Mahşerin Dört Atlısı

Bölüm 12~İlk Öpücük~

~CANSU~

Ateşin mafya olduğunu öğrendiğim zaman şok olmuştum Ateş bir mafyaydı bundan daha kötüsü en büyük düşmanları Su'nun babasıydı evinde kaldığımız babası her şeyi detaylıca öğrenmek için yarın Ateş'e sorucaktım şuan uyumam gerekiyordu çünkü bütün her şey üst üste gelmişti herkese iyi geceler diledim her ne kadar iyi olabilirse gecemiz yatağa yatıp uyudum.

Sabah kalkıp yüzünü yıkadım daha sonra hızlıca kahvaltı hazırladım hemen telefonumu elime alıp Ateş'e okula erken gelmesini ona önemli bir şey söylemem gerektiğini söyledim ve telefonu kapadım kahvaltı yapıp hızlıca üstümü giyindim kızlara bir not bırakıp evden çıktım. Hızlıca okula yürüdüm okula vardığımda Ateş beni bekliyordu Ateş'e "Benimle bahçeye gel."diye sinirli bir şekilde bağırdım. Ateş benim peşimden bahçeye doğru yürüyordu. Bahçede durduğumda Ateş'e bakıp "Bana ne zaman mafya olduğunu söyleyecektin? Dur tahmin ediyim hiç bir zaman."diye çıkıştım. Ateş şok olmuştu ve direk kendini savunmaya başladı"Ben beni terk etmenden korktum ama en kısa zamanda sana söyleyecektim gerçekten." "Sana niye şuan inanayım. Bana sana inanmam için bir sebep ver." Bu sözcükler ağızımdan dökülürken ağlamaya başladım. Ateş"Sana şuan verebileceğim iyi bir cevap yok ama bana güvenmeni istiyorum." "Eğer sana güvenmeni isteseydin en başta bana bunu söylerdin."dedim. Ateş "Eğer sana ilk başta söyleseydim benimle beraber olur muydun?"dedi. "Başka birinden öğrenmiş olmaktan daha iyidir şuan benim gözümde sahtekar bir mafyadan başka bir şey değil-" cümlemi tamamlayamadan Ateş beni kendine çekip öptü ve kulağıma "Lütfen Cansu lütfen bana böyle şeyler söyleme herkesden böyle şeyler duyabilirim ve katlanabilirim ama senden böyle şeyle duymak bana dünyadaki en büyük acı."diye fısıldadıktan sonra tekrar beni öptü. Yanaklarım kızarmıştı beni kendinden uzaklaştırdıktan sonra yüzümü görmüş olucakki "İlk öpücüğün müydü?"diye sordu. Ben kafamı evet der gibi salladıktan sonra ona bağırmaya başladım"Salak ben ilk öpücüğümü daha romantik hayal etmiştim kavga ederken pat diye öpülür mü salak bütün hayallerimi yıktın." Ben bunu söyledikten sonra Ateş gülmeye başladı o gülünce ona olan bütün kızgınlığım geçti. Ateş bana dönüp "Akşam seni sizin evin önünden saat 19.00 civarı alıcam şık giyin sana bir sürprizim var."dedi. Ben kafamı tamam anlamında sallayıp her zamanki halimiz olan ilkokul aşıklarına geri dönmüştük sınıfa el ele girince Su,Ege ve Esila'nın bakışlarını görünce Ateş'e sınıfa girmesini benim tuvalete gitmem gerektiğini söyledim ve koşarak tuvalete gittim 1 veya 2 dk sonra kızlarda yanıma geldi ve hepsi bana beni öldürecekmiş gibi bakıyorlardı Esila ve Su açıklama beklerken Ege çoktan her şeyi anlamış gibi umursamaz bir tavırla anlatmamı bekliyordu. Akşam Ateş ile buluşacağımı söyleyince hepsi aynı anda kafasını olmaz anlamında salladı ben "Hadi ama lütfen ben Ateş'i affettim sizde Ateş'i affetdin nolur."diye yalvarırken hepsi gülmeye başladı ben ne oluyor diye bakarken birden ciddileştiler ve ben korkudan koşarak sınıfa koştum ve Ateş'e sarıldım Ateş bana bakıp gülmeye başladı ve "İyi misin?"diye sordu. "Evet iyiyim sadece bizimkiler bana ufak bi şaka yaptı o kadar."dedim gülümseyerek.

Bütün dersler çok sıkıcı geçiyordu en son Edebiyat dersinde uyumuştum gözünü açtığımda Ateş'in beni izlediğini fark ettim uykucu bir ses tonuyla "Kaçıncı dersteyiz?"diye sordum."Son dersin son 5dksı."diye cevap verdi. Ben hemen hızlıca çantamı hazırlayacakken hazırlanmış olduğunu fark ettim. Ateş'e gülümseyerek teşekkür ettim oda gülümsememe karşılık verdi.

Eve gidince biraz uyudum daha sonra saat 18.00 gibi hazırlanmaya başladım dolabımdan en güzel kombinimi alıp giydim ve Ateş'i beklemeye başladım saat 18.55 gibi Ateş beni aradı ve gelemeyecegini söyledi ben neden diye sorsam bile cevap vermedi özür diledi ve kapattı bende kıyafetlerimi değiştirmeden salondaki koltuğa çöküp çizgi film izlerken uyuya kalmışım gözümü açtığımda karşımda smokin giymiş bir Ateş ile karşılaştım daha sonra Ateş beni ayağa kaldırıp arkadan slow bir şarkı açtı ve dans etmeye başladık ve o sırada "Neden gelemeyeceğini söyledin?diye sordum. "Aslında süprizim buydu ev arkadaşının çalıştığı bara gittim ve Su'dan evin anahtarını istedim o niye diye sorunca ona bütün süprizi açıklamak zorunda kaldım hatta diz çöküp yalvardım."dedikten sonra beni kendine çekip öptü "İlk öpücüğüm bu o bahçedeki sayılmaz."dedim. Gözlerimi kapatıp yürümeye başladık en son sandalye sesi duyduktan sonra gözlerimi açtı ve karşımda mumlar ile aydınlanmış bir masa gördüm tabakların üstü kapalıydı kapağa açınca içinden et veya tavuk çıkmasını beklerken 2 tane tost çıktı ben şok olmuştum Ateş'e alaycı bir bakış atınca kendini savunmaya geçti "Pek iyi bir aşçı sayılmam zehirlenme riskini azlatmak için tost yaptım."diyince kendimi tutamayıp gülmeye başladım ben gülünce oda gülmeye başladı tostlarımızı yedikten sonra salona geçip çizgi film izlerken Ateş benim kucağımda uyuya kaldı bende onu izlerken uyuya kaldım galiba çünkü beni Su uyandırmıştı ve Ateş hâlâ kucağımda uyuyordu Ateş'i uyandırmadan kalktım ve Esila ve Su'yu Ateş'ten uzak bir yere götürüp her şeyi anlattım anlatmayı bitirince ikiside gülmeye başladı galiba biraz fazla yüksek sesle gülmüşlerdi çünkü Ateş uyanmıştı Ateş'in uyandığını fark edip yanına gittim kapıya kadar eşlik edip tam kapıyı kapamadan önce beni öpüp iyi geceler diledi bende karşılık verdim Ateş gittikten sonra Esila ve Su hâlâ gülüyordu ben onlara gülmeyin diye bağırıp odama geçtim ve uyudum.