GÖREV

843 34 5
                                    

Multimedia : Dilara'nın Çalacağı Parça (Romance de Amour)

Heyecan...
Korku, üzüntü, sevinç, sevgi gibi duygusal nedenlere bağlı olan geçici duygu yoğunlaşması...

Hissettiğim heyecanla sabah erkenden kalktım ve hazırlanmaya başladım. Bugün elbise giymeliydim. Bacağımdaki yara elbise giymeme izin verecek miydi peki? Tabi ki de hayır! Balon gibi bir bacak! Herkesin dikkatini çekecek kocaman sargı buna asla izin vermezdi. Ah, bacağım! Yaralanmasaydın ne olurdu?

Bileğime kadar gelen eflatun renk bir pantolon ve açık turuncu renkte bir tişört giyindim. Mutfağa gidip biraz çikolatalı ekmek atıştırdım. Karnımı doyurup dişlerimi fırçaladıktan sonra kapının zili çaldı. Hemen ceketimi üstüme atıp çantamı alarak kendimi dışarı attım. Kadın bir şoför beni bekliyordu. Toyota markalı arabanın arka koltuğuna bindim.

"İzin dilekçeniz yanınızda mı?" diye sordu kız.

"Yanımda," deyip elimi çantama attım ve izin kağıdını kadına uzattım. Kağıdı torpidoya koydu ve arabayı çalıştırdı. Evet, artık heyecanımı dindirmem gerekiyor. Altı üstü bir kaç nota çalacağım. Alkış duyacağım ve her şey bitecek. Sadece bu.

Bir süre yolu izledikten sonra telefonumun çantamda titrediğini hissettim. Telefonu elime aldığımda arayanın abim olduğunu gördüm.

"Efendim abi?" diyerek açtım telefonu.

"Nerdesin?" diye sorduğunda aynı soruyu şoföre sordum.

"Eminönü'ndeymişiz," dedim.

"Vardığında ilk işin beni aramak olacak. Şoför erkekti bilerek kadın şoför istedim. Sizin sınıfta Selçuk diye biri mi ne varmış, onun şoföruyle değiş tokuş yaptık, bence çok güzel oldu," deyince gözlerimi devirdim.

"İyi yapmışsın abi, böylece için çok rahat olur," dedim tavırla. Bazen abim beni korumak istediğinde fazlasıyla abarttığını düşünüyorum.

"Vallahi ne yalan söyleyeyim, şu an içim rahat," deyip durdu. "Şimdi kapatıyorum, indiğinde beni aramayı unutma," diye devam etti.

"Tamam abi," dedikten sonra telefon kapandı. Heyecandan yerimde duramıyorum. Beklediğim gün geldi. Bugün o parçayı çok güzel çalacağım. Seçtiğim parçadan memnunum. Herkes çalacağı parçayı kendi seçmişti. Benim seçtiğim parça kıyafet defilesine uygun mu bilmiyorum ama umarım parçam beğenilir.

Yarım saatlik yolculuktan sonra, şoför sonunda bir yerde durabilmişti. Oturmaktan bıkmıştım resmen. Benim temiz havaya ve yürümeye ihtiyacım var. Çantamı ve telefonumu alarak arabadan indim. Şoförden önce indiğim için şaşırmış görünüyordu. Aklıma abim geldiğinde hemen telefondan numarasını çevirdim ve aradım.

"Abi, ben indim şimdi. Büyük bir bina var burada. Galiba orda olacağım. Ben seni çıktığımda ararım sen arama tamam mı?" dedim.

"Tamam. Bak! Dikkat et kendine. Hadi seni seviyorum," dedi.

"Tamam abiciğim, ben de seni seviyorum," deyip telefonu kapattım ve önümdeki büyük binaya baktım. Her tarafı camla kaplıydı.

"Siz geçin içeri, Erdal Bey içeride olacaktır," dedi kadın şoför.

"Siz?" dedim sanki çok umrumdaymış gibi.

"Ben diğer öğrencileri alacağım," deyip gülümsedi ve arabaya bindi. Gözden kaybolana kadar gidişini izledikten sonra kafamı tekrar binaya çevirdim. Yavaş adımlarla içeriye doğru yürüdüm. Erdal Hoca'yı kapıda görünce adımlarımı hızlandırdım ve yanında bitiverdim.

PİYANİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin