|Yoongi'den|
"Soyeon kendine gel!"
Korkmaya başlamıştım.Bayılmamıştı.Yatakta gözleri yarı kapalı bir şekilde oturuyordu ve ağlayıp duruyordu.Bana da bakmıyordu.
"Soyeon bak korkuyorum konuş artık!!"
Bir şeyler sayıklayıp duruyordu ama anlamıyordum.Ne olmuştu ona böyle.Nora gittikten sonra hala böyleydi.Hastaneye götürse miydim acaba?
"Soyeon bana bak!"
Onu zorla kendime çevirdim.Gözlerini bana çevirdiğinde dikleştim.Sonunda bana bakmıştı.
"Soyeon kendine gel!"
Sesimi yükseltip konuşmuştum ama o hala konuşmamıştı.
Dudaklarımı sertçe dudaklarına bastırıp kendine gelmesini sağladım.Geri çekildiğimde gözlerini tam açmıştı.
Lanet olsun yine aynı şeydi!
Gözlerindeki ışık yoktu yine.
"Soyeon bana bak.Iyisin değil mi?Korkutuyorsun beni."
Birkaç saniye öyle durdu ve sonra başını sağ sola sallayıp seslice ağlamaya başladı.
İyi değildi.
Onu kendime çekip sarıldım.Neden bu kadar kötü olmuştu?Onu böyle hiç görmemiştim.
Asıl soru daha da kötü olabilir miydi?"Güzelim bana bak lütfen ve beni dinle."
Geri çekilip beni dinlediğinden emin olduktan sonra devam ettim.
"Soyeon üzülüyorsun ve bunu görmek hayatımdaki en zor şey.Seni üzdü diye o orospuyu gebertmek istiyorum.Benim de biraz payım olduğunu bilmek kendimi öldürme isteği ile dolmamı sağlıyor.
Ben senin bana bakınca gözlerindeki görünen bariz ışıltıyı özledim.Gözlerinin ışıltısı bu bir ayda yok oldu.Bana bakınca,her gördüğümde gözümü alamıyordum gözlerin parıl parıl parlıyordu..."
Yanağına düşen yaşları elimle sildim.Ardından ona yaklaşıp dudaklarımı alnına bastırdım ve birkaç saniye gözlerimi kapatıp bekledim.Geri çekildiğimde tekrardan gözlerine bakıp devam ettim.
"...Ama bir aydır parlamıyor Soyeon..."
Derin bir nefes alıp tekrar konuştum.
"Bak...İnanmak istediğini biliyorum.Uğraştığını,dayanmaya çalıştığını görüyorum ama...canın yanıyor.O kalbinin içindeki acıyı gözlerinin parlamamasından anlıyorum.Sen bana böyle baktıkça ölüyorum."
Eğdiği başını çenesinden hafifçe tutup kaldırdım..İslak gözleri kıpkırmızı olmuştu.
"Soyeon ben sana aşığım.Sana deli gibi,köpek gibi aşığım...Sırılsıklam aşığım.Beni değiştiren sensin...Bir ay boyunca o odadan çıkmadığım halde kapımım önünde beni bekleyen sensin...Kapıdan ayrılmayıp konuşan sensin...Sinirlendiğimde beni sakinleştirebilen tek kişi sensin...Kokunda bayıldığım kişisin...Bunlar sadece sensin.Sadece sende var ve ben üzülmene dayanamıyorum.
Bunun bir yolunu bulacağım.Canının yanmaması için her şeyi yapacağım.Gerekirse öleceğim ama senin canın yanmayacak!"
Birkaç dakika bana uzunca baktı.Daha sonra usulca bana sokulduğunda kollarımı bedenine doladım.
Biraz böyle durduktan sonra.Onu yatağa yatırdım.Hava kararmıştı çoktan.Uyusa iyi olurdu.
Yattıktan sonra başını çenemin altına koydum.Nefesi boynuma çarpıyordu.Üzerine yorganı örttüm ve bedenini iyice sardım.
Yağrın bu durumunun devam etmemesini umuyordum.
●●●
Göğsümde hissettiğim boşlukla gözlerimi hızla açtım.Yanım boştu.Soyeon neredeydi?
Yorganı hızla üzerimden atıp ayağa kalktım ve önce banyoya baktım.Işık kapalıydı ve içeride değildi.
Banyodan çıkıp merdivenleri indim.Mutağın ışını açık görünce biraz rahatlamıştım.Içeriye girdiğimde gelen ağlama sesiyle omuzlarımı düşürdüm.
Tezgahın köşesine çökmüş dizlerini karnına çekip ellerini saçlarına daldırmış seslice ağlıyordu.Hızla yanına gittim ve önünde eğildim.
"Soyeon."
Koluna dokunduğum an irkildi ve çığlık atıp başını kaldırdı.
"Soyeon sakin ol benim."
Çıldırmış gibiydi.Neden böyle olmuştu birden bire?Onu böyle görmek istemiyordum
Ayrıca korkmaya da başlamıştım.
"Hayır olamaz!Böyle bir şey olmaz!"
Sayıkladığı şeyden hiçbir sey anlamamıştım
Ne olmazdı?!"Güzelim ne diyorsun ya..."
Daha çok kendi kendime konuşuyordum.Ne yapmam gerektiğini de gram bilmiyordum.Sabah Jin hyungu arasam iyi olacaktı.Ne yapmam gerektiğini sorarsam daha yararlı olabilirdim
Tekrar ona odaklandığımda korku dolu gözlerle etrafına bakıyordu.Kollarından tutup ayağa kaldırdım.
"Soyeon bana bak!Bana bak güzelim."
Sonunda gözlerini gözlerime çevirdiğinde devam ettim.
"Ne oldu güzelim?Hadi söyle bana."
Biraz sakinleşmiş görünüyordu.Bir süre bana bakmaya devam etti.
"Korkuyorum."dedi birden.Kaşlarımı çattım.
Korkuyor muydu?
Ona yaklaşıp dudaklarımı anlına bastırdım.Lanet olsun yanıyordu!"Neyden korkuyorsun?"
"Seni kaybetmekten."
Fısıltıya yakın kurduğu cümle ile eğildim ve yüzlerimizi aynı hizaya getirdim.
"Güzelim korkma.Korkma tamam mı?Ben senin yanındayım ve yanında olmaya devam edicem.Beni kaybetmeyeceksin merak etme."
Islak yanaklarını sildim.Gözlerini kapatıp kollarını boynuma doladığında ben de kollarımı beline doladım.
Dakikalar sonra onu odaya çıkarttım ve yatağa yatırdım.Üzerindeki tişörtünü ve şortunu çıkarıp iç çamaşırlarıyla kalmasını sağladım.Ardından ben de yanına yatıp bedenini sardım.
Bu gece uyumamam gerekiyordu.
●●●
"YOONGİ!"
Terler içinde adımı bağırarak hızla doğrulduğunda ben de doğruldum.Bu gece üçüncü kere bu şekilde kalkıyordu.Her seferinde benim adımı haykırıyordu ve ben hiçbir şey anlamamıştım.
"Soyeon burdayım."
Elimi koluna koyduğumde bana döndü.Onu tekrar yatağa yatırdım ve kollarımı bedenine sarıp saçlarını okşamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Snowman? | MYG
Fanfiction"Öp beni!!" Cidden bu adam tam bir anlamazdı.Onu bu durumda ne kadar istesem de öpemezdim.Bunu anlayamıyormuydu? "Yoongi seni öpemem!"dediklerimi umursamadan tekrarladı. "Soyeon öp beni!" Geri çekilmeden ellerimi ellerine yerleştirdim ve ellerini ya...