40

1.3K 95 9
                                    

Jungkook

Yoongi birkaç dakika sonra odaya girdiği zaman asık yüzümü düzelttim. Cidden sinir bozucu. Onunla sarılmasına ne gerek vardı? Jimin beni neden oradan kovdu? Ne konuştular? Bütün düşüncelerim sinirini bozuyordu.

"Ne konuştunuz?"

Sandalyesine oturdu.

"Özür diledi. Bu akşam kafa dinlemek için Amerika'ya gidiyormuş. Benimle vedalaşmaya gelmiş."

"Jimin neden beni uzaklaştırdı? Ne saklıyorsunuz?"

"Bir şey saklamıyoruz. Jimin Jeongwoo'nun benimle kavga etmek istediğini sanmıştı. Bu yüzden seni-"

Sözünü devam ettirdim.

"Ayak altından aldı."

"Saçmalama."

Offlayıp ayağa kalktım.

"Hadi gidelim."

Ceketimi giyip ona döndüm ve bekledim.

"Ne yaptığımı söyle."

"Bir şey yapmadın Yoongi."

Çantasını alıp yanıma geldi. Dudağıma bir buse bıraktı ve elini belime atıp odadan çıktık.

Asansöre doğru yürümeye başladık. Yürüdükçe belimdeki eliyle belimi okşuyordu.

Kendimi tutamayıp sonunda söyledim.

"Sarıldınız."

Çıkışa gelmiştik.

"Evet sarıldık Jungkook. "

Bu kadar mı?

Başımı kaldırıp ona baktım.

İlla kıskandım demem mi lazım?

Motora geldiğimiz zaman kaskı takmadan bindik. Belinden sarıldım. Motoru çalıştırıp hızlı bir şekilde evime getirdi. İndim.

Dudağını büzdüğü zaman gülümsedim ve dudaklarımızı buluşturdum. Elini belime attı ve kendine yaklaştırdı. Nefessiz kaldığımız zaman ayrıldık.

Gülümsedim ve önüme gelen saçımı parmağımla geri attım.

"Git hadi."

"Gitmemi çok mu istiyorsun? "

"Hayır~ saçmalama."

Kıkırdadı.

"Şaka yapıyorum. Görüşürüz bebeğim."

"Görüşürüz."

Motoru çalıştırıp gitti. Bende içeri girdim. Tae hyung ve Jimin oturmuş birlikte konuşuyorlardı.
"Hoşgeldin hyung."

"Senden hoşgeldin Kook."

Ona gülümseyip lavaboya gittim. Ellerimi yıkayıp çıktım ve odama gittim. Çifte kumrular yalnız kalsa iyi olur.

***

Tae hyung gideli 1 saat oluyordu. Biz Jimin ile bir şeyler yiyor ve televizyondan bir şeyler izliyorduk.

"Hey. Yoongi'nin hikâyesini görmemiş gibisin."

"Ne atmış?"

Telefonu bana salladı. Elime alıp baktım. Ben uyurken beni çektiği bir fotoğraftı. Üzerinde 'bebeğim uyuyor' yazıyordu. Atalı 10 dakika olmuştu. Dudaklarım kıvrıldığı zaman telefonu Jimin'e atıp telefonumu elime aldım. Hızlıca odama gidip telefondan Yoongi'yi aradım. Cidden çok sevimli bir salaktı.

"Jeon?"

Sinirli bir role kapılıp konuştum.

"O fotoğrafı neden paylaştın?"

"Üzgünüm sana sormadım."

"Böyle şeyleri sevmediğimi biliyorsun. "

"Ha? Sevdiğini biliyorum. Niye böyle-"

Hayır ya...sesi kırgın çıkıyordu.

"Şaka yapıyorum aptal! Çok tatlısın."

"Cidden bir an sevmediğini sandım. "

Kıkırdadım. O böyle şeyler yapınca şımarıyordum.

"Bir dakika Jungkook biri arıyor."

"Kim-"

Beni bekletmeye almıştı.

Sabırla beklemeye başladım. Bekleye bekleye 15 dakika olmuştu.

"Üzgünüm biraz beklettim."

Sesini duyduğum zaman telefonu kulağıma götürdüm.

"Sorun değil. Kim o?"

Meraklı değildim sadece sevgilimin kiminle bu kadar konuştuğunu merak etmiştim.

"Jeongwoo."

"Jeongwoo? "

Yüzümü asıp kendimi bıkkınla yatakta geriye attım.

"Ne konuştunuz bu kadar?"

"Ondan bundan. Amerika'ya yeni gelmiş. "

"Gelip seni mi aramış? "

"Jungkook. "

Uyarıcı sesine karşı sinirle konuştum.

"Yoongi onunla yakın olmanı istemiyorum. O senden hoşlanıyor ve sen böyle ona yakın davranarak benim sinirimi bozuyorsun. Ayrıca saçma salak şeyler düşünecek."

Bir süre ses gelmedi.

"Tamam onunla ilgilenmem."

Neden şimdi kötü hissettim?

"N-ne yaparsan yap. Karışmıyorum."

"Senin istemediğin şeyleri söylemen yeterli. Bende ona göre davranırım."

Off. Tüylerim diken diken oldu.

"Teşekkür ederim."

"Ne için?"

"Bana aşık olduğun için."

Gülmüştü.

"Bende teşekkür ederim."

Evet;

İlla kıskandığımı söylemem gerek.

Master/Yoonkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin