Master/Yoonkook✔

ÖZEL BÖLÜM 1

Jungkook

"Bebeğim."

Yoongi'nin sesini duyunca gözlerimi televizyondan çekip ona baktım. "Yoonie?"

"Susadım."

Gülümseyip yanımı pat patladım.

Tabletini masaya koyup ayaklandı ve yanıma oturdu.

Saten geceliğimin düğmelerini açtım.

Sırıttı. "Nasıl bu kadar seksi oluyorsun?"

Ona baktım ve kıkırdadım. "Ah ama~" dudağımı büzdüm. "Böyle şeyler söyleme~"

Güldü ve beni belimden kavrayıp kucağına oturttu. "Bu işi sonra halledelim."

Onu umursamayıp dudaklarına asıldım.

Hep böyle diyordu ancak uzun zamandır yapmıyorduk ve onu isteğim artmıştı!

Hem ona sürtünüyor hem de öpüşüne karşılık veriyordum. O ise ellerini belime koyup bana aynı karşılığı veriyordu. Nefessiz kaldığımız zaman ayrıldık.

Nefeslerinin arasında fısıldadı. "Cidden beni çıldırtıyorsun."

Bende onun gibi fısıldadım. "Seni istiyorum~"

"Kahretsin..." gözlerini yumdu. "Jungkook gerçekten meşgulüm."

Mızmızlandım. "Ama Yoongi beni hep böyle geçiştiriyorsun~"

"Seni geçiştirmiyorum."

"Yoksa başka birini mi buldun?"

Güldü. "Hayır."

Kollarımı boynuna doladım. "O zaman ne Yoon? Uzun zamandır yapmıyoruz."

Boynuma bir öpücük kondurdu. "Boş zamanım olmuyor üzgünüm."

Bakışlarından belliydi. O da istiyordu.

"Artık içebilir miyim?"

Başımla onayladım, dişlerini herzaman ki yerine saplamıştı. Ellerimle saçını okşamaya başladım.

Pekâlâ...istemiyorsa onu zorlamayacağım.

İşini bitirdikten sonra dişlerini çekti. Kırmızı gözlerini görmek çok hoşuma gidiyordu. Dudağını yalayıp bana baktı.

Bir şey yapmasını veya demesini beklemeyip kucağından kalktım.

"Özür dilerim bebeğim. "

Gülümsedim. "Sorun yok. Sonuçta sen bir şirket sahibisin."

Bana gülümseyip son kez dudağıma bir buse bıraktı ve tabletini tekrar eline aldı.

Ah cidden...bu kadar işi olmak zorunda mı? Ona yardımda edemiyordumki...

~♥~

Yatakta bir sağa bir sola dönüyordum.

Banyodan gelen nefes sesleri ile nasıl uyuyabilirimki?

Hayır yani...sadece benden yardım isteyebilirdi. Neden böyle yapıyor anlamıyorum.

Bana biraz daha çalıştıktan sonra yanıma geleceğini söylemişti ancak o yarım saattir lavabodan çıkmıyor!

Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım. Kapı sesi ile uyuyor numarası yapmaya başladım.

"Ne var Taehyung? Saatin kaç olduğunun farkında mısın?" Yatağa oturmuştu. Bunu ağırlıktan anlamıştım. "Bu beni ilgilendirmiyor. Git başımdan."

Duyduğum kadarıyla Tae hyung Jimin hyung ile kavga etmiş. Çocuk gibiler...

"Buraya falan gelemezsin." Telefonu kapatmıştı.

En doğrusunu yapmıştı. Onlar yetişkin bireyler kendi sorunlarını çözmeleri lazım...

Duyduğum kemer sesi ile soyunduğunu anlamıştım. Sanırım geceliğini giyiyor. Sonunda yatağa uzandığı zaman ona dönüp sarıldım. O da kollarını belime dolamıştı. Birbirimize yapışmış gibiydik. İşte bu yüzden onunla yatmayı seviyordum.

"Seni uyandırdım mı?"

"Sensiz tek başıma uyuyamıyorumki." Saçlarını okşadım. "Jimin hyung ile yine kavga mı etmişler?"

Yüzünü boyun girintime gömdü. "Boşver o salakları."

Saçını okşamaya devam ediyordum. Ona sorup sormamak arasında kalmıştım. Ancak sormalıydım..."Duydum."

Sesi olduğundan daha kalındı ve bu çok seksiydi."Neyi?"

Ondan biraz uzaklaşıp bana bakmasını sağladım. "Kendini rahatlatıyordun."

"Yani?"

Yani ne demek? Biz evliyiz.

"Sana yardım edebilirdim."

Tekrar başını boynuma gömdü. "Uyuyalım hadi."

Mırıldandım. "Neden böyle yapıyorsun?"

Boynuma öpücük kondurdu, oradaki benimi hep öperdi. "Programım çok yoğun, akşamlarıda yorgun olduğumdan bir şey yapamıyorum. Seninle ilgilenemiyorum."

Saçlarını tekrardan okşamaya başladım. "Normalde böyle yoğun olmazdın. Ne oldu? "

Ses gelmeyince uyuya kaldığını düzenli nefes alışverişinden anlamıştım.

Burada bitmiyor, devamını ilerleyen günlerde atacağım. Belkide yarın atarım?