Bölüm 43 ~Balo~

481 30 0
                                    

~Ege~
Ve balo günü gelmişti. Bir kaç gün Doğu'yla gideceğim için inanilmaz heyecanlıydım ve dört gözle bekliyordum. Ama sabah kalktığımda kendimi kötü hissediyor ve baloya gitmektense canımı vermeyi tercih edecek haldeydim. Çoğunlukla canımı vermeyi tercih ederdim ama konumuz bu değil. Esila gelip kapima vurarak bana bağırdığında uyanıktım. Bütün gece uyumamıştım. Daha doğrusu uyuyamamıştım. İlk önce Demir'in de oldugu bir rüya görmüştüm sonra tekrar yattığımda asla uyuyamamıştım. Yarı uyanık yarı uykuda iğrenç bir geceydi. Ağlamıştım ama nedenini bile hatırlayamıyordum. Sürüne sürüne yataktan kalktım ve aşağı indim. Kızlar kahvaltıda oturuyordu. Su "Ege, cehpeden mi geliyorsun? Bu ne hal!" dedi. Kısaca gecemi anlattım ve kafamı masaya gömdüm. Esila Cansu'ya Ateş'le barışıp barışmayacağını sordu ve "Barışacağım sanırım." cevabını aldı. Bu halde baloya gitmemin imkansız olacağına karar verdim ve kızlara beni uyandırmalarını söyleyip uyku ilacı alıp yattım.
Su beni uyandırdığında Doğu'nun beni almasına iki saat vardı. Kalktım duşa girdim, askılı elbisemi giydim ve odadan çıktım. Hala berbat durumdaydım. Ama sabahtan iyiydim. Idare ederim diye düşünüyordum. Kızlar da hazırlanmıştı. Su aşırı güzel olmuştu. Araz gelecekse kıskançlıktan çatlayacaktı. Cansu ve Esila birlikte gidiyordu ama Ateş ve Savaş da geleceğine göre buyuk ihtimalle onlarla takılacaklardı. Onlar için mutluydum. Araları düzelmişti ve Esila'nın bir hafta öncesine göre çok daha iyi olduğunu görebiliyordum. Doğu geldi ve ben evden çıktım.
Okula gitmeden önce Doğu'nun evine gidip yanına almayı unuttuğu bir şeyi aldığımız için biraz geç kaldık. Biz geldiğimizde on birlerin çoğunluğu oradaydı. Kızları da gördüm yanlarına gittiğimizde Savaş ve Ateş'in de orada olduğunu gördüm ama Araz ve Demir ortalıkta görünmüyordu. Selam verdim biraz konuştuk ve sonra Doğu'nun arkadaş grubuna doğru yürüdük. Onlarla tanışırken Bürkan ve Su iceri girdi. Bize doğru gelirlerken bütün kızların Su'ya kötü kötü baktığını görebiliyordum. Gülümsedim. Kimin kankasıydı. Bir an gözüme Bürkan'a düşmanca bakan biri takıldı. Araz. Demir de yanındaydı ve direkt olarak bana bakıyordu. Göz göze geldik ama gülümsemeden kafamı çevirdim. Su'ya köşeden buraya öldürecek gibi baktıklarını söylediğimde Su "Köşe sevdalarını anlamıyorum! Neyse boş ver şu an yanımızda onlar değil Bürkan ve Doğu var." dedi. Haklıydı. Ben de boş verip muhabbete dâhil oldum. Bir süre sonra Doğu ve Bürkan'ın arkadaş grubunun konuşmalarının beni çok sıktığını söyledim ve Su'yla beraber Cansuların yanına geçtik. Kızlarla hızlı hızlı durum analimizi bitirmemizle Ateşlerin yanımızda bitmesi bir oldu. Yanlarında Araz ve Demir'le. Araz ve Su'nun arasında soğuk rüzgarlar esiyordu. Araz Su'ya aşırı derecede kızgın görünüyordu. Çok komik değil miydi? Ben kıkırdamaya başladığımda Doğu gelip omzuma dokundu "Ege gelebilir misin?" dedi. Kafamı salladım ve beraber balo alanından çıktık. Demir'in suratına bakmamıştım. Aptal triplerini çekemezdim. Yanımda o değil Doğu vardı. Doğu bana dönüp "Unuttuğum için eve döndüğümüz şey bu kolyeydi. Senin için seçtim. Güzelliğine yakışmaz ama.." dedi. Tamam bu sürekli iltifat olayı sıkmaya başlamıştı ama birinin bizi izlediğini hissettiğim için onu öpüp gülümsedim "Teşekkür ederim." dedim. Arkamı dönüp kolyeyi takmasını istediğimde bizi izleyenin Demir olduğunu gördüm. Sinirden kuduruyordu. Bu neden bu kadar hoşuma gidiyordu? Anlamıyordum. Ama madem hoşuma gidiyor, hazır yapabiliyorken kıskandırabildiğim kadar kıskandırayım dedim. Başımı Doğu'nun omzuna koydum, o da elini belime attı ve içeri yürüdük. Demir'i düşünüp gülümsedim.
Bir sure sonra müzik başladı ve Doğu beni dansa kaldırdı. Dans ederken başımın dönmeye başlamasıyla bunu söyleyerek oturmak istedim. Beni onayladı ve kapalı alanda oturmak yerine açık havada oturmanın bana daha iyi geleceğini söyledi. Beraber dışarı yürümeye başladık. Yürürken Esila'yı gördüm. Savaşla dans ediyorlardı ve bir süredir onu bu kadar mutlu görmemiştim. Sonra Cansu ve Su'nun beraber güldüklerini gördüm. Onlar da daha iyiydi. Rahatladığımı hissettim. Kızlar için bu kadar endişe duyduğumu fark etmemiştim. Dışarı çıktığımızda her şey daha kötü olmuştu. Başım daha da çok dönüyordu. Yürümek iyice zorlaşmıştı. Demir'i gördüm. Bir kızla konuşuyordu. Kızın Demir'in içine düştüğünü görebiliyordum. Ama Demir bizim olduğumuz tarafa bakıyor ve kıza hiç pas vermiyordu. Bu kızı nerde görmüştüm? Çok tanıdıktı. Aynı okula gidiyoruz illaki görmüşümdür diye düşünürken kızı barda Demir'le gördüğümü hatırladım. Etrafın kararmaya başlamasıyla küfür ettim ve her yer karanlığa gömüldüğünde duyduğum son şey Demir'in "Ege!" diye bağırmasıydı

Mahşerin Dört AtlısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin