Bölüm 6 | Sadece Bekle...

7K 414 154
                                    

Dört gündür evdeyim ve acayip karın ağrım var.Ölecek derecede fazlaydı ve ben tahmin edersiniz ki bölüm falan atamadım.Şimdi biraz daha iyiyim o yüzden atayım dedim.

Yorum yaparsanız da güzel olur yani:))

Kapıyı açıp içeri girdiğimizde buradan en son çıktığımda yaptığımız tartışma canlanmıştı gözümün önünde.O tartışmaya rağmen beni sıkıca tutmuş ve öpmüştü.

İnanılmaz bir şeydi ama gerçekti.

Üzerimdeki montu çıkardım ve astım.Kapıyı kapatıp o da montunu astı.

Karnımın guruldadığını duyunca duraksadım.Anlık bana bakıp ne olduğunu anladığında gülümsedi ve yaklaşıp elimi tuttu.Mutfağa doğru ilerlerken gülümsedim.

Kahvaltı yapmayı unutsaydı onu dövecektim.

"Hadi gel.Bir şeyler yiyelim."

Onu onaylayıp dolaba doğru ilerledim.Beraber kahvaltıyı hazırladık.O masaya oturdu.Ben de kahve makinasına yaklaşıp filtre kahve yaptım.Ben filtre kahve sevmezdim ama Yoongi seviyordu.

Ona kahve yaparken kendime de süt ve kakao çıkartıp çikolatalı süt yaptım.Sütü karıştırıp bitirdiğimde kahve makinasından kahvenin olduğuna dair bir ses çıktığında kahveyi alıp kupaya doldurdum.Diğer elimle de çikolatalı sütün olduğu bardağı kavradım ve arkamı dönüp masaya yaklaştım.

Kollarını masaya dayamış bana bakan gözlerini gördüğümde duraksamıştım.Önündeki tabağa hiçbir şey almamıştı.

"Tabağın neden boş?"diye sordum elimdeki kupayı önüne bırakarak.Ardından karşısındaki sandalyeye oturdum.

"Senin gelmeni bekledim.Sen bir şeyle meşgulken seni izlemek çok eğlenceli oluyor."

Başımı olumsuz anlamda sallayıp masanın üzerindeki kahvaltılıkları sırayla tabağına yerleştirdim.

"Onların hepsini bitirmezsen seni döverim!"

Tehditimi de yaptıktan sonra kendi tabağımı doldurdum.Gülümseyip başını salladı ve yemeye başladı.

Önümdeki bardağımı kavradım ve sütümden bir yudum aldım.Cidden nefis olmuştu.

"Bir saniye bekle."diyerek elini yüzüme doğru uzattığında duraksadım ve ne yapacağını beklemeye başladım.

Çok geçmeden parmaklarını dudağımın kenarında hissettim.Ne yaptığına anlam vermesem de sonradan anlayınca gülümsedim.

"Doğru düzgün yemek yemeyi ne zaman öğreneceksin?"

Omuz silkip yemek yemeye devam ettim.Yemek yerken etrafı umursamaz kendim gibi yerdim.Ağzım yüzüme bulaştırıp dururdum.Ben her bulaştırdığımda o silmek için yanımda olurdu.Hoşuma gittiği için kendimi düzeltmiyordum.

Gülümseyerek yemeye devam etti.Arada bir birbirimize bakıp gülüyorduk.

Böyle geçen kahvaltının ardından masayı beraber topladık.

Salona geçip kendimi koltuğa bıraktım.Zaman geçmeden yanıma oturdu ve bana döndü.

"Hoseokun doğum günü yağrın.He ran bir şeyler hazırlamış.Beraber...gideriz değil mi?"

Doğum gününü mü?Hoseokun?

Gülümseyip bir elimi yanağına yasladım.Anında kapanan gözleriyle baş parmağımı oynatmıştım.

"Tabii ki gideriz.Her Rana mesaj atayım.Bilirsin kıyafet falan..."

Gözlerini açıp yanağındaki elimi kavradı ve dudaklarını avuçiçime bastırdı.

Snowman? | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin