Bölüm 33 ~Sınırlar~

554 35 0
                                    

~ESİLA~
Su kendine biraz daha gelince hastaneden çıkıp kızlarla eve gittmiştik.Ben dışında bütün kızlar sevgilileriyle sorun yaşıyordu bu yüzden bizi eve Savaş bıraktı.
Savaş'a eve gelmesini söyledim ve ben salonda kızlarla otururken odamda beni bekledi.
"Bir daha böyle bir durum ile karşılaşırsak diye söylüyorum.Soğuk bir su ile duşa girin ve beni arayın,"dedim.
Ev içinde hepimizin küçük basit görevleri vardı;
Cansu yemek yapardı,Su evi temiz tutar düzeni kurardı,Ege maddi gelir sağlardı,ben de bu tip durumlarda evin annesi gibi davranırdım.
Büyüdüğüm evde ne anne sevgisi ne de en ufak bir şefkat kırıntısı görmüştüm.
Bu yüzden bu tip durumlarda kendi başımın çaresine bakmayı öğrenmiştim.
Evde ne zaman biri hasta olsa içeceği ilacı,çorbayı ve yapması gerekenleri ben söylerdim.
"Hadi gidin uyuyun artık.Benim yüzümden daha fazla uykusuz kalmayın,"dedi Su.
Hepimiz sırayla Su'ya iyi geceler diyip odadan çıktık.Kapıdan çıkmadan önce son anda geri dönüp Su'ya sıkıca sarıldım.
"Hadi git Esila Savaş seni bekliyordur,"dedi Su.
"Seni bırakıp gitmek içime sinmiyor,"dedim.
"Git,"dedi Su yorgun gözlerle.
"İyi geceler,"diyip odadan çıktım.
Savaş yatıpımda oturmuş beni bekliyordu.
"Sana bu gece çok ihtiyacım var,Savaş Arslandere,"dedim ve hızla Savaş'ın kucağına oturup ona sarıldım.
"Su nasıl?"diye sordu.
"Biraz yorgun ve uykulu,"dedim.
"Bizi getirdiğin için teşekkür ederim,"dedim.
"Benim evime gidebilir miyiz?"dedi.
"Neden?"
"Eğer birlikte kalıcaksan yanımda hiç bir şey getirmedim ve senin kıyafetlerinin bana olmayacağından o kadar eminim ki,"dediğinde kıkırdadım.
Ege'ye ve Cansu'ya haber verip Savaş ile evden çıktım.
Savaş'ın evine girdiğimizde Savaş odasına giyinmeye çıktı.
Ben de evi gezmeye başladım,Savaş'ın evine çok fazla gelmemiştim ve biraz merak ediyordum.
Uzun kolidorda yürürken duvarlara siyah ve gri sade çerçevelere asılmış fotoğraflara bakıyordum.
Savaş ve ailesi...
Savaş,Araz,Demir ve Ateş'in küçüklük fotoğrafları ve dahası.
Kolidorun sonundaki kapısı açık odaya girdiğimde etrafa bakamaya başaladım.
Duvarlar kitaplıklar ile doluydu odanın ortasında bir çalışma masası ve siyah deri bir koltuk vardı.
Masaya baktığımda masanın köşesinde iki çerçeve olduğunu gördüm.
Birini elime alıp baktığımda kendimi gördüm.
Savaş ile gittiğimiz bir parkta çekilmiş bir fotoğraftı.
Ben Savaş'ın dizinde oturuyor ve kamerayı tutuyordum.İkimizde kocaman gülümsemiştik ve arkamızda ağaçlar vardı.
Elimdeki çerçeveyi yerine koyup diğer küçük çerçeveyi elime aldım.
Bu çerçevede bir tek benim fotoğrafım vardı.
Bir bankta oturmuş beni tepeden çeken kameraya bakıp gülümsüyordum.
Yüzümdeki sırıtıla engel olamadım.
O sırada Savaş odaya girdi.
"Fotoğrafları saklamayı seviyorum,"dedi.
"Bu çok hoş bi şey,"dedim ve masaya göz attım.
Masanın üstündeki dosyalara bakarken gözüm bir dosyaya erişti.
Üzerin koca harflerle babamın adı yazıyordu.
Donup kalmış bir şekilde dosyaya bakarken Savaş hızla yanıma geldi ve dosyaları eline alıp çekemceye fırlattı.
"O da neydi?"dedim sinirle.
"Esila,ben,"dedi ama devamını getiremeden bağırdım.
"Ailemi mi araştırıyorsun Savaş!"
"Araştırma denemez sadece bir kaç bilgi topladım,"dedi Savaş.
Ses tonunda kesinlikle pişkinlik yoktu hatta biraz çekinmişti ama bu bir şey değiştirmezdi.
"Bana zaman vermeni söylemiştim!Babamın alkolik bir ayyaş olduğunu ve annemin sokaktaki her hangi bir kadın olduğunu öğrendin mi Savaş?Ben onaları hayatımdan çıkarabilmek için aylarca uğraştım Savaş.Ben kendimi daha yeni toparlamış,her gece gördüğüm kabuslardan kurtarmışken sen onları tekrar karşıma çıkartıyorsun!"
"Özür dilerim,Esila.Seni babamla tanıştırdığım gece babanın lafı geçtiği anda gözündeki korkuyu gördüm Esila.Buraya babandan kaçıp geldiğini anladım ve seni korumak istedim sadece.Hikayenin tamamını sen hazır olunca senden dinleyecektim zaten,"dedi.
Sinirden köpürüyordum!Gözlerimden yaşalar benden habersiz akıyordu.
"Annemi de araştırdın mı Savaş?Benim hiç tanımadığım beni doğar doğmaz terk eden annemi!"
"Hayır Esila!Ben sadece seni korumak için bilmem gerekenleri öğrendim,"dedi.
"Savaş beni hiç düşünmüyor musun?Benim psikolojimi?Ben buraya geldiğimde o adam beni bulacak diye geceleri dizlerim titriyordu.Her gece kızlara sarılarak uyuyordum her gün,her gün acı çekiyordum!O yaralar iyileşene kadar ben neler çektim biliyor musun?Daha yeni atlatmışken arkamdan böyle bir şeyi nasıl yaparsın?!"dedim sinirle.
Savaş üstüme doğru yürüdü ve onuzlarımdan tuttu.
"Dokunma!"diye bağırdım.
"Esila,"dedi kısık sesi ile.
"Sana anlatıcaktım!Sırf sen öğren diye senden bir şey saklamayayım ilişkimizde gizli saklı olmasın diye ben kendimi günlerce bu konuşmaya hazırlıyordum.O lanet gerçekleri,o evde yaşadıklarımı sana nasıl anlatacağımı düşünüyordum ama görüyorum ki senin için hiç bi önemi yokmuş!"dedim ve Savaş'tan bir adım uzaklaştım.
"Senin için nasıl bir şeyi göze aldığımı asla tahmin bile edemezsin.Ben senin için senelerdir kaçtığım geçmişim ile yüzleşmeyi deniyordum,"dedim ama devamını getiremedim.
Ağzımdan bir hıçkırıp koptu.
"Özür dilerim,"dedi Savaş fısıltı halinde.
"Özür dilemen bir şeyi değiştirmeyecek!Herkesin sınırları vardır,ben kendi sınırlarımı sana açmak için çabalar kendimi hazırlarken sen o sınırı beni hiç düşünmeden parçaladın,"dedim ve elimin tersi ile yanağımdaki göz yaşlarını sildim.
"Belki de bir süre ara vermeliyiz,"dedim.
Bu cümleyi söyleyene kadar hiç düşünmemiştim.Sanki kelimeler azımdan benim kontrolüm olmadan çıkıyordu.
"Esila yapma,lütfen,"dedi Savaş.
"Bir süre yalnız kalmak ve özellikle seni görmemek istiyorum,"dedim.
Göz yaşlarım yüzünden buğlanmış gözlerimde Savaş'ın yüzünü tam göremiyordum.
Gerçi görsem de bir şey değişmezdi.
O kadar sinirliydim ki etrafımdaki şeyleri fark edemiyordum.
"Bana son bir iyilik yap ve o dosyayı çöpe at.Daha kendim bile geçmişe dönüp yaşadıklarıma bakmaya cesaret edemiyorken senin onları okuman adil değil,"dedim sesim sakin ama sert çıkmıştı.
"Esila,gitme.Bunu bize yapma!Bunun üstesinden birlikte gelebiliriz"dedi Savaş.
Ona hiç bir şey diyemedim.
Ben bunun üstesinden bir kere gelmiştim ve şimdi yine gelecektim.Savaş'sız bir şekilde.
Arkamı dönüp bakamadım da.Çünkü biliyordum eğer arkamı dönüp baksaydım gitmek daha zor olacaktı.
Kapıdan çıkmadan önce son bir kez fısıldayarak "Görüşürüz Savaş,"dedim.
Duydumu bilmiyorum,gerçi çok da önemli değildi.
Savaş ne arkamdan gelmişti ne de beni durdurmaya çalılmıştı.Bunun için ona minnettardım.Çünkü eğer yapsaydı bu ikimiz için de daha zor olacaktı.
Orda onunla konuşurken içimde ufak bir korku vardı belki de bunu hissetmişti ve çok üstüme gelmemişti.
Ben bunları neden düşünüyordum ki?
Onu terk ettmiştim.Ondan ayrılmıştım ve her şey bittmişti ve artık geri dönemezdim.
Hızla eve gidip kapıyı açtım.
Salona girdiğimde bütün kızlar yan yana dizilmiş koltukta oturuyordu ve tv izliyordu.
"Sen gittikten sonra hiç birimizin gözüne uyku girmedi.Biz de birlikte oturalım dedik,"dedi Cansu gülümseyerek.
Ege Su'nun kucağındaki çekirdek tepsisini çekerek almaya çalışıyordu.
Onların bu tatlı halini görünce elimde olmadan geçmişe gittim.Onlar ile ilk tanıştığım güne.
Cansu,Su ve Ege benden biraz daha eski arkadaştı ben aralarına biraz daha sonradan dahil olmuştum.
Beni ilk bulduklarında sefil haldeydim.
Çok zayıftım,her yerim morluk içindeydi,duygusal olarak çöküşteydim,herkesten ve herşeyden korkuyor ve ürküyordum.
Ama onalarla bunun üstesinden geldim.
Çok uzun ve acı dolu bir süreçti ama onlar olmasa asla altından kalkamazdım.
Birbirimize destek oluyor birbirimizin yaralarını sarıyorduk.
Bi an kapının girişinde ayakta durmuş bunları düşünürken dayanamayıp ağlamaya başaladım.
Cansu ayağı fırlayıp yanıma geldi.
Ege ve Su'nun arasına oturup hıçkırıklarımın arasından Savaş ile aramızda geçen olayı anlattım.
Ege'nin Savaş'a küfürleri,Su'nun acı dolu bakışları ve Cansu'nun 'hepsi aynı' çemkirişlerini duyuyordum.
"Ben odama gideceğim,"dedim.
Beni yalnız bırakmamak için biraz ısrar ettiler ama bir şekilde odama çıkıp kapıyı kapayabildim.
Bu gece kabuslardan ve düşüncelerden zaman bulabilirsem uyumayı düşünüyordum ama olmadı.
Bütün gece o evde yaşadıklarımı ve Savaş'ı görüp durdum.
Sürekli ter içinde yataktan kalkıyor çığlık atıyordum ama kimseyi odama kabul etmiyordum.
Beni böyle görmelerini istemiyorum.Ben bunları atlatmış ve iyileşmiştim şimdi tekrar başa sarıp zar zor kazandığım gururumu geri kayıp edemezdim.

Mahşerin Dört AtlısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin