level 21: Min Yoongi

4.9K 570 305
                                    

"Sevgilim değil."Jungkook panikle bağırdı.

Jimin atılarak, "Sizi öpüşürken gördüm!"dediğinde bakışlarım Jungkook ile buluştu.

Öfke ile Jimin'e "Ne yapıyorsun?"diye söylendikten sonra ellerini uzatrak sakin kalmamı işaret eder bir şekilde, "Öyle değil."dedi.

"Nasıl o zaman?"diye sinirle sordum. "Ya da boşver."diyerek ne yaptığımı sorguladım.

Bananeydi, öyle değil mi? Sevgilisi değildim, arkadaşı bile olup olmadığımı bilmiyordum. Onun göreviydim. Bu kadar.

Ah, öyle değildi, hiç de öyle değildi, sakinliğimi korumaya çalıştım, "Sanırım sadece benim için duyguların yok." Kapını kolunu kavradım. "Kodlarını bir kontrol etmen gerekiyor olabilir."

Arabadan indim, öfkeyle, "Beni korumanı istemiyorum."dedim. Bundan pişman olacağımı bilerek.

Jungkook kapısını çarparak indiğim arabadan atlayarak peşimden bağırdı,

"Bojae!"

Geri bakmadım, ona dönmedim bile.

Peşimden gelen adımlarını duyuyordum. Merdivenin başında beni yakaldı, "Beni bir dinle-"derken ondan kurtuldum. "İstemiyorum!"diye bağırdım. "Gidip kız arkadaşını bul."dedikten sonra merdivenleri hızla çıkarak partinin içine daldım. Hala peşimdeydi.

Ne hissetmeliydim bilmiyorum ama Sooyoung ile sevgili olan bir çocuk neden bana böyle davranmıştı? Bana sarılarak uyuduğu gece uzaklarda kalmış gibi hissettiriyordu, oysaki sadece dün geceydi.

İnsanlara dirsek atarak ilerledim. Bir kaçı bana selam verse de panik halindeydim. Hiç bir merhaba'ya geri cevap veremedim.

Bir koridora döndüğümde aceleyle arkayı konrol ettim, peşimden gelen Jungkook'u görmek istemiyordum. Bu yüzden insanlar arasına karışıp kamufle olmaya çalıştım.

Jungkook'un "Bojae!"diyerek seslenmelerini duymayacak kadar insan içinde karıştığımda derin bir nefes verdim. Görünürde olmadığından emin olduğumda yönümü değiştirip içeri girdiğimden farklı bir çıkış bulma umuduyla harekete geçtim.

Dans eden bedenlerin arasından sıvışmak aralarında kaybolmaktan daha zordu.

Tam da bu yüzden işler pek planladığım gibi olmadı.

Kolumdan kavrayan ele "Açıklamalarını duymak ist-"derken elin sahibine yükselen gözlerim korkuyla titredi.

Yoongi elinde plastik bir içki bardağı tutuyordu.

"Gelmişsin."dedi. "Ve sanırım birine sinirlisin?"

Kolumu çekip kurtardım, "Ve şimdi gidiyorum."

Yoongi önümde dikildi, "Hah, kesinlikle buna izin vermiyorum."dedi.

Endişeyle ona baktım. Ondan kesinlikle korkuyordum ama bunu ona belli etmemek için girdiğim tedirgin ruh hali gözle görülecek bir şekilde ortadaydı.

Islık çalarak bu müzikte bu ıslığı duymayı başaran süpersonik kulaklara sahip olan Taehyung'u çağırdığında korkuyla titredim. Şöminenin kenarına yaşlanmış birileriyle konuşuyordu. İçkisini sallayarak harika bir espiri yapmış olacaktı ki herkes kahkahayla güldü.

Onlara veda eden Taehyung bana yaklaştı, kolumu kavradıktan sonra, "Bakın burada kimler varmış?"dedi. "Yalnız ve korumasız küçük Boiboi."dedi.

Gülümsemesi herhangi biri için sevimliydi ama benim içimi daha da ürpertti.

Korkuyla ona baktım, saçlarında yenilik yapmış gibiydi ama bu kesinlikle görüntüsünü biraz daha da sertleştirmişti.

End Game ; 𝐣𝐣𝐤 [ᴇɴᴅᴇᴅ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin