Bölüm 48 ~Hastane~

459 28 0
                                    

~CANSU~

Gözümü açtığımda depoda olduğumu anladım yanımda Esila vardı karşımızda Esila'nın babası duruyordu bizi kaçırarak ne yapmaya çalışıyordu. Bize bakarak pis pis sırıttı aklından ne geçiyordu Esila benden 2 veya 3 dk sonra uyandı Esila'ya dönüp "İyi misin?"diye sorunca Esila'nın babası tokat attı ve ağzımdan kan fışkırdı hareket etmeye çalışınca bütün vücudum hareket etmeyi reddetmişti baygınken bize ne yaptıklarını bilmiyordum fakat yüzümde her hangibi yere dokunca canım yanıyordu bizden ne istiyordu bu hayvan niye bizi kaçırmıştı aklıma gelen ilk olarak Su,Esila ve Ege ile geçirdiğimiz vakitler oldu çok mutluyduk bu mutluluğumuzu korumaya niyetliydim daha sonra aklıma Ateş geldi benim için yaptığı onca şey ölmekten korkuyordum Ateş'in gülmesini görememekten Su'nun benimle dalga geçememesinden Esila ile konuşamamaktan Ege ile Ege'nin kestiği erkeklere bakamamaktan gülümsedim hayatım güzeldi fakat bu hayatın sona ermesi korkunç bir kabustu tamam hayatım mükemmel olmaya bilir fakat bizim küçük dünyamız için yeterliydi.

Ne kadardır depodaydık bilmiyordum ne zamandır ağladığımıda bizi kaçıran hayvan benim ağladığımı gördü ve ağlamam hoşuna gitmişti acı çekmemizden zevk alıyordu onu daha fazla mutlu etmemek için ağlamamaya çalıştım daha sonra ağlayalım diye Esila ile benim karnıma tekme attı ağzımdan yine kan fışkırmıştı bütün vücudum acıyordu tekmenin etkisiyle oturduğum yerden yere yapıştım yere yapışınca bütün vücudum acıdı daha fazla dayanamadım ve bağırdım Esila benimle birlikte yere düşmüştü benim bağırmamdan zevk aldığı yüzündeki ifadeden belli oluyordu daha çok bağırmam için yüzüme vurdu bu benim için son darbe olmuştu gözlerim kapanmadan önce Esila'ya baktım hayvan herif öz kızına işkence ediyordu bayılmadan önce gördüğüm son şey bu olmuştu

1 Saat Sonra

Ayıldığımda Esila'nın yüzünde mor olmayan veya kızarmayan yer kalmamıştı bende mi böyle gözüküyorum diye düşündüm. Ben bunları düşünürken Ateş ve Savaş içeri girdi Savaş Esila'nın babasının karnına ateş etti ve Ateş ile beraber bizi çözmeye geldiler çözdükten sonra Su ve Ege koştu ve bize sarıldı. Ateş ile arabaya yürürken arkadan silah sesi geldi donup kalmıştım Araz Su diye bağırarak Su'nun yanına gitti ve ben daha kendime gelemezken hastaneye gittik ve Su'yu ameliyatta aldılar Esila ile beni ise odaya koydular ve yaralarımıza tedavi yaptıktan sonra serum verip dinlenmemiz gerektiğini söylediler Ateş tam kapıdan çıkacakken "Ateş lütfen yanıma kal."dedim Ateş'te yanımda kaldı Ateş "Dinlenmen lazım uyumaya çalış."dedi gözlerimi kapattım ve kötü şeyler düşünmemeye çalıştım.

Uyandığımda karnımda tekme attıkları yer acıyordu ve lanet olsunki yataktan kalkamıyordum Su yoğun bakımdaydı Esila da benim gibi bir odaya almışlardı Ege ise Ege hiç iyi değildi ama en azından yanında Demir vardı benim yanımda Ateş vardı ve uyuyordu Ateş'i uyurken seyretmeyi çok seviyordum çok tatlı görünüyordu. Acaba ben nasıl görünüyorum diye düşünürken yüzümü hayal ettim ve kıkırdadım büyük ihtimalle biraz yüksek sesle kıpırdadım bu yüzden Ateş uyandı ve "Günaydın güzellik."dedi bende "Günaydın."dedim "Nasılsın kendini nasıl hissediyorsun?"diye sordu bende "Karnım acıyor onun dışında iyiyim galiba."diye cevap verdi telefonumu almak için uzandım fakat ulaşamadım ve Ateş bana yardım etti telefonu elime alınca saatin 02.00 olduğunu fark ettim ve uyumaya karar verdim Ateş'e "Sabah uyanınca beni Su'nun yanına götürürmüsün?"diye sordum Ateş kafasıyla onayladı ve alnıma bir öpücük kondurdu bende gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım.

Mahşerin Dört AtlısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin