ve Mert Ali son noktayı koyar...
En büyük hatam senden başkasına bakmamaksa
Ve yokluğunla cezalandırılacaksam
Ölümüm senden olsun be sevgili...
"Nereye gideceksiniz Mirza?"
"Ya işte Ali Efe'nin kardeşleri gelmiş, akşam tutturdular türk hamamına gidelim diye, beni de çağırdılar. Merak etme bir tanem erkek hamamında olacağız."
"Yok bir de kadınlar hamamına gidin Mirza sıkılırsınız erkek erkeğe." Dedi ellerini beline yerleştirerek.
"Aa asla! Hem Mert artık benim eniştem, kız kardeşimi aldatmasına izin vermem."
"Hı, Mert olmasa yani sen beni aldatırsın. Gidersin kadınlar hamamına."
"Ya bebeğim saçmalama. Ne işim var benim kadınlar hamamında." Yüzünü buruşturdu. "En son annem beni 5 yaşındayken götürmüştü. Berbattı."
*
Akşam, Mert, Mirza, Kerem, Kerim ve Ali Efe sauna tarzı bir mekana gittiler. "Kemiklerim bile gevşedi valla Ali Efe, süper fikirmiş. Arada sırada gelelim."
"Evet, ben sürekli gidiyorum bizim otelin hamamına. Burcu ile kapatıyoruz hamamı. Süper oluyor valla."
Mert ters ters adama baktı. Kerem hemen konuyu değiştirdi.
"Bir günde oraya gideriz. Hem Karadeniz'i görmüş olursunuz."
"Evet, güzel olur." Dedi Mirza Mert'ten gözünü ayırmadan. Çünkü Mert hala kötü kötü adama bakıyordu.
"Ya bende Bodrum'daki otelde Sedef'e öyle bir sürpriz hazırlayım. Fena fikir değilmiş."
Hepsi kahkaha attılar. "Ben cesaret edip Masal'a yapamam, kızın her şeyde fotoğraf çekilme gibi bir takıntısı var. Çiçek alsam çekip, sosyal medyaya atıyor ya."
"Al benden de o kadar." Dedi Mert.
Oturdukları odanın kapısı çalındı. Gittikleri yer, oda odaydı. Özellikle böyle bir yer seçmişlerdi. Rahat olmak istemişlerdi.
"Mert bey, kese ister misiniz?"
"Olabilir." Dedi adama. Yaklaşık iki dakika sonra içeri iki iri yarı adam girdi. Mirza'nın gözleri açılırken "Bana gerek yok ya." Dedi yutkunarak.
"Ne o korktun mu?" diyerek güldü Mert.
Bir an sesler duymaya başladılar. Onların da odalarının kapısı hızla açıldı. Her yeri polisler sardı.
"Ne oluyor?" diye bağırdılar hep bir ağızdan.
"Kimse kıpırdamasın! Akif, buradakileri de toplayın!"
"Ne toplaması, memur bey bir dakika ya, ne olduğunu söyler misiniz öncelikle!" diye sordu Mirza.
Polisler üstlerine aldırmadan, onları da çıkardılar.
"Bir açıklama yapar mısınız? Nereye ve niye alınıyoruz?" bu sefer konuşan Ali Efe'ydi.
"Gidince öğrenirsiniz!"
"Mert senin ayarlayacağın mekana tüküreyim." Diye homurdandı Mirza.
"Ne be? Demin gevşiyordun ama."
"Şimdi seni bir gevşeteceğim. Göreceksin!"
Yan odadan çıkarılan adamları ve yanlarındaki kadınları görünce hepsi aynı anda "Siktir!" diye bağırdılar. "Bu ne lan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK AŞKIM KÜÇÜK SEVGİLİM - B.A.S. * FİNAL
RomanceÜç büyük aşkın hikâyesi... Bir gidişle yaşanılan yıkımın ardından bahar yeniden gelebilir miydi? Yazı ardında bırakan bir yürek, sonbaharda çiçek açabilir miydi? Onu yangınlara atan ve her anıyla canını acıtan bir adam, ona mutluluğu verebilir miydi...