ASLINDA

424 23 3
                                    

Sabahın erken saatlerinde kurduğum alarmla birlikte uyandım. Heyecanlı mıydım, bilmiyordum. Bugün önemli bir gündü aslında. Ama içimde isteksizlik duygusu vardı. Neden böyle oldu bilmiyorum. Sanki ayaklarım geri geri yürümek istiyor gibiydi. Ama heyecana ihtiyacım var. Çünkü bu rahatlıkla her şeyi mahvedebilirdim.

Dolabıma yönelip, giymem gereken kıyafete baktım. Bunu giymeliydim. Uzun uzun süzdükten sonra yatağın üstüne bıraktım ve odamdan çıktım. Abimin odasına yöneldim. Eğer evde değilse giyip çıkacaktım ve kahvaltımı dışarıda yapacaktım. Nefes alıp kapıyı açtığımda yatağında keyfince uyuduğunu gördüm. Sanırım uyandırmadan da evden çıkabilirdim. Kapıyı dikkatlice kapatıp parmak uçlarımla odama koştum. Ablam da uyuyordu. Soyunup kıyafeti hızla giydim. Banyoya geçip saçımı taradım. Makyaj yapmadım çünkü zamanımın olmadığını biliyordum. Çantamın içine biraz para koyup üzerime de uzun bir palto aldıktan sonra evden çıktım.

Kısa bir yolculuktan sonra Acıbadem'e vardım. Korkmaz Tasarlama'nın büyüklüğünün ihtişamına dalmışken içimde ufak bir heyecanın yeşerdiğini fark ettim. Sanırım daha fazla istekli ve heyecanlı olabilmek için sahneye çıkmam gerekiyordu. Hızla içeri doğru ilerledim. Heyecanım artıyordu. İçerisi sakindi. Sadece danışman ve bir masadaki üç kişi vardı. Görkem'in odasının yerini hatırlıyordum. Yavaş adımlarla etrafıma bakarak ilerledim. Geçen geldiğimden daha düzenli idi. Merdivenlere vardım ve yukarı çıktım. Görkem'in odasının kapısına vardığımda derin bir nefes alıp kapıyı çaldım. Ve cevap beklemeden kapıyı açmak istemiştim ki kilitli olduğunu gördüm. Emin olmak için iki üç kez daha üst üste açmaya çalıştım. Ama kilitliydi. Bugün değerlendirme vardı, nasıl burada olamazdı?

Omuzlarımı düşürüp kafamı çevirmek üzereydim ki içerinden, "Geldim Sinan," diye bir ses işittim. Şaşkınlıkla kapıya baktım. Kapı kilidinin açılma sesinden sonra kapı birden açıldı. Ellerim paltomun cebinde kaşlarım dik bakarken karşımda sadece eşofman altı ile Görkem'i gördüm. Üstü çıplaktı ve uykudan yeni uyanmış gibiydi. Birbirimizle anlamsızca bakıştıktan sonra onu süzmeye başladım. Dağınık saçları, geniş omzu, köprücük kemiği, kol kasları, göğsünde arapça harflerle yazılmış bir dövme, karın kası ve eşofman. Ama hayır, bir şeyi atlamışım. Yarası. Ve yarasını beceriksizce kapatan küçük bir sargı.

Ve bu ikinci çıplak görüşümdü. Sanırım ikinci kez rezil olmadan kendime gelmem gerekiyordu. Kapıyı aralık açtığı için içerisi tam görünmüyordu. Geçen geldiğimde içeride bir kız masada kendini sergiliyordu. Ve Görkem bu halde kapıya geldiğine göre bu sefer işler büyümüş olabilirdi.

"İçeride o kız varsa ben gideyim," dedim sonunda. Sesimle beraber gözlerini paltomdan ayırıp gözlerime baktı. Afallamış gibiydi.

"Hayır. Yok içeride kız falan!" deyip kapıyı sonuna kadar açtı. Sanki öyle bir şey olmadığını kanıtlamak istiyordu. Bu cümleyi sertçe söylemesi gözümden kaçmamıştı. Durumdan istifade ederek içeriyi iyice inceledim ve içeri girdim. Kız yoktu. Bu neden hoşuma gitti bilmiyorum. Köşedeki koltukta küçük bir yastık ve battaniye olduğunu gördüğümde burada uyuduğunu anladım. İçeriye girmemle beraber kapı kapatıldı ve kilitlendi. Sesle birlikte arkamı döndüm. Görkem kilitlemişti. Gözleriyle bir anda buluşunca kendimi garip hissettim.

"Niye kilitliyorsun," dedim kapıyı işaret ederek.

Kendini süzdükten sonra bana baktı. Anlamıştım. Kimsenin onu böyle görmemesi gerekirdu. Ben neden görmüştüm merak etmiyordum açıkçası. Çünkü beni Sinan sanmıştı.

"Sinan nerde?" dediğimde gözlerini devirdi.

"Gelmek üzeredir. Çıkarız birazdan," dedi. Kafamı salladım ve koltuğa oturdum. Battaniyesini alıp dizlerimin üstüne örttüm. Dışarısı biraz soğuk olduğu için üşümüştüm. Bugün hislerim garip bir durumdaydı. Kendimi bu odaya hiç yabancı hissetmiyor gibiydim. Öylece içeri girip oturmuştum. Daha ne olsun? Odayı incelerken bakışlarım birden Görkem'in üzerine kaydı. Neden böyleydi?

PİYANİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin