Kazasız belasız bir aşk dile sevgili bize...
Mumları geleceğimize ışık yakmak için söndür...
Öyle bir masal yaz ki ikimize,
Tek bir öpücüğünle dünyamı döndür...Mira odasında bir ileri bir geri gidip geliyordu. Tamam bu bir erkekle ilk buluşması değildi elbette ama diğerleri hep kendi yaşıtları, okul arkadaşlarıydı. Mert en az yirmi sekiz yaşındaydı ve öyle bir erkekle nasıl davranacağını bilmiyordu. Az çok internette onu araştırmıştı. Hep tek gecelik, en fazla iki günlüktü ilişkileri, o da gece 00:00’ı geçtiğinden.
“Telefon çalıyorrrr!“ dedi telaşlı bir şekilde ve yerinde zıplayıp, eli ile yüzünü yelledi. “Sakin, sakin Mira.” Derin nefes aldı. Yeşil tuşa bastığında o kadife gibi ses kulaklarını süsledi.
“Mira? Bir an açmayacaksın sandım.“
“Şey... Diğer odadaydım da ancak yetiştim.“
“Hım. Ben de telefonun başında beklersin diye düşünmüştüm. Hazır mısın?““Ne münasebet?” yalanına tüküreyim Mira “Evet, hazırım.“
“Aşağıdayım.“
“Ne? Evin önünde misin?“ diye cırladı.
“Evet. Arka sokakta mı olmam gerekiyor?“
Mira tedirgindi. Abisi görürse onu keserdi. Ne yapacaktı şimdi?“Şey, abim evde. Aşağıda. Görürse iyi olmaz “
“Hım. Anladım. Nasıl yapalım?“
“Sitenin çıkışında bekle beni geliyorum ben.“
“Peki. Bu yaşta ergen sevgililere döndürdün beni Mira. Bunun cezası olacak.““Tamam.“
Mira evden çıkarken arkadaşlarıyla buluşacağını söyledi. Arabasına bindi ve sitenin çıkışında park etti.
Diğer arabaya bindiğinde adamın yakışıklılığı karşısında kalbi durdu. Bu adam topluma açık yerlerde gezdirilmemeli.“İyi akşamlar.“
“Sana da güzelim.“ deyip yanağından öptü. Teni dudağına değince irkildi, bu histen hoşlanmamıştı. Daha fazlasını istemek saçmalıktı. Hem ne diye özellikle bu gece bu kızla beraber olmak istemişti ki?“Nereye gidiyoruz?“
“Aslında yer hazır. Ama senin özellikle istediğin bir yer varsa sorun olmaz.“
“Hayır. İstediğin yere gidebiliriz.“
“Peki. Ailene ne dedin? Yani anladığım kadarı ile benimle buluştuğunu söylemedin?“ bu onu neden rahatsız etti anlamadı.“Hayvanları koruma topluluğunun yemeği var dedim.“ dedi dudağını ısırıp.
Mert ters ters baktı. “Burada ben ne oluyorum. Topluluk mu yoksa hayvan mı? Anlamadım.““Şey, ne yapıyım aklıma başka bir şey gelmedi.“
“Yok yani daha romantik bir şey uydurabilirdin?“ dişlerinin arasından tıslamıştı resmen.“Ne gibi? Mesela hayvan koruma derneğinde mum ışığında yemek var, oraya gidiyorum mu deseydim?“ deyip kendi kendine güldü.
“Gül gül. Çok komik.“Yol boyu pek konuşmadılar. Mekana geldiklerinde Mira biraz şaşırdı. Lüks bir restaurant bekliyordu ya da ünlü bir gece klübü. Mert’in böyle bir yere takılacağını düşünmezdi. Salaş, deniz kenarında, çok şirin bir balıkçıydı.
“Rakı, balık?““ve roka. Bayılırım.“ dedi gülerek. Biraz rahatlamıştı. Mert’in böyle sıcak bir ortam ayarlayacağını düşünmemişti.
İçeri girdiklerinde tonton, beyaz saçlı bir adam karşıladı onları. Masaya oturduklarında Mira etrafına baktı.“Kimse yok.“
“İkimize özel bir gece olsun istedim. “
“Tam Mert Beyoğlu’na yakışır bir davranış.” Sonra şakayı uzatmayarak, onu tesiri alan gözlere baktı ve “Teşekkür ederim.“ dedi.Mert kıza baktı. Yüzü mü kızarmıştı? Ah evet. En son lisedeyken böyle bir kızla çıkmıştı.
Mira müsaade istedi. İleriye gidip bir telefon görüşmesi yaptı ve geri döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK AŞKIM KÜÇÜK SEVGİLİM - B.A.S. * FİNAL
Roman d'amourÜç büyük aşkın hikâyesi... Bir gidişle yaşanılan yıkımın ardından bahar yeniden gelebilir miydi? Yazı ardında bırakan bir yürek, sonbaharda çiçek açabilir miydi? Onu yangınlara atan ve her anıyla canını acıtan bir adam, ona mutluluğu verebilir miydi...