Not: Yorumlarınıza dönemediğim için çok üzgünüm. Ama hepsini okuyorum. Sadece bu aralar biraz fazla yoğunum. O yüzden diğer hikayelere bölüm de yazamıyorum. Tekrardan özür dilerim. keyifli okumalar.
----------------------
Aşk iki kelimeden ibaret değildir,
Gerekirse çekip gideceksin mutluluğu için...
Sadakat getirir yanında daimi sevgiyi,
Bilmiyorsan öğreneceksin...Mirza kapıda gördüğü kişi ile yutkundu. Bu kadın gerçekten başına bela olacaktı. Ne işi vardı bu evde? Ayrıca bu evi nereden biliyordu? En can alıcı soru da Zehra’ya bu durumu nasıl açıklayacaktı?
“Kim gelmiş hayatım?”
“Ah! Ben yalnız olduğunu sanmıştım.” Dedi tedirgin bir konuşma ile.En sonunda konuşmayı başaran Mirza kaşlarını çattı. Adeta dişlerinin arasından tıslayarak konuşuyordu.
“Burada ne arıyorsunuz Buse hanım? Ayrıca bu evin adresini nereden biliyorsunuz?”O sırada Buse’nin arkasına baktığını gördüğünde Zehra’nın orada olduğunu anladı. Bu kadın yüzünden eğer onunla kavga ederse gerçekten bu sefer Buse için kötü olacaktı. Ama bekleyeceği son tepki geldi Zehra’dan.
Beline ve sırtına sarılıp koltuk altına giren Zehra, kadına gülümsedi “Hoşgeldin Buse... ımm... abla demeli miyim sanırım? Benden bayağı büyük gibisiniz? Buyurun kapıda kaldınız. Aşkım! Çok nezaketsizsin misafirini kapıda bırakmışsın.” Misafir lafına özellikle vurgu yapmıştı.
“O da gidiyordu bebeğim. Değil mi Buse hanım?”“Aaa evet. Gidiyordum.“
“Bu ne acele? Hem neden gelmiştiniz Buse ablacım?” sesi alaylı çıkıyordu ve Mirza’nın bundan çıkarması gereken tek şey ‘MİRZA SENİ BİRAZDAN ÖLDÜRECEĞİM.’“Şey için gelmiştim...”
“Ne için? Dur ben söyleyim. “ elindeki şarabı aldı ve markasına baktı. “1775 Massandra... Uuu... Paraya da kıymışız. Maşallah. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez hesabı. Bununla mı sevgilimi sarhoş edecektin?”“Ben şey... Gitsem iyi olur. Sadece bir konu da konuşmaya gelmiştim. Yanlış anlaşıldım galiba.”
Kadının kolunu tutan Zehra gitmesini engelledi.
“Hadi söyle Buse, bununla sarhoş edip, sonra onunla yatacak mıydın? Sabah da pişmanlık rolü oynayıp, sevgilimle beni ayıracaktın öyle mi? Ne klişe... Senin gibi mesleğinde zirvede olan bir kadın için ne basit bir plan? Hiç yakıştıramadım. Yok arayıp ‘yarın beni de al’ demeler. Yemeğe çıkmalar.Mirza sen Buse hanımın zekasını fazla abartmışsın. Baksana 3.sınıf eski türk filmlerinden kalma basit numaralarla seni kandırmaya çalışacaktı.“
Sessizce Zehra’yı izleyen Mirza, nişanlısının haklı olduğunu düşündüğü için hiç müdahale etmiyor, aksine kızgın bakışlarını kadına gönderiyordu.“Haklısın hayatım. Fazla abartmışım. Daha da önemlisi ağırlığı dikkatimi çekmişti ama bugün hafif yönüyle tanışmış oldum.”
Bu laflar Buse’ye tokat gibi geldi.
“Sanırım sizinle çalışamayacağız Buse hanım. Yarın yapılan girişinizin iptalini isteyeceğim.”“Mirza bey siz gerçekten beni yanlış anladınız. Bakın, ben sadece buraya yarın ki yemek ve toplantı hakkında konuşmaya geldim. Nişanlınızın bahsettiği gibi bir amacım yoktu.” Sesi titreyen kadının gözleri dolmuştu. Böyle bir şeyle karşılaşacağını düşünmemişti. Zehra’nın burada olacağını hiç düşünmemişti. Sadece adamla şarap içip, güzel vakit geçirmeyi planlamıştı. Bugüne kadar kimse ona karşı koyamamıştı.
Zehra’nın sinirleri gerildi ve kahkaha attı.
“Bu kıyafetle mi Buse hanım ve koca bir şişe şarapla?” derken üzerindeki süper mini kırmızı kıyafeti gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BÜYÜK AŞKIM KÜÇÜK SEVGİLİM - B.A.S. * FİNAL
RomanceÜç büyük aşkın hikâyesi... Bir gidişle yaşanılan yıkımın ardından bahar yeniden gelebilir miydi? Yazı ardında bırakan bir yürek, sonbaharda çiçek açabilir miydi? Onu yangınlara atan ve her anıyla canını acıtan bir adam, ona mutluluğu verebilir miydi...