda kızın teki gelmiş. Jungkook için geldim deyip duruyor. Odamda salak gibi duruyorum."

Gülmüştü.

"Tabii efendim. Siz isteyin. 10 dakikaya orada olurum."

"Sana borçluyum."

"Tabii. Daha sonra bana ödersin."

Ne düşündüğünü anlamak zor değildi. Bir şeyi fesat vurmasa olmaz sanki.

Telefonu kapatıp hızlıca giyindim. Planım şuydu. Tuvalete gidecektim ve Yoongi zili çaldığı zaman çıkacaktım. Bu sayede kurtulacaktım.

Odadan çıktım.

"Jungkook."

"Yeni uyandım. Tuvalete gidip geliyorum. "

Gülümsemişti.

Tuvalete girdim. Saçıma başıma düzen verip beklemeye başladım. Zil çaldığı zaman büyük bir mutlulukla çıktım.  Kapıyı açtığımda beklediğim kişiyi görmüştüm.

Kıza dönüp konuştum.

"Keşke gelmeden haber verseydin. Başkasına sözüm var."

Yüzünü astı.

"Aish sorun yok. Başka bir zaman tekrar gelirim. Ben Jiminle takılırım."

"Cidden üzgünüm."

Gülümsedi. Hızlıca ayakkabımı giyip kapıyı kapattım.

Yoongi'ye döndüm. Gülümseyip kollarını belime sardı. Bende ona sıkuca sarıldım. Onunla sarıldığımda bütün dertlerim gidiyordu.

"O kız kim?"

"Üniversiteden bir arkadaşım. Çok cıvık. Bana nasıl bir iyilik yaptığını bilemezsin."

Omzuma bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Güzel bir yerde kahvaltı yapalım. "

Kollarını belimden çekti.

"Seni haftasonu göremem sanıyordum. "

Güldü.

"Kız buluşmamız için bahane oldu."

Arabaya bindik.

***

Kahvaltımızı sipariş edip beklemeye başladık. Beklerken bir çok konu hakkında konuşmuştuk. Kahvaltımızıda yapıp çıkmıştık. İzleniyor gibi hissediyordum ve bu rahatsız ediciydi.

Havadaki bulutların yağmur yağacağının işaretiydi. Arabaya bindik.

Yoongi bana dönüp konuştu.

"İzin verirsen seni uzak bir yere götüreceğim."

"Nereye? "

"Bilmem."

Söylemiyordu.

Birden gaza basmıştı.

"Biraz yavaşla."

"Bir an önce gitmek istiyorum. Aslında hızımızı kullanıp koşarak gidebilirdik ancak yağmur yağacak gibi."

***

Yarım saatlik süren eğlenceli yolculuktan sonra sonunda gelmiştik. Arabayı bir yere park edip bana döndü.

"Bekle."

Arabadan inip bir yere gitti kısa süre sonra benim kapımı açmıştı. İndim ve yürümeye başladım. O ise arkamdan geliyordu. Karşıdan görünen süslenmiş çardak cidden çok sevimliydi. Masanın üstündeki mumlar ve atıştırmalıklar beni gülümsetmişti. Deniz olsa bile o kadar çok esmiyordu. Sadece biz vardık. Ona döndüm. Ellerini pantolonun cebine sokmuştu. Saçları uçuşuyor ve bana gülümseyerek bakıyordu. Cidden çok yakışıklıydı. Hızımı kontrol edemeyip ona sarılmıştım. Geri sarsılmış hatta yere düşmüştük. Onun kucağındaydım. Umarım kalça kemiği kırılmamıştır.

"Üzgünüm biraz heyecanlandım."

"Heyecanlanmalısın."

Sırıtıp dudaklarımızı birleştirdim. Islak öpüşmemizin derin olmamasını sağlayıp ondan ayrıldım.

"Doğruyu söyle birazdan buraya bir kadın mı gelecek?"

Sesli bir şekilde güldü.

"Bugün sadece ikimiz olacağız."

Boynuna sarıldım.

"Umarım yağmur yağmaz~"

"Umarım yağmaz. Eğer yağarsa sen çok seksi gözükürsün ve ben senin üstüne atlarım."

Kıkırdayıp üstünden kalktım ve onuda kaldırdım.

Arkamdan sarılıp kulağıma fısıldadı.

"Benim olur musun?"

Yoongi cidden yapınca yapıyordu.

"Ben sadece senin olurum."

Tekrar dudaklarımız birleşti. Beni kucağına alıp çardağa götürdü. Burası daha da sıcaktı. Beni minderin üstüne yatırdı. Bacaklarım beline sarılıydı. Dudaklarımız sesli bir şekilde ayrıldı.

"Beni çıldırtıyorsun."

Güldüm.

Ayağa kalktık ve yumuşak minderlere düzgünce oturduk. Tabii ki Yoongi uslu durmuyor ve bacağımı okşuyordu.

Çatalla kekten bir dilim aldım ve konuştum.

"Uslu durmalısın ki ödülünü almalısın sevgilim. "

"Sonra neden bu kadar fesatsın diyorsun."

Master/Yoonkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin