level 37: oyunun gerçek yüzü

3.2K 360 117
                                    

Jungkook ve ufak tefek sırları ve just a time break bölümlerini baştan okumanız tavsiye edilir sevgiler, öptüm.

"Nasıl olduğunu hep merak ettim." dedi Seokjin, "Nasıl göründüğünü, neler yaptığını, buradan kayıp gittin mi yoksa hayatta hala bir yerlede misin?"

Koltuğun köşesinde, Jungkook'un kolunun altında oturuyordum. Farkında olmadan kaptığım stres anı akışkanlığı olan ensemdeki saçları parmaklarıma dolarken bir yandan da parmaklarıyla oynayan Seokjin'in her şeyi anlatmasını bekliyordum." Burada olduğumu ne zaman anladın?" diye sordum.

"Babam oyunu yayınlayacağını, baş karakterin sen olduğunu söylediğinde senin anına bir yazılım yaptığını düşünmüştüm." dedi Seokjin, "Ama.. O senmişssin.. Bunu oyunun testlerinden birinde fark ettim. Verdiğim komutu yapmıyordun, kendi isteklerin var gibiydi. Hala yaşadığına inanmak çok güç."

Ona yaşlarla dolu gözlerle baktım, "Abi.." diye fısıldadım.

Seokjin güldü, "Gel buraya ana karakter bozuntusu seni."

Oturduğum koltuktan kalktığımda Jungkook'un sıcaklığının kaybolması birden ürpermeme neden olsa da bunca zaman sonra kavuştuğum bu sıcak aile üyesinin varlığı sanki yeni oyuncak alınmış çocuklar gibi hissetmeme sebep oluyordu.

Seokjin, paketini dahi açmaya kıyamadığım ama sahip olduğum için mutluluktan öleceğimi sandığım o oyuncak olmuştu birden. Annesizlik gibi babasızlıkla da uğraştığım bu dönemde bir abi edinmek harikaydı.

"Kardeş olabilirsiniz ama biraz daha öyle durusanız masa falan kıracağım." diyen Jungkook'a bakmak için Seokjin'den ayrıldım, "Ne o, abini mi çaldım yoksa?"

Uzun süre konuşmadan elini yumruk yaparak çenesine yaslamış düşünüyordu. Bu durumun onu da şaşırtrığı ortadaydı. Yine de Jungkook bu tarz durumlarda sessizce analiz yapar, yeni hamleyi belirlerdi. Tıpkı bir bilgisayar gibi.

Tıpkı bir yazılım gibi.

"Bo Rina da benim gibi miydi?" diye sordum. "Onu tanıyorsun değil mi? O benim ablam."

Jungkook yerinde kıpırdandı, Seokjin gülimsedi. Buruktu. "Bo Rina gerçekten bir yazılımdı." dedi. "Senin burada olduğunu anladığımda sana göz kulak olmak için burada olamadığım için onu ben yarattım. Ama o, senden çok daha önce bir yazılım olduğunun bilincine kavuştu. O.. Resmen bir insandı." dedi. Bo Rina'dan öyle hayranlıkla bahsediyordu ki gözleri sanki birer yıldıza bakıyormuşcasına parıldıyordu. Bu Bo Rina'yı yaratmış olmanın gururunun parıldaması değildi, onu sevmişti.

"Ona aşık oldun değil mi?"diye sorduğumda; Jungkook,"Ne?" diye aniden sordu, "Ona aşık mıydın?"

Bunu fark etmemiş olmak tabiki onu şaşırtmış olmalıydı.

Seokjin gözlerinin nemli kısımlarını koluna sildi, "Ah... Evet. Ona aşık olduğumu kabul etmem gerek sanırım."

"Acilen Taehyung'u bulmalıyız."dedim."Bo Rina kayıp Seokjin, uzun zamandır kayıp. Her şeyi yoluna koymaya çalışırken onu bulmalıyız. "

Seokjin umutsuzca kafa sallarken anlamsızca gergin bir şekilde elleriyle oynamaya başlayan Jungkookla ikisine baktım.

"Onu geri getiremeyiz Bojae." dedi Seokjin. "Yazılımı silinmiş."

End Game ; 𝐣𝐣𝐤 [ᴇɴᴅᴇᴅ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin