Bölüm 6 ~Şans~

1.8K 87 1
                                    

~ESİLA~
Yeni okulumuza geleli bir hafta olmuştu.
Hepimiz okula çok ısınmıştık bir haftada.
Okulda beni hala rahatsız eden tek şey Savaş idi.
O günden sonra bir daha kitapçıya uğramamıştı ama okulda hala beni rahatsız ettmeye devam ediyordu.
Bir hafta boyunca ondan köşe bucak kaçtım.
Karşılaştığımız zaman yönümü değiştiriyordum resmen.
Aynı sınıfta olduğumuz için teneffüsleri Su'nun sınıfında geçiriyordum.
Şimdi de Su ile kızlar soyunma odasındaydık.
Su beden eğitimi dersinden çıkmıştı ve üstünü değiştiriyordu.
Ben de onu bekliyordum.
"Esila sen beni bekleme git.Benim yüzümden derse geç kalmanı istemem,"dedi Su.
"Tamam bi sonraki teneffüs görüşürüz,"diyip soyunma odasından çıktım.
Soyunma odaları -1 de idi.
Kolidor da merdivene doğru yürürken merdivenden aşağı inen Savaş ile karşılaştım.
Onu görmem ile olduğum yerde dona kaldım.
Sonrasında hemen arkamı dönüp soyunma odasına doğru geri gitmeye başladım.
Arkamdan geldiğimi fark edince adımlarımı hızlandırdım ve koşarak soyunma odasına girip kapıyı sertçe kapadım.
Sırtımı kapıya yaslayarak soluklanırken Su'nun sorgulayıcı bakışları ile karşılaştım.
"Ben seni beklemeye karar verdim,"dedim.
Su tek kaşını kaldırarak bana baktı.
"Eve gidince her şeyi anlatıcaksın,"dedi.
"Tamam söz eve gidince her şeyi anlatıcam ama önce şurdan bi çıkalım,"dedim.
Su beni sınıfıma bırakıp kendi sınıfına gitti.
Derse biraz geç kalmıştım ama hoca çok kızmamıştı.
Hemen Ege'in yanındaki yerime oturdum.
Benden bi iki dakika sonra Savaş da gelmişti sınıfa.
"Neden geç kaldın?"diye sordu Ege
"Eve gidince anlatıcam,"dedim fısıldayarak.
"Gene şu Savaş denen çocuk mu?"dediğinde olumlu anlamda kafamı salladım.
"Bence çok da kafan takmamalısın.Çocuk taş.Bide zengin daha ne olsun,"dediğinde gözlerimi devirdim.Klasik Ege.
"Bana hiç öyle bakma haklıyım,"dedi Ege.
"Haklı falan değilsin Ege,"diye çıkıştım.Derste olduğumuz için fısıldıyordum ama sesim sert çıkıyordu.
"Madem bu kadar rahatsızsın neden gidip konuşmuyorsun onunla?"diye Sordu Ege.
"Bilmiyorum sanırım ondan biraz çekiniyorum,"dedim.
"Yani Savaştan korkuyorsun,"dedi Ege.
"Kormuyorum,"diye çıkıştım.
Tamam belki biraz korkuyordum...
"Korkuyorsun"
"Korkmuyorum!"bu sefer sesim biraz gür çıkmıştı ve bütün sınıf dönüp bize bakmıştı.
Utanarak arkama yaslandım.
Hoca bana ters ters bakıyordu.
"Esila kalk ordan yerini değiştireceğim,"dedi hoca.İşte şimdi boku yedim.
Hoca sınıfta boş yer var mı diye etrafa bakmaya başladı.
Lanet olsun ki sınıftaki tek boş yer en arkada tek başına oturan Savaş'ın yanıydı.
Hocanın orayı fark ettmemesini ümit ettmeye başladım,sonuçta baya yaşlı bi adamdı.
"Esila arkaya Savaş'ın yanına geç,"dediğinde başımdan aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissettim.
Ege'ye baktığımda bana 'aferin aptal' diye dudak kıpırdatıyordu.
Çantamı ve kalem kutumu alıp arkaya doğru yürümeye başladım.
Savaş yanındaki boş sandalyeye koyduğu çantasını çekip oturmam için yer açtı.
Bakışları her zamanki gibi korkutucu derecede soğuktu.
Savaş'ın yanına oturduğumda sınıftaki nerdeyse bütün kızlar bize bakıyordu.
Sıraya oturduğum an çantamı astım ve sonrasında yaptığım ilk iş sandalyemi Savaş'tan uzaklaştırdım.
"Merak ettme yemem,"diye fısıldadı Savaş.
Ona bakıp gözlerimi devirdim.
Aradan bi beş on dakika geçtikten sonra sınıfa Demir girdi.
Hoca "Oo Demir beyler de teşvik edebilmiş,"dedi alayla.
Demir hocayı umursamadan arkaya doğru yürümeye başladı.
Beni görünce duraksadı ve kaşlarını çattı.
Hoca "Demir artık senin yerinde Esila oturuyor.Sen de Ege'nin yanına geç,"dedi.
Demir çok umursamadan benim eski sırama yöneldi.
Çantasını sertçe masaya koydu ve Ege'den gözlerini ayırmadan kendini sertçe sandalyeye attı.
Ege'ye acımıştım.
Ege zaten çok agresif ve ters biriydi.Demir'in de ondan aşağı kalır bi yanı yoktu.
Büyük ihtimalle daha dönem bile bitmeden birbirlerini öldürürlerdi.
Ders bitip zil çaldığında Savaş'a dönüp baktığımda başını sıraya koymuş gözlerini yumuştu.
Aslında cidden yakışıklı bi çocuktu.
Böyle ürkütücü şeylerle uğraşmasa çok hoş birisi olabilirdi.
Savaş bi anda gözlerini açınca hızla gözlerimi ondan çektim.
"Yakaladım,"dedi gözlerini kısarak.
Yanaklarımın biraz kızardığını hissettim.
Bu sene bu gidişle zor geçeceğe benziyordu.
•••
Aradan bir kaç ders geçmişti ve Savaş'ın yanımdaki varlığına biraz alışmıştım.
Arada bakışlarını yakalasam da ilk başlardaki kadar çok olmuyordu.Bu iyiye işaretti.
Hocanın tahtaya yazığı şeyleri defterime geçirmeye çalışırken Savaş bi anda başını sıradan kaldırdı.
"Silgi tozlarını suratıma atıyorsun,"diye homurdandı.
"Hiçte bile,"dedim.
"Biraz bile dikkatli davranamıyor musun?"
"Biraz bile nazik olamıyor musun?"diye cevap verdim.
Savaş derin bi iç çekti.
"Sevgilin ile nasıl gidiyor?Neydi adı Barış mı?"dediğinde açıkcası baya şaşırdım.
Çünkü her zamanki iğneliyici konuşma tarzı ya da alaycı tavırları yoktu.
"O benim sevgilim falan değil,"dedim.
"Sen öyle düşünüyor olabilirsin ama onun sana arkadaş gözüyle bakmadığı kesin,"dediğinde biraz afalladım.
"Cidden kadın erkek ilişkilerinden hiç anlamıyorsun değil mi?"dedi.
"Fesat,"diye mırıldandım.
Bana bakarak tek kalını havaya kaldırdı.Yüzüne sinsi bi gülümseme yerleştirdi ve başını yavaşça yağa sola salladı.
Gözlerimi devirerek tahtaya baktım.
Gözlerimi defterimden ayırmadan konuşmaya başladım.
"Felsefe ile nasıl gidiyor,"dedim alay edercesine.
"Dünya üzerinde kitap okuyabilen tek kişi sen değilsin,"dedi.
"Dünya üzerinde kitap okuyabilen tek kişinin ben olmadığımın fakrındayım.Ama sen yalan söylüyorsun,"dedim.
"Öyle mi?Tamam bana her hangi bir soru sor,"dedi.Çok iddialı gözüküyordu.
"En sevdiğin yazar?"dedim.
"Victor Hugo,"dedi.O kadar hızlı cevap vermişti ki şaşırmıştım.
"En sevdiğin kitabı?"
"Sefiller,"yine çok hızlı ve kendinden emin konuşmuştu.
Kaşlarımı çatarak bedenimi Savaş'a doğru döndürdüm.
"En sevdiğin ikinci yazar?"
"Oscar Wilde,"o da bedenini iyice bana doğru döndürdü ve kaşlarını alayla kaldırdı.
"Gerçekten garip ve dengesiz birisin,"dedim.
"O yüzden mi bu kadar ilgini çekiyorum."
"İlgimi falan çekmiyorsun,"dedim çemkirerek.
Savaş bi anda gülmeye başladı.
Onu gülerken ilk kez görüyordum ve yanağının yanında oluşan küçük çukur çok hoşuma gittmişti.
"Hadi senle bi iddiaya girelim,"dedi.
"Tamam,"dedim kendimden emin bir şekilde ama Savaş'a hiç güvenmiyordum.
"Az önce Barış'ın sana o gözle bakmadığını söyledin değil mi?İddia şu,eğer önümüzdeki bir hafta içinde Barış sana çıkma teklifi etmez ise bir gün boyunca sen ne istersen onu yapacağım.Ama eder ise,bir gün boyunca ben ne istersem onu yapıcaksın,"dedi.
"Anlaştık,"dedim hızla.
Biraz gergindim ama Barış'a güveniyordum.
Savaş başını yavaşça sağa sola sallayarak güldü.Yine aynı hareketi yapmıştı,bundan nefret ediyordum!
Umarım,umarım Barış umudumu kara çıkarmaz çünkü bir gün boyunca Savaş'ın kölesi olma fikri benim içim cehennemden farksız...

Mahşerin Dört AtlısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin