Master/Yoonkook✔

14

Yoongi

Gözlerimi açtığımda burnumun ucundaki Jungkook'u görmüştüm. Saçları saçlarımla buluşmuştu ve dudağı hafif aralık olmuştu. Ondan biraz uzaklaştım ve alnına fiske vurup uyanmasını sağladım. Acıyla inlemiş ve alnını ovalamıştı. Daha sonra bana somurtup telefonunu eline almıştı.

Dün olan şeyden bana sinirlendiğini biliyordum ancak ne yapabilirdim ki? Bir şirket müdürüydüm ve dedikodularla uğraşacak zamanım yoktu.

Elimi beline atıp bana dönmesini sağladım. Şaşırmış ve aşık olduğum gözlerini büyütmüştü. Aramızda az bir mesafe vardı ve burunlarımız birbirine değiyordu. Dizimi bacak arasına atıp inlemesini sağladım.

"Iğh!"

Başını boynuma koyup alt dudağını ısırmıştı ve inlemelerini saklamıştı. Elimi kalçalarına koyduğumda bileğimden tutup ellerimi eski yerine yani beline koymuştu.

"Efendim bugün toplantınız var..."

Yanakları kızarmıştı. Bu görüntüye sırıttım ve saçlarını karıştırdım.

Bana önce arkadaşı gibi davranır daha sonra efendim der ha?

"Tamam...o zaman bize resmi bir kıyafet hazırla."

Omzundan tutup onu kendimden ayırdım. Tuvalete gidip onu odada tek bıraktım.

Tuvaletten çıktıktan sonra Jimin ve Taehyung'u aradım. Onları bulamayınca şaşırmamıştım. Göz devirip odama girdim. Jungkook'u biriyle telefonda mesajlaştığını görünce somurtmuştum ve üstümü çıkarmıştım. Üstümü çıkarırken konuştum.

"Kiminle konuşuyorsun?"

"Ha?"

Kafasını kaldırıp bana baktı. Yarı çıplak olduğumu görünce gözlerini kaçırıp cevapladı.

"Taeyang ile."

Sikeceğim bu çocuğu.

Üstüme siyah bir t-shirt giydim ve tekrar konuştum.

"Çok yakınsınız galiba. Baksana saat daha 10 ama sana günaydın mesajı atıyor."

"Küçüklük arkadaşım. Çok tatlıdır aslında ama siz sanırım onu sevmediniz."

Gözlerini tekrar gözlerimle buluşturdu.

"Sevmedim."

Pantolonumun fermuarını açtığımda kızarıp kahve gözlerini telefona indirmişti.

"Kendine bir şey seç ve giy. Dün ki kıyafetlerinle rahat etmezsin."

Altıma siyah yırtık bir kot giydim ve üstüme siyah kot ceket giyip tabletimi alıp oturdum.

Jungkook kalkıp bana tekrar döndü.

"Evime dönüp kıyafet-"

"Jungkook giy işte."

Dudaklarını birbirine bastırıp arkasına döndü ve gardrobu açtı. Tabletle ilgilenmek yerine onu izliyordum. Mavi yırtık bir kot, siyah bir sweatshirt almıştı. Kıyafetleri eline alıp odadan çıkacakken sesimi çıkardım.

"Nereye?"

"Giyeneceğim."

"Burada giyin."

Onu sıkacağımı bilip iç çekmişti ve dilini ağzının içinde gezdirmişti. Sinirlendiği zaman bu hareketi yapardı.

Kapıyı sertçe kapatıp bana dönmüş ve gözlerimin içine baka baka t-shirt ve pantolonunu çıkarmıştı. Tanrım...acayip bir vücudu vardı. Heryerinde kendi izlerimin olmasını istiyorum... Daha sonra giyinip konuştu.