Özel Bölüm | "Unuttu Mu Ki?"

2.4K 170 42
                                    

1 yıl sonra...

Acaba hatırlıyor muydu?

Hatırlıyordur bence ya.Neden unutsun ki?Sonuçta sekreteri vardı.Hatırlatırdı bence.

Ama unutadabilirdi.Insanlık hali belki sekreterine hatırlatması için söylememişti?Olabilirdi bence.

Hatırlasa güzel olurdu.Hatırlama üzülürdüm.O gün kurdeşen dökmüştüm adeta.Kalbim çıkacak sanmıştım.

"Ah!Çıldırıcam!"

Elimi saçlarıma daldırdım.Düşün düşün kafayı yemek üzereydim.

"Tamam Soyeon.Bu kadar düşünme.Işine odaklan ve unut!"

Aynen öyle yapacaktım.Odaklanırsam unuturdum.

Önümdeki dosyalarla ilgilenip şirketin son beş yılda yaptığı anlaşmaları incelemeye başladım.

Ne kadardır işle ilgileniyordum bilmiyorum ama kapımın çalınması ile bakışlarımı dosyalardan ayırdım.

"Bebeğim,sen hala çalışıyor musun?"

Kapıyı kapatıp yanıma yaklaşırken dosyaları kapatıp ayağa kalkmıştım bile.

"Saat kaç ki?"

"Öğle arası oldu bile."

Yanıma gelerek elini belime yerleştirdi ve beni kendine çekti.Ellerimi omuzlarına yerleştirdim.

"Çok çalışıyorsun ve ben seni özlüyorum."

Sırıttım ve dudaklarına daha çok yaklaştım.

"Öyle mi?Bu gece de hiç işim yok biliyor musun?"

O da sırıttı.

"Hımm...Bunu öğrendiğim iyi oldu."

Dudaklarımızın arasındaki kısa mesafeyi kapatacakken kapının vurulup açılmasıyla bakışlarımız o tarafa döndü.

"Soyeon şu dosyalara bi-...A pardon yanlış zamanda gelmişim."

Hoseok sırıtarak konuştuğun geri çekildim.

Açıkcası biraz utanmıştım.Sanki yanlış,gizli saklı bir şey yapmışız gibi hissediyordum.

"Zamanlaman harika kardeşim(!)"

Yoongi homurdanarak konuştuğunda Hoseok'un yanına ilerledim ve elindeki dosyalara baktım.

"Ne dosyası bu?"

Sorduğum soruyla Yoongi'ye bakarak sırıtmayı kesti ve kendine gelip bana döndü.

"Yeni müşterinin dosyası."

Onu başımla onayladım ve bakışlarımı dosyadan çektim.

"Tamam ben bakarım buna."

Geri dönüp dosyayı masama koydum.

"Hadi yemeğe gidelim."

Yoongi yanıma yaklaşıp konuştuğunda onu onayladım.Elimi tutup ilerlediğinde ben de peşinden geliyordum.

.....

Bakışlarımı telefonuma götürüp kilit ekranına baktım.

19.38

Şu ana kadar hiçbir şekilde hiçbir şey söylememişti.

Artık kesin hatırlamadığını düşünüyordum.Gerçekten...

Telefonumu alıp rehberden He Ran'ı bulduktan sonra telefonu kulağıma götürdüm ve açmasını bekledim.

"Efendim güzelim?"

"He Ran.Ne yapıyorsun?"

"Hiiç.Anca oturabildim bir ara verdim.Hastane bu gün kalabalıktı."

"Anladım."

Arada biraz sessizlik olduktan sonra konuştu.

"Senin sesin neden böyle geliyor?Bir şey mi oldu?"

Omuzlarımı düşürdüm ve ofladım.

"Çok mu belli oluyor?"

"Ne oldu?"diye sordu merakla.

Derin bir nefes verdim ve devam ettim.

"Bu gün ilk yıl dönümümüz."

Telefonun ucundan küçük ama sağır edici bir çığlık sesi geldiğinde telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ve yüzümü buruşturdum.

Sanırım sağ kulağımı kaybetmiştim zira bu sesle anca o olurdu.

"Aaaaa!Ne güzel.Bir yıl oldu mu ya?Vay be!Tebrik ederim bebeğim"

Hafifçe gülümsedim.

"Teşekkürler canım."

Sonunda sesini alçatmıştı.

"Eeee...Sen neden mutlu değilsin?"

Fazlasıyla ciddiyetle sorduğu soruyla çenemi elime yasladım.

"Yoongi galiba hatırlamadı ya.Bu günden beri gözünün içine bakıyorum hatırladı mı diye ama yok.Hiçbir şey yapmadı."

"Canım üzme kendini hatırlamıştır o.Akşama planı vardır."

Başımı salladım sanki görecekmiş gibi.

"Hayır yok çünkü gece geç geleceğini ve onu beklemeden uyumam gerektiğini söyledi."

He Ran sessiz kaldı.He Ran'ın sessiz kalması hiç hayra alamet değildi çünkü He Ran hiç durmaksızın konuşurdu.

"Hım...Bebeğim üzme kendini.Hatırlamamamış da olabilir adam yoğun sonuçta.Üzülme tamam mı?Seneye hatırlar umarım."

Alt dudağımı dişlerimin arasına aldım.

"Peki ne yapayım.Hatırlamasa da sorun değil ya.Çok ta kafaya takmamak lazım."

Kendimi inandırmaya çalışıyordum şu an.Yani bir hediye falan beklemiyordum ki.Gerçi ben ona çok güzel bir hediye verecektim ama olsun.Onun vermesine gerek yoktu.Sadece kutlasa da olurdu.

Ama bu sene boş verecektim.

"Evet kafana takma.Sen söylemedin değil mi daha?"

Bahsettiği şeyle gülümsedim ve tekrar sanki görecekmiş gibi başımı salladım.

"Hayır söylemedim.Bu gün söyleyecektim ama zamanım olmadı."

"Anladım..."

Arada sessizlik oldu yine.Sonrasında He Ran'ı hasta geldiği için çağırdıklarından gitmek zorunda kalmış ve telefonu kapatmıştık.

Saat 20.10 olmuştu.

Gitme zamanı gelmişti.

Koltuktan kalktım ve çantamı alarak odamdan çıktım.

Çalışanlara selam vererek merdivenleri indim ve arabayı çalıştırıp eve doğru yola koyuldum.

Yarım saate eve gelmiştim.Arabayı ön bahçeye park edip eve doğru ilerledim ve içeriye girdim.

(...)

Devamı diğer bölümde...

Snowman? | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin