26

1.8K 134 38
                                    

Jungkook

Tatilimiz bitmişti. Sonunda evimize gelebilmiştik. Eve dün akşam gelmiştik. Şimdi ise giyinip şirkete gitmek zorundayım. Buradaki hava ve oradaki hava bir başkaydı. Burada resmen donuyordum. V yaka kazak ve mavi yırtık kotumu giydim ve son olarak montumu alıp çıktım. Yürürken montumu giydim. Önümde duran arabaya anlam veremeyip yürümeye devam ettim. Yoksa bu araba Jeongwoo'nun mu? Siyah camdan belli olmuyor ki yüzü. Daha önce arabayı görmemiştim.

Karşıdan karşıya geçerken araba hızlıca gelince geriye atıldım. Ne yapıyor bu gerzek? Tekere sinirle vurup küfürlerimi saymaya başladım.

"Seni sikik pezevenk ne yaptı-"

Kapıyı açtığımda Yoongi'yi görmüştüm. Sesimi düzeltip kibar bir şekilde konuştum.

"Bay Min bu kadar erken uyanmanızı beklemiyordum."

Tam arabaya binecekken elini koltuğa koyup oturmamamı sağladı.

"Bu sikik pezevenk seni arabaya bindirmiyor."

Hay- kapıyı sertçe kapatıp ellerimi cebime attım ve sinirle bir iç çekip yürümeye devam ettim. Şuna bak ya. Hem beni ezecek hem de nazlanacak. Moralimi bozmamaya çalışıp şirkete geldim. Onun arabasını gördüğümde tekrar tekere sertçe vurdum.

"Ne yapıyorsun? "

Yoongi'yi elinde 2 tane kahveyle görünce tekrar içimden küfrettim. Bugün alışılmadık şeyler yapıyor.

"Tekerde bir şey vardı ama düzelttim."

"Tabii."

Yanına gidip ona sırnaştım.

"Bana kahve mi aldın~?"

"Özür dilemek için almıştım ama az önce yaptığın şeyi görünce vazgeçtim."

O kahveyi almalıyım.

"Tekerde bir şey vardı ama."

"Aynen."

"Ne yapacaksın onu?"

"Kızlardan birine vereceğim."

"Efendim, israftan kaçınmalısınız. Ayrıca beni az kalsın eziyordunuz!"

Asansöre bindiğimiz zaman yalnız kalmıştık. Yanağına minik bir öpücük kondurdum.

"Lütfen~"

Gözlerimi ona diktim ve dudaklarımı büzdüm.

Kahvesini gözlerime bakarak içince önce sırıttım daha sonra da dudağına yapıştım. Ağzıma gelen kahve tadı çok hoştu. Saçımı çekerek ayrılmamızı sağladı.

"Şımarık."

"Sen beni şımartıyorsun Yoongi-ah"

Kızlar gibi cilveleşip Yoongi-ah demiştim. Kata geldiğimizde arkasından yürümeye başladım.

"Aegyo yaparsan belki."

Aish! Hiç sevmiyorum aegyo yapmayı!

Odaya girdiğimiz zaman kahveyi masasına koyup bana döndü. Lanet olsun...

Ellerimi belime koyup şirin bir hâle getirdim kendimi ve başladım.

"Jungkook-sshi'yi affet lütfen! Jungkook-sshi kahve içmek istiyor!"

Ah Tanrım! Şu lanet kahveyi ver artık!

Ellerimi yanaklarıma koyup sevimli bir ifade takındım.

Güldüğü zaman normal hâlime döndüm. Ne istiyorsun be adam?

"Aish komik değil! Ver artık şunu!"

Master/Yoonkook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin