level 24: "aşık olmak yok."

5.1K 557 265
                                    

Namjoon, gözlüklerini itekledi.

Onu üniformayla gördüğüm zamana göre daha çok yaşımıza yakın giysiler içindeydi; beyaz bir tişört, kot bir gömlek, siyah bir pantolon.

O, aslında bir gençti.

A takımının lideri bir liseliydi.

Ne oyun ama.

Namjoon bu statik elektrik yayabilecek kadar gergin ortamda, "Seninle tanışmak çok güzel."diyerek konuşmaya başladığında cümlesi havada asılı kaldı.

Büyük salon, şu anda gerçekten kalabalıktı.

Karşı koltukta Sooyoung ve henüz atnışmadığım oğlanının arasında oturan Namjoon'un karşısındaki ikili koltukta Jungkook'un yanında oturuyordum. Jimin koltuğun kol kısmına kalçasını yaslamıştı.

"Sizinle de öyle."dedim. "Demek.. beni siz koruyorsunuz, sen ve.. arkadaşın?"diyerek ismini bilmediğini belirttim.

Çocuk gülümsedi, gülüşü adeta ışık şaçıyordu. "İsmim Hoseok."dediğinde korkuyla refleksif olarak Jungkook'a yaslandığımda kolları otomatik olarak omuzlarımı kavradı.

Hoseok'a talep yolla.

Jungkook'a sinirli olduğum için hemen ondan uzaklaştım. Bu hareketime sadece güldü. Benimle eğleniyordu.

Hoseok'a odaklanmalıydım. Değil mi?

"Yoongi ve Taehyung beni havuza atmadan önce, sana talep yollamaktan bahsediyorlardı."diyerek sesli düşündüm. Beynimin çarklarını somut olarak hissedecek kadar kafamı zorluyordum, "Onlardan gibi görünen bir ajansın, değil mi?"dedim.

Hoseok iki kez alkışladı, "Kesinlikle, bir yapay zekaya göre fazla akıllısın."diyerek alay etti. Ona olan sempatim birden tuzla buz oldu. Benimle neden alay ediyordu ki?

Bu, ona karşı güven duymamı sağlamadı.

Her gün Yoongi ve Taehyung ile temas kuran birine nasıl hemencecik güvenebilirdim ki zaten.

Namjoon Hoseok'un bacağına vurarak onu desteklediğini işaret etti. Ya da bu daha çok bir teselliydi, anlayamadım. Onu ne için teselli ediyor olabilirdi?

"Hoseok en iyilerimizden biridir, kod yetenekleri görülmemiş seviyelerle yarışıyor."dedi. Yanımdaki Jungkook kendini belli etmek ister gibi kıpırdadığında Namjoon bıkkınlıkla göz devirdi, "Tabiki benden bile yetenekli olan Jungkook açık ara en iyimiz."dedi. Daha sonra oldu mu? diyen bakışlarını Jungkook'a yöneltti.

Bana yandan bir bakış atıp onunla gurur duymamı bekliyordu ama pek oralı değildim.

Derin bir nefes alıp Jungkook'un bir tavus kuşu gibi kabarıp hepimizi kendisini övmek için bakışlarıyla kilit almaması adına konuştum, "Pekala, uzatmayacağım. Kafamda çok soru var. Budan sonraki stratejimiz ne? Babam nerede? Bu oyunu nasıl kazanabilirim, kazanırsam ne olacak? Be-ben de in-insan olabilir miyim?"diyerek sorularımı sıraladım.

Namjoon derin bir nefes verdi, o da nereden başlayacağını bilmiyordu ki.

"A takımının lideri olarak, Jimin ve Jungkook'tan ayrılmadan tuvalete bile gitmemen taraftarıyım. Sooyoung ve Hoseok'un bilgilerini ve uyarılarını da dikkate al lütfen. Onlar karşı grubun içindeki adamlarımız. Jimin ve Jungkook ise kesinlikle yakın korumaların."dedi. "Bu yüzden Heemin ve Bayanlar ittifakı'na ,ki bu annen ve Soomin, yani Bayan Oh oluyor, karşı başlayan soğuk savaşta onlarla burada kalacaksın. Bu bir nevi babanın emri."dedi.

Kaşlarımı çattım, "Soğuk savaş mı? Ayrıca, babamla nasıl temas kuruyorsun? Ben de yapabilir miyim?"diye sordum.

Jimin açıkladı, "Şu an her şeyin bilincinde olduğunu sadece en iyi üç oyuncu biliyor. Diğer oyuncuların bunu bilmesi avı hızlandırır ve senden önce oyuncular birbirlerini yok eder. Bu yüzden bunu bir sır olarak saklayacaklarını umuyoruz. Şimdilik. Babanla iletişim kurman konumunu açığa çıkartır. Sadece bu yüzden Namjoon'un peşinde kaç oyununun olduğunu bilseydin aklın şaşardı."

End Game ; 𝐣𝐣𝐤 [ᴇɴᴅᴇᴅ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin