Master/Yoonkook✔

48

Ya daha 2-3 bölüm önce Jungkook'a sinirlenenler şimdi Jungkook'u koruyor yaaa bende kafayı yedim be skfjakd

Yoongi

Akşam kafa dağıtmak için arkadaşlarımla bara gidecektim. Jungkook hâlâ eve gelmemiş olmasından dolayı zaten yeterince sinirliydim. Kafa dağıtmak iyi olacaktı.

Kıyafetlerimi giyip arabanın anahtarını aldım ve çıktım. Arabaya binip buluşacapımız bara gittim. İçeri girdiğim ve yanlarına gittim. Gözlerim mor ışığa alıştığı zaman etrafa göz attım. Bir yandan arkadaşlarımın sohbetine katılıyor bir yandan elimdeki beyaz şarabı içiyordum. Gördüğüm şeyle şarabımı zar zor yutmuştum. Neden burada? Ayrıca o adam kim?! Şarabı sinirden titreyen elimle masaya koyup telefonumu aldım.

Ben
BANA BAK JİMİN
KAFA DAĞITMAK İÇİN BARA GELDİM VE GÖRDÜĞÜM GÖRÜNTÜ JUNGKOOK, SEN VE TANIMADIĞIM BİR ADAM
NELER OLUYOR?!

Jimin gözleriyle beni taramış ve beni gördüğü zaman parmakları telefonda gezdirmişti. O sırada Jungkook ve başka bir adam gülüşerek bir şey konuşuyordu.

Taehyung 2
Hey sakin ol ve büyük harfleri kapa

Ben
Her neyse

Taehyung 2
Tutturdu bara gideceğim diye bende tek bırakmadım şimdi işine bela alır diye sonra bu çocuk geldi konuşmaya başladılar
Bende dedim ne yapıyorsun falan heveslik dedi
Anlamadım önce sonra senin Jungkook'a dediklerin geldi
Ağzına sıçayım bu arada
Her neyseeeee sonra Jungkook'a yavşamaya başladı
Bende o sırada yavşamasına izin vermemeye çalışıyorum tabii ama çalışıyorum yani çocuğun hızı 190 ne yapabilirim yani?!

Uzun yazısını üşenmeden okuyup telefona son kez parmaklarımı gezdirdim.

Ben
Eğer ona dokunmaya çalışırsa izin vermiyor ve hemen bana söylüyorsun.
Bende gelip o çocuğu öldürüyorum.
Daha sonra Jungkook benle barışıyor
Tamam mı

Taehyung 2
Ciddi misin
Uh...gidip senaryo yazarı falan olsana

Dediğini gram siklemeyip telefonu kapatıp kenara koydum. Hâlâ Jungkook'a dikdik bakarken sonunda gözleri beni bulmuştu. Yüzündeki gülümsemeyi bozmadan bana bakarak içkisini içmişti ve daha sonra gözlerini benden ayırıp çocukla konuşmaya devam etmişti. Anlamıştım. Moralinin bozulduğunu ve belli etmemeye çalıştığını anlamıştım.

Bir saniye benim trip atmam gerekiyor. Yanıma gelen ve gram ilgimi çekmeyen kızı yanıma çağırdım. Botokslu dudağı ve göğüsleriyle tam bir sürtüktü. Gerçi amacıda bu olmalıydı.

Yüzünü benim yüzüme yakın bir şekilde tutuyordu. Sohbet etmeye başlamıştık. Ağır parfüm kokusu midemi bulandırmıştı.

Elini mâlum yerime atacağı zaman ona izin vermedim.

"Çok hızlısın."

"Tabii ki. Min Yoongi ile sevişme hakkına göz yumamam."

İşte sevmiyorum böyle şeyleri. Yılışık kadınlardan nefret ederim.

Göz ucuyla Jungkook'a baktığım zaman bana baktığını görmüştüm. Sırıttım ve ona göz kırptım. Kız göz kırptığım yere dönmüştü. Anlamadığı zaman tekrar bana dönüp elini yanağıma koydu. O sırada biz hâlâ Jungkook ile bakışıyorduk.

Jungkook Jimin'e dönüp bir şeyler dedi ve lavabonun olduğu yere ilerlemeye başladı. Lavaboya girmeden bana dönüp eliyle gel işareti yaptı ve içeri girdi.

Ayağa kalktım.

"Nereye? Daha eğleniyorduk."

"İşeyeceğim. Gelmek ister misin?"

Cevabını beklemeden koşar adımlarla lavaboya gittim.

Jungkook'u kolları ve duvara yaslanmış bir şekilde görmüştüm. Lavaboda kimse olmadığı için şanslıydım. Lavabonun kapısını ona çaktırmadan kilitleyip ona yaklaştım.

"Ne oldu?"

"Ne mi oldu? Olan şu ki beni hemen unutmuş ve tekrardan kızlarla eğlenmeye başlamışsın."

"Ara verdik. Bunun için beni mi azarlıyorsun? Ayrıca ara vermek isteyen sendin."

Ona daha çok yaklaştım. Şimdi yüzlerimiz daha yakındı. Bu hoşuma gitmişti. Onu taklit edip kollarımı bağladım.

"Cidden beni sevmiyor musun?"

Gözlerini kaçırmıştı. Yine mi yanlış anladın ya? Kıyamam yüzü nasıl düştü.

Dudaklarına fısıldadım.

"Hayır ben seni sevmiyorum..."

Tek kaşı havaya kalkmıştı. Onu daha da kızdırmadan cümleme devam ettim.

"Çünkü ben sana aşığım. Ve bu asla bitmeyecek bir aşk."

Kızarmış ve gözlerini tekrar gözlerimle buluşturmuştu.

"Yoongi bende sana aşığım ama...neden birden bire böyle olduk?"

Senin ve benim yanlış anlamalarım sayesinde.

Burunlarımızı sürttüm ve kirpiklerinin arasından bana bakmasına sebep oldum.

"Jungkook sırası değil ama o çocukla işin ne?"

Omuz silkmişti.

"Amaçlarımız aynı."

Yani kıskandırmaktı. Sırıttım ve dalgasına konuştum.

"Aptal."

Kıkırdadı ve elini yanağıma koydu.

"Yoongi hadi bir daha ayrılmamak üzere barışalım."