Sabah alarmın sesi ile uyandım.Gözlerimi ışığa alışması için kırptım.İçeriden gelen "kapatın şu lanet alarmı" sesi ile kendime geldim.Bu kişi kesinlikle Ege idi.
Dört arkadaş küçük bir saray yavrusunda yaşıyorduk.Ben,Ege,Cansu ve Su.Su'nun babası bize düzenl olarak para yatırıyordu.Bu yüzden para sıkıntısı çok çekmiyorduk.
Bir de okul harçlığımızı çıkarabilmek için Ege ve Su lüks bir barda çalışıyorlar.Ben ise bir küçük kitap cafede çalışıyorum.Cansu ise evde kalıp ev işlerini hallediyor.
"Hey kime diyorum,kapatın şunu!"Ege'nin sesi ile yataktan fırladım ve komidinde duran alrmı kapadım.Tuvaletteki rutin işlerimi halledip Cansu ve Su'yu uyandırmaya gittim.
Ege'yi uyandırmaya ben gitmiyordum çünkü onun odasına ne zaman girsem kafama gelen bi yastık ile karşılaşıyorum.
Ege'nin kapısını yumruklayıp bağırdım "kalk Ege!"
Zaten her gün işe geç kalıyordu.Okula da geç kalmasını istemiyordum.Hem de ilk günden!
Üstüme kıyafetlerimi geçirip mutfağa girdim.Cansu kahvaltı hazırlıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(ESİLA'NIN GİYDİKLERİ)
~EGE~
Kapımın yumruklanmasıyla yerimden sıçradım. Bu kişi kesinlikle alarmını kapatmayı bilmeyen Esila idi. Üç ev arkadaşımın üçününde erken kalkabilmesi benim lanetim olmalıydı. Zaten işten geç çıkmıştım ve yorgundum. Dün bar çok yoğundu ve gözüme takılan çocuk ben daha masaya ilerleyemeden biriyle yiyişmeye başlamıştı bile. Yorgundum bugün 11'in ilk günüydü yeni bir okula başlayacaktım. Su'nun babası bizi özel bi okula aldırmıştı ve ben nedenini anlayamıyordum. Bu adam bu kadar parayı nerden buluyordu işi neydi bilmiyoruz bile. Şaka gibi. Cansu'nun kahvaltısını yemeye başladık.
(EGE'nin kıyafeti)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~Cansu~
Sabah enerjik bir şekilde uyanmıştım.Yüzümü yıkayıp kahvaltı hazırladım.Kahvaltıdan sonra üstümüz giyinik bir şekilde Ege'yi beklemeye başladık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Cansu'nun Giydikleri)
İlk günden yeni okulumuza geç kalmıştık.Okula vardığımız zaman müdürün odasına çıktık.Bize geç kalmamamız gerektiğini ve okul kurallarından bahsetti.Kızlara baktığımda pek diniyor gibi gözükmüyorlardı.Kuralları onlara mutlaka anlatmalıydım.Müdürün odasından çıkmadan önce Su'nun bizden farklı bir sınıfta olduğunu öğrendik.Birbirimize iyi şanslar dileyip ayrıldık sınıfa girdiğimizde Ege ve Esila yanyana oturdular bende onların arkasındaki cam kenarına geçtim.Dersin başlamasından yaklaşık 10 dk sonra sınıfa bir çocuk girdi.Sınıftan çıkan seslere bakılırsa ismi Ateş idi.Ateş tek boş yer olan benim yanıma oturdu.Yakından bakınca gözleri daha bi belirginleşmişti.Gözleri gerçekten çok güzeldi buz mavisi gözleri vardı, çok yumuşak görünen kumral saçlarıysa ona daha çok yakışıklılık katıyordu.Dersten çok fazla kopmamak için derse geri döndüm ama Ateş'in bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.Ne de olsa bakmayı bırakır diye düşünüp önemsemedim.Ben hocanın önümüzdeki dönem hakkında söylediklerini dinlerken Ateş birden "Sevgilin var mı?" dedi.Ben şokun etkisiyle cevap veremezken Ateş "Ben cevabımı aldım" dedi ve önüne döndü bende anın etkisiyle "Hayır" diye bağırdım. E sonuçta Dünya yakışıklısı bir çocuk bana sevgilin var mı demişti tabii heyecanlanacaktım. Benim bağırmamla tüm sınıf bize döndü Ateş ise gülmekle yetindi.Gülümsemesi bulaşıcı cinstendi bende istemsiz olarak güldüm.En sonunda hoca bağırdı bizde hocanın söylediklerine geri döndük.
~Su~
Sabah Esila'nın beni uyandırmasıyla güne gözümü açtım.Okula geç kalmamak için hızlıca tuvalete girip rutin işlerimi hallettim.Normalde canıma minnet okula geç kalırdım ama bugün okulun ilk günüydü ve kendime arkalardan bir sıra kapmak istiyordum.Üstümü giyindim ve ve aşağı indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Su'nun Giydikleri)
Kızlarla kahvaltımızı yapıp evden çıktık.Bu okula dair en sevdiğim şey formanın olmamasıydı.Kendimi formasız özgür hissediyordum.Okula adımımızı atar atmaz müdürün odasına çıktık 5 dk sürer diye düşünürken 15 dk boyunca bir şeyler vızıldadı dinlemedim ne de olsa Cansu anlatırdı.Müdürün odasından çıkar çıkmaz kızlara şans dileyip,umarım iyi bir yerde oturum diye düşünerek sınıfıma ilerledim.kendimden emin bir şekilde sınıf kapısını çaldım içeriden "Gel" sesini duyuca da içeri girdim.İçeri girince hoca isminin Araz olduğunu öğrendiğim çocuğun,pardon meteorun yanına oturmamı söyledi.İtiraz ermeden sıraya ilerledim başka da boş yer yoktu zaten.Tam oturacağım sırada Araz "Oturabilirsin demedim" dedi.Bende sinirlenip "Sorduğumu hatırlamıyorum" dedim oysa hiç bir şey dememişim gibi "Git başka yere otur" dedi.Kendini ne sanıyordu çok merak ettim sinir şey.İstifimi bozmadan ve cool bir şekilde cevap verecektimki yüzündeki alaylı sırıtış eni daha da sinir etti bende"Başka boş yer görüyor musun gerizekalı"dedim o cool ve sakin halimden eser kalmamıştı.Bu beni üzsede belli etmedim.Araz tam cevap verecekti ki hoca neden hala oturmadığımı sordu hocaya cevap vermeyip oturmakla yetindim.Araz ise beni görmezden geliyordu.Hoca yoklamayı alırken "Su Doğan" dediğinde Araz'ın ilgisini çekmişti.Hoca ismimi tekrarlayınca "Burda" dedim.Araz ise bana bön bön bakmaya başladı ve bu bütün gün böyle devam etti.
