Sabah gözlerimi aralamam sebep olan karın guruldaması ile uyanmış ve önce nerede olduğumu kestirememiştim.Ardından yanımdaki varlığını hissetmiş ve gülümseyip onu izlemeye koyulmuştum.
Artık evli bir çifttik.Açıkcası normal yaşantımızla hiçbir fark yoktu.Biz zaten evli bir çift gibi yaşıyorduk.On yıldır bu böyleydi.Sadece resmiyete dökmüştük ve aynı hayatımıza devam edecektik.
Bir de şu bende olan küçük fasülyeyi unutmadan...
O bambaşka bir şeydi.Içimde bir şeyin olduğunu bilmek o kadar farklıydı ki...
Aslında şöyle simsiyah saçlı,küçük gözlü ve bembeyaz tenli,tıpkı Yoongiye benzeyen bir oğlum olsa çok güzel olurdu.Evde tıpatıp benzeyen baba ve oğlu ile uğraşmak zor olabilirdi ama değerdi bence.
Hafifçe kıpırdanması ile düşüncelerimden kurtuldum ve ona odaklandım.Küçük gözlerini araladı ve yüzüme bakıp hafifçe gülümsedi ve esnedi.
"Günaydın..." Kelimeleri uzatarak konuşmuştum
"Günaydın."
Uykulu sesiyle cevap verip beni kendine çekti ve başımı göğsüne yasladı.Gözlerimi kapatıp kollarımı beline sardım ve onun,kollarını bedenime sarmasına karşılık ben de ona sarıldım.
Tam o sırada midemin tekrar guruldamasıyla gözlerimi açtım ve dudaklarımı dişlerimin arasına aldım.
Biraz geri çekildi ve elini tişörtümün içinden karnıma yerleştirdi.
"Acıktı galiba?"
Gözlerini karnımdan gözlerime çevirdiğinde başımı salladım.Acıkmıştık galiba...
"O zaman hızla kalkıp hazırlanıyoruz ve yemeğe iniyoruz."
Onu onayladığımda dudaklarıma uzun sayılabilecek bir öpücük bırakıp hareketlendi.Onun ardından ben de yataktan kalktım.
Valizden kıyafetlerini alıp banyoya yöneldiğinde ben de üzerimdekilerden kurtulup giyindim.
Saçlarımı ve hafif olan makyajımı yaparken banyodan çıkmış beni bekliyordu.
Tam olarak hazırlandığımda beraber odadan çıktık ve merdivenleri inmeye başladık.
Güzel bir kahvaltı yaparak dışarı çıktığımızda etrafı incelemekle meşguldum.Burası gerçekten çok güzeldi.Mart ayındaydık ama burası gerçekten çok sıcaktı.
Otelin etrafındaki dükkanları gezip geçirdiğimiz güzel günün ardından tekrardan odamıza gelmiştik.Telefonu komidine bırakıp pijamalarıma yöneldim.Elime aldığım pijamalarımla banyoya yönelirken beni durdurmasıyla ona döndüm.
"Ne?Ne oldu?"
Sırıtıp beni kendine daha çok yaklaştırdı ve elimdeki pijamaların diğer kısmını da o tuttu.
"Boşver şimdi giyinmeyi.Sonra ben yardım ederim sana."
Elimdekileri benden alıp yere bıraktı.Ellerini belime yerleştirirken ben de ellerini omuzlarına koymuştum.
Dudakları dudaklarımın tadına bakarken kendimi ona bırakmıştım bile.
Nefes almak için dudaklarımı ayırdım.
"Hey hey!Hamileyim ben unuttun mu?"
Yamuk bir şekilde gülümseyip burnunu burnuma sürttü.
"Beni kandıramazsın.Araştırmadım mı sanıyorsun?Hiçbir şey olmazmış karıcım."
Demek araştırmıştı?Pekala zaten kaçmak isteyen de yoktu.
Ben de gülümseyip ellerimi boynuna çıkardım ve kendimi ona daha çok bastırdım.
"Öyle mi?Araştırdın demek,eminsin yani?"
Dudakları boynuma yönelirken mırıltıyla beni onaylamış ve devam etmişti.
Biraz boynumda oyalanmış ardından tekrar dudaklarıyla dudaklarımı bulmuştu.Dudaklarımı öperken hareketlenmiş ve yatağa doğru ilerlemişti.
Artık geri dönüş yoktu biliyordum.Ona kendimi bırakmak hoşuma gidiyordu.
Çünkü ne olursa olsun benim yanımda olacağını biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snowman? | MYG
Fanfic"Öp beni!!" Cidden bu adam tam bir anlamazdı.Onu bu durumda ne kadar istesem de öpemezdim.Bunu anlayamıyormuydu? "Yoongi seni öpemem!"dediklerimi umursamadan tekrarladı. "Soyeon öp beni!" Geri çekilmeden ellerimi ellerine yerleştirdim ve ellerini ya...