Mert de gelsin artık bence =)
Bazen yanına hiç yakışmayan,
Asla olmaz dediğin kişi,
Öyle bir girer ki hayatına,
Öyle bir mutluluk bırakır ki avuçlarına,
Öyle bir bakar ki gözlerine...
Öyle bir aşık olur ki sana...
Yüreğine öyle bir yakışır ki...
Daha önce kimse sevmemiş beni dersin.“Hava ne güzel de mi gelincik bahçesi?“
“Evet görümcelerin en tatlısı.“
“Ben biraz etrafı gezeceğim atla.“
“Tamam da Miracım dikkatli ol.“
“Tamam abi. Öptüm.“Havaların iyi olmasını fırsat bilen Mirza, Mira ve Zehra haftasonu için çiftliğe gelmişlerdi. Mira’nın gidişi ile başbaşa kalan Zehra ile Mirza, içeri girdiler.
“Kahve içer misin sevgilim?” diye sordu Zehra adama sokularak.
“Hayır,” diye harfleri yaya yaya konuştu adam. Bir yandan da kızı iki eliyle bilinden tutup, kendine yaklaştırdı. “Mira 1 saate gelmez. Odaya çıksak mı?”“Sebep sevgilim?”
“Çünkü ben sevgilimle biraz yakınlaşmak istiyorum ve ona artık şu üstündeki kalın kalın kıyafetler olmadan dokunmak istiyorum.” Sesi sitemkardı.Zehra kıpkırmızı yanaklarını saklamak için yüzünü çevirdi. Adam çenesinden tutup, yine kendine çevirdi. “Zehra, yanlış bir şey değil istediğim. Söz istemediğin hiçbir şey olmaz. Sadece biraz yakınlaşacağız.” Adam yalvaran gözlerle bakıyordu kıza.
“Mirza sana güveniyorum, senden başka biri değil kalbime hayatıma, aklımın ucuna bile gelmedi bugüne kadar. Ama... Ne bileyim, korkuyorum.”
“Korkma, gel benimle.” Deyip, kızın elinden tuttu ve yukarı çıkardı. Odaya girdiklerinde Zehra titriyordu. Bunu fark eden Mirza önce onu sakinleştirmek için öptü. Zehra öpücüğün ilk anında tedirgin olsa da daha sonra elini adamın ensesine götürüp, saçlarını okşamaya başladı. Kızın rahatladığından emin olan Mirza, ensesinden tişörtünü tutup, çekti ve çıkardı.
“Dokun...” dedi kısık sesle, kızın elini alıp kalbinin üstüne koydu. Zehra titreyen ellerini adamın teninde gezdirirken, omzundaki martılara dokundu.
“Anlamı ne?” diye sordu.
“18 yaşıma girerken yaptırdım hatırlarsan. Özgürlüğümü ifade ediyor.”
“Ama artık özgür değilsin.”“Tek özgür olmak istediğim yer tam karşımda. Sende özgür olmak istiyorum. Bedeninde, yüreğinde, saçlarında, dudaklarında... Varsın diğer tüm her şey haram, yasak olsun. Sen helal ol bana yeter sevgili...”
Zehra duyduğu kelimelerle adama sıkıca sarıldı. Adam da ona. Kızı kucaklayıp, yatağa yatırdı ve yanına uzandı. “Yanımda uyu yeter meleğim. Bir ömür de olsa sen içinden gelmedikçe seni zorlamam. Kıymetlim, her şeyim.”
Zehra onun göğsüne koydu başını ve adama sıkıca sarıldı.***
Atını yavaş ama seri sürüyordu. Hem manzaranın tadını çıkarıyor, hem de düşüncelere dalıyordu. Birden inleyen bir adam sesi duydu. Önce yanlış duyabileceğimi düşünüp, yavaşladı ve kulağını verdi. Emin olunca hızlandı. İlerde ağaca yaşlanmış adamı görünce indi attan ve yanına koştu.
“İyi misiniz?“Adam başını salladı. “Kaza yaptım. Arabam aşağı düştü. Zor çıktım içinden, vücudumda bir sorun yok ama Ayağım... Çok kötü.“ zorlukla konuşuyordu adam. Nerden gelmişti bu dağ başına? Telefon bile çekmiyordu.
Mira adamın ayağını inceliyordu.“Ah, evet dikiş lazım. Çiftliğimiz ilerde. Omzuma ağırlığınızı vererek kalkmaya çalışabilir misiniz?“
“Nereye gideceğiz?“
“İlerde bizim çiftlik var. Oraya gidip bir yaranıza bakalım. Dikiş gerekebilir.“
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK AŞKIM KÜÇÜK SEVGİLİM - B.A.S. * FİNAL
RomanceÜç büyük aşkın hikâyesi... Bir gidişle yaşanılan yıkımın ardından bahar yeniden gelebilir miydi? Yazı ardında bırakan bir yürek, sonbaharda çiçek açabilir miydi? Onu yangınlara atan ve her anıyla canını acıtan bir adam, ona mutluluğu verebilir miydi...