Bölüm 22 | Tanrıça

3.7K 224 140
                                    

Günümüz...

1 hafta sonra... 

Kucağımdaki kar gibi olan kediyi sevmeye devam ederken gülümsedim.Bu kadar beyaz olması normal miydi?

Gerçi Yoongi de bembeyazdı.

Beyazı cidden seviyormuşum ben ya.

Kapının kilidinin açılması ile kucağındaki kediyi koltuğa bıraktım.Koltuktan kalkıp kapıya ilerledim.

Ayakkabılarını çıkaran bedenini gördüğümde gülümsedim.

"Geç geldin.Saat on oldu."

Cevap vermedi.Ayakkabılarından sonra montunu çıkarıp astı.

"Acıktın değil mi?Gelirken yedin mi?"

Beni es geçip salona ilerlediğimde kaşlarımı kaldırdım.Gelip  bana sarılırdı genelde.

Yorgun olduğu belliydi.Bu yüzden pek üstelemedim.

Onun peşinden salona girdim ve henüz oturduğu koltukta yanına oturdum.Gözlerini kapatıp kafasını arkaya atmıştı.

"O kadar yoruldun mu cidden?Neden kendini bu kadar yoruyorsun?Bu beni üzüyor.Yorulmana dayanamıyorum.Üst üste işleri yapmaya ça-"

"Soyeon kapa çeneni!!!Git başımdan!!"

Sözlerimi kesen bağırması ile anında durmuştum.Sesi çok yüksek çıkmıştı.Adeta ateş saçan gözlerle bana bakarken kıpkırmızı olmuştu.

Gözlerimin dolduğunu hissettim.Bağırması beni cidden üzmüştü.Söylediği sözler de öyle.

Neden bu kadar sinirliydi bilmiyordum.Merak ediyordum ama şu an ona sormaya cesaret edemiyordum.

Bakışlarımı gözlerinden kaçırdım ve kucağıma çevirdim.

"Peki dinlen sen."

O kadar kısık konuşmuştum ki.Ama beni duyduğuna emindim.Koltuktan kalkıp hızla salondan çıktım ve mutfağa girdim.

Ellerimi tezgaha yaslarken gözlerimi kapatmış gözyaşlarımın yanaklarıma akmasına izin vermiştim.

Bağırdığı için ağlamam saçmaydı ama kendimi tutamıyordum.Bir hafta önce kötü şeyler yaşamıştık ve hala atlatamamıştım.Bir yandan onun etkisi ile dolmuş ve artık dayanamayıp taşmıştım.

Derin ve içten bir nefes aldım.Ardından gözlerimi sildim ama yerini yenilerinin almasıyla bu pek işe yaramamıştı.

Titreyen ellerimi görmezlikten gelerek su bardağını aldım ve sürahiden su doldurup bardağı dudaklarıma yaslayıp içmeye başladım.

Suyu bitirdikten sonra bardağı geri tezgaha bıraktım.Derin derin nefesler alırken hıçkırmam bana hiç yardım etmiyordu.

Aniden belime sarılan kolları ile irkilmiş ve seslice hıçkırmıçtım.Başını omzuma yaslayıp burnunu boynuma gömmüş öylece duruyordu.Ben de hareket etmeden öylece duruyordum.

Snowman? | MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin