1: Dönsün Şişe

63.1K 1.3K 650
                                    


Maltepe'de çok katlı bir apartman.

Katların sayısı iki elin parmaklarını aşmış; dokuzuncu katta bir genç adam; gözü cama yanaşmış. Eylül gelmiş İstanbul'a. Ama hava takvimden hızlı koşmuş ve insanlar daha yaza veda edemeden kasım soğuğuyla karşılaşmış. Soğuğa bir de yağmur eklenmiş. İnsanlar soğuk mu daha fena yoksa yağmur mu diye düşünmeye başlamış. Kimi soğuk demiş, kimi yağmur. Kimisi ikisini de sevmemiş; biri hala yazın nasıl bittiğini anlayamamış; hayıflanmış da hayıflanmış. Vakit henüz akşamı bulmamış ama gökyüzü kararmış; şişkin bulutlar güneşi bütün gün arkasında saklamış; yoldan geçen bir araba iki kızı ıslatmış; kızlardan biri sövmüş, diğeri ıslanan pantolonunu, ıslanan saçı kadar dert etmemiş.

Camda duran adam, apartmana yanaşan iki kızı görüp ardına dönmüş. "Kızlar geldi. Irmak'ın saçım diye ağladığını daha buradan duyabiliyorum." İki adam daha gülerek yanaşmış cama. "Rüya'nın küfrü Irmak'ın ağlantısını bastırıyor." demiş biri. Öteki "Rüya'nın elindeki de benim sürpriz doğumgünü pastam mı?" diye sormuş. Baha camı açıp el sallamış kızlara. Sıcak eve, açılan camdan soğuk dolmuş ve o cam hemen örtülmüş. Baha, mutfağa gidip yemekleri ısıtmaya başlarken Emre kızlar için kapıya koşmuş. Roman, odasına gidip kızlar için kuru kıyafetler çıkarmaya başlamış. Daha kıyafet seçme işini bitirmeden bir ses dolmuş kulağına.

"Ağzına sıçayım ben böyle yağmurun." Evin üç ayrı yerinden kahkahalar yükselmiş. "Hoş geldiniz." sesleri kızların ıslanışlarının ardında kalmış. Emre, "Pastam çikolatalıysa yemem, ona göre." derken Irmak "Ben bu saçları evden çıkmadan düzleştirdim, şu haline bak Emre!" diye sızlanmış. Rüya, bir köpek gibi silkinerek Roman'ın odasına yürümüş. Hızlıca soyunup dökünürken Baha'nın elinden aldığı kıyafetleri geçirmiş üstüne. Daha adam odadan çıkmadan pantolonunun düğmesini çözmüş, Roman gülerek "Çıkmamı bekle istersen." demiş. Kız yağmurda kendilerini ıslatan araba için durmadan söyleniyormuş. "Arkasından hareket çektim, inşallah görmüştür pezevenk." Sonra durmuş kız. Roman'ı iki aydır görmediğini anımsayıp "Gel bir sarılayım sana." demiş. Kolları uzun boylu adama dolandığında Irmak'ın sesi yükselmiş. "Ben de, ben de!" Irmak koşup ikisinin arasına girmeye çalışmış, başaramamış ama üçlü bir sevgi sarmaşığına döndüklerinde Baha ve Emre de odaya yanaşmış. "Bizi özlemeniz için Rusya'ya mı gidelim ara sıra?" Gel Emre ben de sana sarılayım. Baha ile Emre de birbirine sarılırken Rüya, düğmesi açık pantolonuyla bu kez onların arasına kaynamış.

İlkokula beraber başlayan beş genç, bir odaya toplandıklarında yağmur dinmiş, soğuk uzaklaşmış ve geriye güvenle örülü bir sevgi bağı kalmış. Doldurdukları on dördüncü yıllarıymış.

*

Adım Rüya. Emre, Baha ve Irmak gibi yirmi yaşındayım. Aynı mahallenin başka sokaklarında, kimimiz biraz daha varlıklı, kimimiz daha yoksul evlerde doğmuşuz. Bizi yan yana getiren 1-A sınıfıdır. O günden sonra hiç ayrılmadık demek isterdim ama öyle olmadı. İkinci sınıfa başlarken Emre ile Baha'nın sınıfı değişmişti. İkisinin de salya sümük ağlayarak eve gittiğini, sonra anneleriyle okula gelip yeniden Irmak'la benim olduğum sınıfa döndüklerini hatırlıyorum. Roman'ın annesi Rus'tu. Rusya'da doğmuş ve annesiyle babası ayrılınca sekiz yaşında Türkiye'ye dönmüştü. Doğru düzgün Türkçe bilmediği için Rusya'da okula başladığı iki yılı çöp olmuştu ve bizimle beraber sil baştan başlamıştı okul hayatı. Bizden iki yaş büyüktü. Adından dolayı, onunla "Çingene" diye dalga geçenler vardı ama yaşı bizden büyük olduğundan girdiği bütün dalaşlardan galip ayrılırdı. Ergenlikten sonra kitap gibi havalı bir ismi olduğunu söyleyip girdiği ortamlarda sükse yapmaya çalışmışlığı da vardı ama bizim için herhangi bir edebiyat parçasından çok uzak bir Roman'dı. Bizim yakışıklı ve bahtsız dostumuzdu. Birkaç kez sevgili edinmeyi denemişti ama genellikle terk edilen olmuştu. Gerçi, bir kız arkadaşı Irmak'ı kıskandığı için Roman makus kaderini yenerek terk eden sıfatını almıştı ve bunun haklı gururunu uzun bir süre taşımıştı. Tekrar düşünüyorum da, evet, Roman hep bununla gurur duymuştur.

Çocuk RuhumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin