Uyanınca üzerimdeki Jimin'i kenara attım ve nefes almayı becerdim. Nasıl buraya gelmiştik? Masadaki telefona uzanacakken yanındaki notu gördüm. Elime aldım ve okumaya başladım.
"Tanımadığın kişilere numaranı verme daha bende telefon numaran yok aptal."
Yoongi'nin yazdığı çok belliydi. Gerçekten beni kameradan izlemişti.
Cidden onda benim telefonumun numarası yoktu. Telefonu alıp saate baktım
13.30
Siktir geç kaldım!
Jimin'in sırtına vurdum ve uyanmasını sağladım.
"Uyan. Ben giyinip şirkete gideceğim."
"Tamam. Bende giyinip giderim~"
Kalktım ve lavaboya gidip ihtiyaçlarımı yaptıktan sonra kıyafetlerimi giydim. Üstüme gömleği giydim ve ilikledim daha sonra pantolonuda giydim ve beyaz montumu giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçımı da düzelttikten sonra ayakkabılarımı giyip çıktım.
Araba alabilirdim aslında ama yürümeyi ve doğayı seven biri olduğum için araba bana saçma geliyordu. Ayrıca şuradan şurası için arabaya gerek yoktu.
Yoongi şirkette olmalıydı. Bugün ikimizde odasında olacaktık. O oyun tasarlayacak bende tabletten gereken notları alacaktım.
Hızlı adımlarla şirkete girdim. Yoongi,Seo noona ile konuşuyordu. Yanlarına gittim. Seo noona beni görmeden aceleyle bir yere ilerledi. Seo noonayı izlerken Yoongi'nin bana baktığını görmemiştim. Önüme döndüm ve ona baktım.
"Üzgünüm Bay Min. Uyuya kaldım."
Yine siyah giyinmişti. Doğruyu söylemeliyim cidden çok yakışıklıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir şey demedi ve asansöre doğru ilerledi. Arkasından yürümeye başladım. Biri bileğimden tutup kendine çevirince refleks olarak bileğimi sertçe çektim.
