Eve gelince duş almıştım ve üstüme siyah bir boğazlı, altıma siyah dar bir pantolon ve kemer takmıştım. Pantolon kaslı bacaklarımı belli ediyordu. Yine çok seksiydim. Üstüme bir ceket alıp gerekli eşyalarımı da yanıma aldıktan sonra evden çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kırmızı saçlı ve boynundaki zincir olmadan düşünün.)
Şirkete gelince kafetaryaya gittim. Bedenimde gezinen gözleri hissedebiliyordum. İnsanları umursamadan bir kahvaltı menüsü ve kahve almıştım. Masama geçip oturdum. Seo noona önüme oturmuştu.
"İlk günün nasıldı?"
Onunla göz iletişimi kurmayıp cevapladım.
"Güzeldi."
"Şaşırtıcı. Genellikle Yoongi'nin kaba olduğunu veya çapkın olduğunu söylerlerdi."
Omuz silktim ve yemeğime devam ettim.
"Ve Jungkook böyle giyinmeye devam edersen kızlar tarafından tecavüz edileceksin."
"Kıyafetlerime dikkat ediyorum ve önem veriyorum noona. Göz alıcı olmam benim suçum değil."
Fazla iddialı ve özgüvenli olsamda haklıydım.
Biraz daha konuşmuştuk. Yemeğim bitince gitmem gerektiğini söyleyip telefonuma baktım. Tam telefona bakarken telefonum elimden çekilince şaşırmıştım. Yoongi telefonu cebine koyup bana bakıp konuşmaya başladı.
"Çalışanları kontrol edeceğimi biliyorsun."
"Saate bakacaktım. "
Omuz silkip onu takip etmemi söylemişti. Üzerinde siyah bir kaban altında benim gibi siyah dar bir pantolon üstünde de siyah bir boğazlı vardı. Çift gibi giyinmiştik...tesadüfe çok takılmayıp onu takip etmeye devam ettim. Arada çalışanlarla şakalaşıyor ve sohbet ediyordu.
"Yo- Bay Min telefonumu alabilir miyim?"
Yoongi deseydim büyük ihtimalle ağzıma sıçacaktı. Yo dediğim zaman arkasına dönmüştü. Büyük gözlerimi gözlerine sabitleyip adeta 'lütfen' dedim. Dudağını yalayıp cevap verdi.
"Çıkışta veririm."
"Ama-"
"İtirazın mı var?"
Bir kaşını havaya kaldırıp cevabımı bekledi hiç bir şey yapmayıp gözlerimi ondan kaçırdım.
"Hm?"
İlla cevap alacaktı yani...
"Telefonumda programınız var."
Aklıma gelen bahaneyi söylemiştim ve alt dudağımı ısırmıştım. Önce gözleri dudağıma kaymış daha sonra arkasına dönüp odasına doğru yürümeye başlamıştı.
"Lütfen~"
Aegyo yaptığım zaman kızarmıştım ve tek elimle yüzümü kapamıştım. Şaka gibiydi...
