Mark: pardon
Renee: Fransızca'ya mı merak saldın?
Mark: ciddiye alacak mısın beni
Mark: bu bir barış selamıydı
Renee: bana pek öyle gelmedi
Renee: bizim oralarda bunu genelde birine çarpınca söylerler
Mark: öyle düşün sen de
Mark: yolda karşılaşmışız ve ben sana çarpmışım
Mark: sen bana bağırıyorsun ben de sana pardon diyorum
Renee: sonra motoruna binip gidiyorsun?
Mark: sonra beş dakika sonra geliyorum?
Renee: sonra ve sonra beni eve bırakıp hiçbir şey söylemiyorsun
Mark: ama sonra ve sonra ve sonra da sana tekrar pardon diyorum
Renee: tamam kes şunu
Renee: çünkü hiçbir şeyi aydınlığa çıkarmıyor
Mark: neden
Mark: ne aydınlığı
Renee: bazen düşünmede bir sıkıntın olduğundan şüpheleniyorum
Renee: AMA HAYIR
Renee: bütün o evdeki düzenekleri kurmazdın bir sıkıntın yok
Renee: üstelik motor ve araba kullanabiliyorsun bunlar düşünce gerektirir
Renee: AMA HAYIR
Renee: neden bana açıklamıyorsun
Renee: ben seni ölçemem
Renee: neler olduğunu tek hareketinden anlayamam Mark
Mark: ayrı yazma hastalığı benden mi geçti
✔✔(23:56)Mark: nedense bu görülme kaşlarını çatmış bana bakıyormuşsun gibi hissettirdi
Renee: iyi bildin
Renee: bunu bile bilip
Renee: her neyse
Mark: neyi bilmiyorum
Renee: bunu dillendirmek isteyeceğim son şeydi ama başka şekilde söylemem
Renee: SENİ MERAK ETTİĞİMİ
Renee: anlayamıyor musun
Renee: ani hareketlerinle ne yapmaya çalıştığını merak ediyorum çünkü anlayamıyorum
Mark: sadece görmezden gelemez misin?
Renee: bana evindeki gizli laboratuvarı gösteriyorsun
Renee: çalıştığım kütüphanenin altında bir uyuşturucu laboratuvarı olduğunu söylüyorsun
Renee: sahibinin üretici olduğunu
